Bir Atatürk Filmi “Veda”

Nursel Küçük 86 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Atatürk’ü  anlatan filmler arasında beni en çok etkileyen filmden bahsedeceğim. Zülfü Livaneli’nin yazdığı ve yönettiği bu filmin ismi: “Veda”

Son zamanlarda Atatürk’ü  anlatan birçok film gösterime girdi. Her 10 Kasımda olduğu gibi öncelikle Atamızı saygıyla ve özlemle anıyoruz. Filme gelirsek Atatürk’ün çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemi en yakın arkadaşı Salih Bozok tarafından anlatılıyor.

Film, Dolmabahçe Sarayı’nda geçiyor ve tarihler 10 Kasım 1938 saat 07:05 gösteriyor. Salih Bozok, Atatürk ‘ün çocukluk arkadaşıdır ve yatağının başında iyileşmesi için beklemektedir. Eğer ona bir şey olursa kendisi de bu dünyadan göçüp gidecektir. Masasının başına geçer ve oğluna Atatürk’le geçen yıllarını anlatan bir mektup yazmaya başlar. Aslında bu bir veda mektubudur ve saat 09:05’te o da hayatına son verir. Mektubunu burada sonlandırır.

Film, Atamızın Selanik’te geçen çocukluk anılarından başlıyor. Salih ile yolları Molla Kadın Mektebi’nde kesişir ve iki arkadaş ömür boyu bir daha ayrılmazlar. Gençlik dönemine geldiklerinde ise Mustafa Kemal babasının vasiyeti üzerine askeri okula gider. O cephedeyken Selanik işgal edilir ve annesiyle Kız kardeşi İstanbul’a göç etmek zorunda kalır. Annesiyle kız kardeşini İstanbul’ da bir akrabasının evine yerleştirir. Çanakkale savaşı’nda göğsünden vurulur ancak kurşunun saatine denk gelmesiyle şans eseri ölümden kurtulur. Çanakkale savaşında gösterdiği askeri dehasıyla kumandanların dikkatini çeker. Erzurum’a geldiğinde ise İstanbul’a geri dönmesi için telgraf almasına rağmen dönmez ve tüm görevlerinden istifa ederek milli mücadeleye devam eder. Ve sonunda ülkenin kaderini değiştirir.

Filmde askeri hayatı dışında özel hayatına da değinilmiş. Salih burada Atatürk için Lütfiye hanımın geleceği Fikriye hanımın ise geçmişi temsil ettiğini söyler. Bir süre sonra Latife hanımla evlenir. Fikriye ise verem hastalığı nedeniyle için tedavi olmaya yurtdışına gönderilir. Filmde bu kısımlara da oldukça naif bir şekilde değinilmiş. Zülfü Livaneli’nin elinin değdiği her yapım bir şahesere dönüşüyor zaten.  Filmde tarihimiz öyle çarpıcı bir şekilde görselleştirilmiş ki, izlerken o zamanları yaşıyormuş gibi hissettiriyor. Ülkemizin ne şartlarda düşman işgalinden kurtarıldığını iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Atamızın savaş sırasında böbreklerinde sıkıntı olmasına rağmen ülkeyi kurtarmak için canını bir kenara koyarak savaş meydanında cesurca düşmana karşı vermiş olduğu mücadeleyi izlerken bir kez daha Atamızı saygı ve sevgiyle anıyoruz. Salih Bozok’un son sahnesinde ise gözyaşlarımıza hakim olamıyoruz.” Senin olmadığın bir dünyada yaşayamam paşam” demesi ne kadar fedakar bir dost olduğunu gösteriyor.

Atatürk hakkında yapılan diğer filmlere de göz atmanızı tavsiye ederim. Ayrıca 25 ekimde gösterime giren “Mustafa” adıyla yayınlanmış bir animasyon filmi de mevcut. Çocuklarımızla da izleyebileceğimiz Atamızın hayatını anlatmak için güzel bir animasyon filmi hazırlanmış. Ayrıca yine 2010 yapımı olan “Dersimiz Atatürk” filmi de çocuklarımız için rehberlik edebilecek, Atamızın hayatını anlatan yapımlardan biridir.

Filmin sonunda bir cümle ile yazımı burada noktalıyorum. “Hiçbiri Selanik ‘i bir daha göremedi”. Ve vatan için kanlarını döken tüm askerlerimizin ruhu şad olsun. Ülkemizi kurtarmak için canlarını hiçe sayan tüm kahramanlarımızı da sevgiyle ve saygıyla anıyoruz.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version