Biz Kadınız Her Şeyi Yaparız

Sinem Şahin 449 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermesi kadınların söz sahibi olabilmesi için ilk adım olmuştur. Daha sonraları Türk Medeni Kanununun kabulünün 96. yılında kadınlara mirastan eşit yararlanma, resmi nikah zorunluluğu, evlilikte kadının rızası, boşanma ve velayet hakkı gibi haklar tanımlanmış kadının toplumdaki yeri daha önemli hale gelmiştir. Bu haklar sayesinde kadınlar söz sahibi olmaya başlamışlardır. Günümüzde ise daha fazla kadının yeri olmaya başlamıştır. Her iş yeri olmasa da çoğu iş yerinde kadın çalışan çalıştırılmaya başlanmıştır. Meslekler de ise tek eşlilik kalkarak kadınlara hem okullarda hem de kurumlar da yer açılmıştır. Kısacası kadın, başta Atatürk olmak üzere devletimiz sayesinde kendi ayakları üzerinde duran bir birey olmuştur.

Tabi kadın sadece Atatürk’ün koyduğu ilkelerle önemli olmamıştır. Kadın baştan beri önemlidir. Dinimiz İslam’da ilk Müslüman bir kadındır. Hz. Hatice validemiz, Efendimize (s.a.v.) ilk inanlardandır. Yine Kuran’da sadece kadına özel sure vardır. Bu sure Nisa Suresidir. “Cennet annelerin ayakları altındadır” (Nesâî, Cihad, 6) hadisi de biz kadınların önemini vurgulamıştır.

Her kadın anne olamaz tabi ki, işte ondan dolayı cennet anne olabilenlerin ayakları altındadır. Doğurmakla anne olunmaz yetiştirmek, topluma hizmet eden, Allah’a iyi kulluk eden bir en büyük miras bırakabilen anne olabilir. Yani kadın hem İslamiyet’te hem de genel toplum içinde önemli olmalıdır. Fakat maalesef günümüzde bu yasalar biraz da olsa çiğnenmeye başlanmıştır. Kadına şiddet, kadın cinayetleri, kadının ötekileştirilmesi, kadının beceriksiz zannedilmesi, kadın şoförlerin olamayacağına inanmak gibi sürüsüyle toplumda zorbalık başlamıştır. İslamiyet’teki önem unutulmuş, yasaların olduğu unutulmuş, en önemlisi ise adalet unutulmuş ilerlenmeye başlanmıştır. Kadın sokakta gezemez olmuş, kadın çalışamaz olmuş, kadın istediği kıyafeti giyemez olmuştur. Kadının duyguları sömürülmüş, sevemez olmuştur. Tecavüze uğradığında kadın suçlu olmuştur. “Geç saate ne işi var orada” , “Öyle giyinirse tabi ki başına böyle şeyler gelir” tarzında iğrenç sözler söylenmeye başlanmış, bu şeyi normalleşme yoluna sürüklemişlerdir. Üstelik bunu yapanların arasında maalesef bazı kadınlar da vardır. Ama şunu unutmuşlardır. Biz kadınız, erken ölmeye değil, yaşamaya layığız. Biz kadınız, çalışmak bizim de hakkımız. Biz kadınız, hem annelik hem de insanlığı aynı anda yaparız, biz kadınız her şeyi yaparız. Ötekileştirmek kolay gelir insana, ama şunu unutma ey insan! Seni de bir kadın doğurdu. Sen de bir ananın evladısın, senin de kız kardeşin, eşin kızın var. Farkında ol ki, sıra onlara da gelmesin. Farkında ol ki, başka anne babanın belki de bir kızı kurtulsun, farkında ol ki dünya biraz iyi olsun.

Kadın baş tacı, kadın her zorlukta ayakta dimdik duran yapı taşı, kadın her şeyi idare eden bir reis, kadın dünyanın da yükünü çeken bir kul, kadın her zaman şükür eden bir kul; kısacası kadın her şeydir. Kıymet bilmek ise öyle herkesin harcı değildir.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Sinem Şahin
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version