Bir araba yolculuğu yapmak istiyorum, beni benden alıp uzaklara götüren. Sahi, mümkün mü bu? İnsan kaçabilir mi kendinden? Ya da arayabilir mi kendini, bulmaktan korkarak? Kendi kendini terk edebilir mi bir insan? Çünkü ben olan yalnızlığıma yenilerini ekleyerek uzaklaşmak istiyorum kendimden. Açıp tüm pencerelerini arabamın, rüzgâra kafa tutmak istiyorum. Ellerimde, yüzümde, kalbimde hissetmek istiyorum rüzgârı. Cayır cayır yanan içimi, soğutsun esintisiyle.
Bir araba yolculuğu yapmak istiyorum, beni huzura götüren. “İnsanın içi huzursuz olursa nereye giderse gitsin huzur bulamaz,” derler. Bulabilir miyim öyle bir yer? Bana çiçeklerin açtığını, güneşin doğduğunu hissettirecek bir yere götürebilir mi bu yolculuk beni? Götürmese de belki yolda bulurum huzuru. Yoluma çıkar aniden, belki yol üzerindedir zaten.
Bir araba yolculuğu yapmak istiyorum, “varmak değil, yol güzel” diyenleri anlamak için. Aradığım şeyin gittiğim yerde mi, yoksa yolda mı olduğunu öğrenmek için. İstediğim şey vardığım yerdeyse, yol güzel değil diye yoldan caymak olur mu? Yol sınavdır, yol çukurludur belki. Bu, gideceğim yerin güzelliğinden bir şey kaybettirir mi? Varmak istediğin yer güzelse, yol ne kadar çamurlu olursa olsun buna değerdir…
Bir araba yolculuğu yapmak istiyorum, kalbimdeki kırıklıklarla. Onarabilir mi onları bu yol? Sarabilir mi her bir parçasını yaralarımın? Unutturabilir mi acılarını? Bir araba yolculuğunda unutmak istiyorum bir kalbim olduğunu. Acı atışlarını bastıran motor sesini dinleyerek sakinleşmek, bir korna sesiyle kendime gelmek istiyorum. Dinlendirmek istiyorum yorgun gözlerimi trafik ışıklarında. Hatta belki, kırmızıda geçecek bir umursamazlıkla duymazdan gelmek istiyorum kendimi.
Bir araba yolculuğu yapmak istiyorum, geçmişimi dikiz aynasından izlediğim. Buruk bir tebessümle uzaklaşmak istiyorum geçmişimden, beni yeni ve kırılmamış hayallere götüren o uzun yola bakarak. Sahi, biz bırakmazsak bırakır mı geçmişimiz yakamızı?
Bir araba yolculuğu yapmak istiyorum, iz bırakan geçmişime inat, iz bırakmadan yollarda. Sessiz bir hiçlikte sürmek istiyorum bilinmezliğe. Bir araba yolculuğu yapmak istiyorum, tesadüflerle dolu, tüm endişelerimi içimden söküp atacak bir şarkı mırıldanarak. Aramadan bulmak istiyorum umudu. Her şeyden kaçarken karşımıza çıkan tüm güzelliklerin hasretinde ilerlemek istiyorum hayat yolunda.
Uzun bir araba yolculuğu gibi hissettirsin istiyorum hayat. Umut dolansın rüzgâr gibi parmaklarımda, mutluluk bir şarkı gibi dolsun arabamın içine. Ve ben vardığım yerde o arabadan indiğimde kavuşayım huzura. Eski bir dost gibi sarılsın bana sımsıkı. “Yorgunsun,” desin, tüm “İyiyim”lerime inat sıvazlasın sırtımı…