Bir Fotoğraf Karesi Sinema Filminden Farksızdır

Bülent Gedik 432 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Bazılarınıza köşeleri çok keskin ve abartılı gelmiş bir cümle olabilir.

Sanata değer verenler için bu fazlasıyla olağan kelimeler topluluğudur. Sadece işini sevmeyenler, sanatı elem görmeyenler ve meta düşkünleri için oldukça da yersiz görülebilir.

Hadi gelin bir sinema filmi nelerden oluşur bir göz atalım.

  • Prodüksiyon ŞİRKETİ
  • Yapımcı
  • Yönetmen
  • Sanat Yönetmeni
  • Makeup  + Saç tasarım
  • Kostüm
  • Işık şefi
  • Montaj + Kurgucu
  • Oyuncular + Figüranlar
  • Senaryo
  • Mekan

Bu sıralama ince detaylara kadar uzayabilir. Tüm sinema emekçilerine selam olsun. 🙂

Fark ettiniz mi? Ne kadar benziyor fotoğraf çekim hazırlığına…

Jean-Luc Godard dediği gibi; “Fotoğraf gerçektir. Sinema da saniyede 24 kere gerçektir.”

Gelin ve damat çekecek olan bir fotoğrafçı gözünden bakalım.

Prodüksiyon kim, fotoğrafçının çalıştığı ya da sahibi olduğu şirket değil mi?

Yapımcı da gelin ve damadın kendisi ve ailesi.

Yönetmen,  sanat yönetmeni, ışık şefi ve senaryo bizzat fotoğrafı çeken kişi ve ekibi.

Makeup ve saç tasarım, gelin ve damadın seçtiği kuaför. 🙂

Kostümcü ise gelinlikçi ve damatlığı veren firma. 🙂

Gelelim Senaryo ve Mekana. Genelde mekanları gelin ve damat belirler ama biz de konuşmalarımızda onların isteklerine göre yönlendirme yapabiliriz. Bir düğün albümünde hem deniz hem doğa hem de plato olabilir.

Ben çekimlerimde genelde doğal anları sevdiğim için kısa senaryolar yazar ve çekerim.

Örnek vermem gerekirse; gelin damat birbirlerine uzaktayken göz göze gelir ve o sevinçle birbirlerine koşarak sarılırlar. Damat gelini sarılmanın şevkiyle birkaç kere çevirir ve diğer çekim sahnesi için el ele koşarlar. 🙂

Bu kısa senaryoları çekim boyunca farklılaştırabiliriz.

Fotoğrafçının tecrübesi ve hayal gücüyle alakalıdır.

Ben özellikle gelin ve damada özel istediğiniz bir poz var mı diye mutlaka sorarım.

Sonuçta bir ömür boyu kalacak albüm de kendi istediği pozların olması harika haz verir.

Sevgili fotoğraf sever dostlarım, bu sayımızda kendimce özel anların aslında bir sinema filmi kadar değerli olduğunu anlatmaya çalıştım.

Mesleğe gönül vermiş ve yeni başlayan genç arkadaşlarımın özellikle kompozisyon, perspektif ve ışık ile harikalar üreteceğine eminim.

Ata’mızın en güzel öğütlerinden biriyle bitirmek isterim.

“Sanatsız kalan milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

Işığınız bol olsun.

Sağlıcakla kalın.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version