İnsan her an mutlu olabilir mi? Bu dünyada her an mutlu olunabilir mi? Anne ve babalar çocuklarını her an mutlu edebilir mi? Daha doğrusu anne ve babaların görevi çocuklarını her an mutlu etmek mi? Diyelim ki anne ve babalar çocuklarını her an mutlu etmeye çalıştı. Peki bu mümkün mü?
Elbette ki yetişkinler her an mutlu olmadığı gibi çocuklar da her an mutlu olmazlar. Yaşamın gerçeği bu…
Anne ve babaların görevi çocuklarını her an mutlu etmek değildir. Anne ve babaların asıl görevi çocuklarını en doğru şekilde hayata hazırlamaktır. Çocuklar hayata doğru bir şekilde hazırlanırken sevgi diline, sevgiye ve ilgiye ihtiyaç duyarlar.
Çocukların sosyal ortamdan ve çevreden daha çok etkilendiği günümüz dünyasında anne ve babaların işi daha zordur. Çekirdek aile, anne ve babalara temelde daha çok sorumluluk yüklemektedir. Bu yazımızın temel amacı, anne ve babalara rehber olmasıdır.
BİLİNÇLİ ANNE BABA
Anne ve baba olmak, bilgili ve bilinçli olmayı gerektirir. Bunun için bazı kuralları şöyle ele alabiliriz:
- Bilgili ve bilinçli anne ve baba olun.
- Çocuğunuza örnek olun. Küçük çocuklar daha çok taklit yoluyla öğrenirler. Sözle değil davranışlarınızla etkili olun. Aile içindeki kuralları siz uygulayarak uygulayın.
- Kuralların olmadığı aile olmaz. Her evde kurallar vardır. Ailenin kurallarını küçük yaştan itibaren söyleyin ve uygulayın. Kurallar keyfi olmamalıdır.
- Çocukların ihtiyacını göz önüne alın. İstediği her şeyi her an yerine getirmeyin.
- Anne ve babalar kendi aralarında tutarlı olmalıdır. Çocuğa yaklaşımlar aynı olmalıdır. Örneğin birinin hayır dediğine diğeri evet dememelidir.
- Çocuk, sınırları bilmelidir. Sınırsız bir dünya, bir yaşam yoktur.
- Kendine güvenen çocuklar yetiştirin. Öz güveni yüksek, başarıya şartlanmış bir çocuk yetiştireyim derken doyumsuz bir çocuk yetiştirmeyin.
- Sorumluluk eğitimi verin. Yaşına göre kaldırabileceği görevler, sorumluluklar verin. Yaşına göre sorumluluk bilincini oluşturun. Çocuk sorumluluklarını yerine getirdiğinde memnuniyetinizi dile getirin.
- Çocuk, anne ve babası arasındaki saygı ve sevgiyi görmeli ve hissetmelidir.
- Çocuklar arasında ayrım yapılmamalıdır. Yaşa, cinsiyete ve çocuğun küçük, büyük olmasına göre ayrım yapılmamalıdır.
- Anne ve babalar, hayır demesini bilmelidir. Çocuğun her istediği ya da her dediği yapılınca aslında çocuğa kötülük yapılmış olur.
- Çocuk anlık istek ve hazlardan vazgeçmeyi öğrenmelidir. Oyun isteği, dışarı çıkarılma isteği gibi… Bu durum, çocuğun duygusal ve psikolojik gelişimi için gereklidir. Ancak her zaman engelleme yanlışı içine girilmemelidir.
- Çocuğun hata yapmasına izin verilmelidir. Bu hatalar, onun öğrenme fırsatı için birer deneyimdir.
- Çocuğun her işi anne ve baba tarafından yapılmamalıdır. Çocuğun da yaşına uygun işler yapması ve tecrübe etmesi fırsatını yaşaması gerekir.
1. Çocuğunuzu Tanıyın
Anne ve baba olmanın en önemli görevlerinden birisi çocuğun gelişim dönemleri hakkında bilgili olmasıdır. Çocuğun fiziksel, fizyolojik, duygusal, psikolojik, sosyal, konuşma, din ve ahlak gelişimi alanlarında yaşlara göre farklı gelişimleri vardır. Anne ve babalar, çocuğun gelişim evrelerini çok iyi bilmelidir. Her evreyi bilmek, çocuğunuzun ruhsal ve fiziksel güvenliğine, ihtiyaçlarına ve sınırlarına göre davranmayı sağlar. Böylece çocuğa taşıyamayacağı psikolojik yük yüklememiş ve çocuk yaralamamış olur.
2. Etkin Dinlemenin Önemini Bilin
Etkin dilemek hem sözle hem de beden dili, jest ve mimiklerle dinlemek ve tepki vermektir. Çocuk aktif bir şekilde dinlenmelidir. Çocuğun sözü kesilmemeli; çocuğa onay işaretleri verilmelidir. Söyledikleri önemli kabul edilip o şevkle dinlenmelidir. Etkin dinleme soru sormayı ve sorulan sorulara cevap vermeyi de kapsar.
3. Olumlu Anne Baba Tutumunu Uygulamak
Anne baba tutumu, çocuğun anne ve babasıyla olan iletişim biçimidir. Diğer bir deyişle, anne ve babanın çocuğun eğitimi sırasında takındığı tavır ve anlayış biçimidir.
Anne baba tutumları, özellikle 0-6 yaş dönemindeki çocukların kişilik ve sosyal gelişimlerini doğrudan etkilemektedir.
Olumlu tutumlar, kendine güveni olan, sağlıklı ilişkiler kurabilen, sosyal uyumu yüksek çocukların yetişmesine zemin hazırlarken; olumsuz yani yanlış tutumlar, çocuğun tüm yaşamını etkisi altına alabilecek sorunlara sebep olabilmektedir.
Anne baba tutumları için genel olarak şöyle bir kural vardır: Bir çocuk için annesi ve babası dünyayı temsil eder. Çocuk, annesi ve babası nasıl davranıyorsa, dünyadaki herkesin de aynı şekilde davranacağını düşünür.
4. Sorumluluk Verin
Sorumluluk, başarıyı ve mutluluğu etkileyen en önemli kişilik özelliklerinden birisidir. Çocuklara sorumluluk duygusunu kazandırabilmek için, gelişim dönemleri ve özellikleri hakkında bilgi sahibi olmak en önemli noktadır. Çocuklarınız hangi yaşta, neyi yapabilirler? Bu sorunun cevabını verebilmek için hem onların bulunduğu yaş döneminin genel gelişim özelliklerini bilmeli hem de çocuğunuzun beceri düzeyi hakkında bol bol gözlem yaparak bilgi sahibi olmalısınız. Küçük yaşlardan itibaren sorumluluk duygusu gelişimini desteklemek için dikkat etmeniz gereken önemli noktalar vardır: Öncelikle bu beceriyi kazandıysa, çocuklarınızın artık o beceriyi her zaman sergileyebileceklerini unutmayın. Size düşen görev buna fırsat vermek ve çocuğunuzu bu noktada destekleyerek beceriyi geliştirme noktasında teşvik etmek.
5. Öz Güven Kazandırın
Çocuğun kendi becerilerine güvenmesi, kendine karşı iyi ve olumlu hisler beslemesidir. Becerilerinin ve yapabilirliklerinin sınırını bilmesi ve gereğinde yardım almaktan çekinmemesidir.
Her türlü durumu yapabilir algılamak, her şeyi kendi başına halletmeye çalışmak; hiç kimseden destek kabul etmemek ya da tüm sınırları zorlayarak istediği duruma ulaşmaya çalışmak ya da her türlü durumda neşeli ve kaygısız olmak öz güven değildir.
Öz güven bebeklikte, bebeğin güvenli bağlar kurarak ihtiyaçlarının giderilmesi ile başlar. Bebek, önce annesine onun ihtiyaçlarını sağladığı için güvenmeyi öğrenir. Anne de bebeğin ihtiyaçları karşısında duyarlı ve ilgili olursa bu durum; bebek tarafından “güvendeyim ve ben değerliyim” hissiyle pekişerek anneye olumlu ve güvenli bir bağ ile tutunur. Sonraları, yürümeye, konuşmaya ve kendi yemek ihtiyaçlarını, tuvalet ihtiyaçlarını kendisi karşılamaya başladıkça bağımsız bir şekilde yapabilirliklerine olan güveni artar ve benlik saygısı da bu ölçüde artar. Burada, anne ve babanın, önce kendilerine güvenmeleri, tutarlı, kararında ilgi, sevgi ve bakımla yaklaşmaları, çocuklarına bazı alanlarda izin vererek çocuğun kendini gerçekleştirmesine izin vermeleri gerekir. Çocuğa aşırı koruyucu tutum ya da katı tutumlarla yaklaşmak çocukta “yetersizlik, değersizlik” oluşmasına sebep olur. Bu durum öz güven oluşumunu zedeler.
6. Ödülde Denge
Evin kurallı bir ortam olması gerekir. Bir futbol maçında bile kurallara uymayanlar kart görür. Aile sosyal bir anlaşma demektir. Çocuk akıllı, uslu ve çalışkan olduğunda çabası ve davranışı ödüllendirilmelidir. Çocuğun kişiliğini övmek doğru değildir, çabalarını övmek gerekir. Çocuğun davranışlarının sorumluluğunu üstlenebilmesi ve sosyal beceriler kazanabilmesi sınırları bilmesine bağlıdır. Sınırları aşarsa da hatasıyla orantılı bir bedel ödemelidir.
7. Örnek Olduğunuzu Unutmayın
Çocuklar, görerek ve yaşayarak daha çok öğrenirler. Özdeşim modeline göre ne kadar doğru davrandığınız önemlidir. Çocuğun sözlere değil, davranışlara bakarak öğrendiğini unutmamak gerekir.
8. Dar Görüşlü Olmayın
Her çocuk farklıdır. Hiçbir çocuk diğeri gibi değildir. “Beş çocuğum var, beşini de aynı şekilde yetiştirmeliyim.” denmesi doğru değildir. Esnek olun, çocuğun durumuna göre yaklaşımınızı değiştirin.
9. Onlara Saygı Duyun
“Çocuklar bizimdir ama bize ait değildir.” Onlar anne babalara emanet edilmiştir; anne babalar birer emanetçidir. Çocukların da bir birey olduğu ve kendisine has bir kişiliğinin gelişeceğini ve bu kişiliğin gelişmesi gerektiğine inanın.
10. Şefkatli Olmayı Öğretin
Batı toplumlarında şefkatin tam karşılığı yoktur ancak karşılıksız sevgi olarak ele alınır. Şefkat, sevgiden farklı bir duygudur. Annenin çocuğuna verdiği en önemli hediyedir. Ruhsal bir enerjidir ve verdiği kimseyi de vereni de iyi hissettirir. Şefkat, şefkati doğurur, vicdana giden bir duygudur, iç sesi içteki uyarı sistemini harekete geçirir. Bu duyguya sahip kişi, bilerek kötülük yapmaz. Şefkatli kişilerin iyi anne baba, iyi eş, iyi arkadaş, iyi patron olmaları daha kolaydır. Şefkatli insan, aynı zamanda bağışlayıcı da olur, affetmeyi başarır.
11. Sevginin Egemen Olduğu Ev Ortamı Oluşturun
Anne ve babalar, çocuklarına yuva sıcaklığı hissettirmelidir. Beklemediği bir anda çocuğa gülümsemek onda güven ve bağlılık duygusu uyandırır. Korktuğu, heyecanlandığı anda elini tutmak, hafızasında olumlu izler bırakır. Bedensel dokunmalar, çocuğa güven verir. Sevginin egemen olduğu ev modelinde anne babanın otoritesi azalmaz, tam tersine çocuğun büyüklere duyduğu saygı daha da artar. Anne babanın sevgisini kaybetmemek için iyi şeyler yapmaya çalışır. Kişiliğine değer verilen, sığınacak yuvası olan çocuk, hayatta daha başarılı olur.
12. Bencillik Aşılamayın
Çocuklarınıza “hak bilinci” verin. Özel davranayım diye bencillik aşılamayın. Çocuğa doğru – yanlış, iyi – kötü bilinci küçük yaşlarda kazandırılmalıdır. Bazı anne ve babalar, bu konuya gereken önemi vermiyor, “Bu bizim çocuğumuz, onun istediğini yapmayacağız da kimin istediğini yapacağız? Biz kim için çalışıyoruz?” diyerek çocuğa özel bir dünya oluşturuyorlar. Tabi ki çocuk da bir daha bindirildiği tahttan inmek istemiyor. Hayatta herkesin ona anne babasının davrandığı gibi özel davranmasını istiyor. Evlendiği zaman, eşinin ailesinin içine girdiği zaman, iş hayatında kendisine özel davranılmamasını hazmedemiyor, uyumsuz davranışlar sergiliyor. Çocuk ergenlik çağını tamamlayıp genç bir birey olduğu halde hak bilinci doğrultusunda hareket edemiyorsa, ona bencillik yapmadan kendisiyle yüzleşme becerisi kazandırmak gerekir.
13. Sorunlarda Çözüm Odaklı Olun
Çocuk sorunlarla karşılaşınca üzülmek, yerinmek yerine çözüme odaklanmalıdır. Telaşlanmak çözüme katkı sağlamaz. Sorunlar yaşamak hayat tecrübesidir ve çocuğu güçlü yapar.
14. İyilik Yapmayı Öğretin
Bu toplumun geleceğini emanet edeceğimiz çocuklarımıza öğretmeniz gereken bir değer de iyilik yapmasını ona öğretmektir. İyilik yapmak sözle öğretilecek bir meziyet değildir. Çocuk iyilik yapanı gördükçe iyilik yapmayı öğrenir.
15. Sabırlı Olmayı Öğretin
Sabırlı olmak, bir erdemdir. Çocuk bekle-sonucu gör durumunu kavramalıdır. Beklemeyi bilmelidir. Sabır, kesinlikle haklı ve mantıklı olmalıdır. Kişiliği ezdirmek, hakkını aramamak, sabır değil pasifliktir. Bu, girişimciliği yok eder. Aktif sabır ise sessiz ama soylu bir davranıştır. Bunu çocuğunuza kazandırabilirseniz, ona hayatı boyunca vermiş olacağınız en değerli hediyeyi takdim etmiş olursunuz.
16. Manevi Eğitim Verin
Din gelişimi ve manevi eğitim, çocuk eğitiminde ve gelişiminde olmazsa olmazlardandır. Çocuk, yaşına uygun olarak Allah’ı, dini ve ahlaki değerleri öğrenmelidir.
17. Sohbet Edin
Çocuklarla sohbet etmek, eğitimdeki önemli konulardandır. Olaylar üzerinde konuşun. Birlikte yaşanan üzüntülü ve sevinçli olaylar üzerinde sohbet etmek çocukta aidiyet ve bağlılık duygularını uyandırır. Çocuk böylece ailenin yaşam biçimini ve değer ölçülerini benimser.
18. Davranış Diline Dikkat Edin
Çocuklar bazen sorunlarını sözle anlatamayabilirler. Sinirlilik, aşırı hareketlilik, altını ıslatma, tırnak yeme, kavgacılık, yalancılık, iştahsızlık, uykusuzluk, kıskançlık, korkaklık, okul başarısızlığı, kekemelik, bedensel yakınmalar, bunların hepsi birer işaret olabilir. Gizli depresyonun söz dili ile anlatılamaması tedavi gerektirir. Çocuğun psikolojisi bozulmaz diye düşünmeyin. Çocukluk dönemi depresyonu son yıllarda artmaktadır.
19. Arkadaşlarını Tanıyın
Çocuklarınızın arkadaşlarını mutlaka tanıyın. Çocuğunuz vasıtasıyla onları eve davet edin; onlarla sohbet edin ve tanıyın. Dahası, onların aileleriyle de tanışın.
20. Aile Toplantıları Yapın
Çocuklarınızla nitelikli zaman geçirmek onların psiko sosyal ve duygusal gelişimi için çok önemlidir. Ancak, bunun dışında tüm aile üyelerinin katıldığı aile toplantıları düzenleyin.