Boşanma

Ayşe Ulaş 389 Görüntüleme 1 Yorum
6 Dak. Okuma

Merhaba,

Sizlerle önceki yazılarımızda evlilik üzerine konuşmuştuk. Bu kez de boşanma konusunu inceleyelim istiyorum. Aslında boşanma konusuna, boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisini incelediğimiz yazımızda biraz yer vermiştik. Bu yazımızda biraz daha ayrıntıya inelim istiyorum.

Evlilik hepimizin bildiği üzere bir kadın ve bir erkek arasında gerçekleşen, toplum tarafından onaylanan bir birliktelik, hukuki bir süreçtir. Evlilik kararı şayet, iki tarafında özgür iradesi ile alındıysa bu birlikteliğin ölüm onları ayırana kadar devam etmesi beklenir. Evlilik kararının iki tarafın ya da bir tarafın isteği dışında gerçekleşmesi durumu gelecek aylarda bir başka yazımıza konu olacaktır. Biz şimdi her iki tarafında isteği doğrultusunda gerçekleşen evlilikler üzerine konumuza devam edelim. Evlilik birliğinin kurulması esnasında her ne kadar ölüm ayırana kadar diye düşünülse de bu her zaman mümkün olamamaktadır. Eşlerin her ikisi de ya da bir teki evliliği devam ettiremeyebilmektedir.

İnsanlar zaman içerisinde değişiriler. İnsanlar gibi beklentileri de değişir. Başlangıçta göze görünmeyen hatta göze hoş gelebilen şeyler, tolere edilebilen sözler ya da davranışlar zamanla göze batmaya başlar. İnsanların bir birine olan tahammülleri biter. Hatta pek çok konuda araya kasıt girer. Saygı biter. Bunlar ve bunlar gibi daha pek çok şey çiftlerin birbirlerine olan tahammüllerinin bitmesine neden olur. Özellikle saygının olmadığı bir ortamda birlikte yaşam mümkün değildir. Eşler bazen ortak karar olarak, bazen de sadece bir tarafın kararı ile kendilerini boşanma sürecinde bulurlar.

Boşanma konusu ilk bakışta sanki sadece eşleri ilgilendiren bir süreç gibi düşünülür. Ancak boşanma sosyal düzen ile yakından ilişkili olan toplumsal bir konudur. Toplumsal açıdan da son derece önemlidir. Çünkü toplumlar evlilik sayesinde yenilenmekte ve çoğalmaktadır. Toplumların kimliği, nüfusu, gelişmişlik düzeyi, kültürel kimliği aile üzerinden gelişimini sürdürmektedir. Aile toplumun geleceği olan yeni bireylerin yetişmesi açısından zaruridir. Yetişen bu yeni nesil ilk olarak ailede toplumsallaşmayı öğrenir. İlk eğitimini ailede alır. Toplum içerisinde yaşamayı ailede içselleştirir. Toplumun geleceği için çalışmaya aile birliği içerisinde başlar. Aile kültürel birikimi çocuğa aktararak toplumun kültürel devamlılığını da sağlamış olur.

Boşanma, evlilik birliğinin yasal yollardan bitirilmesi durumudur. Medeni kanunumuza göre boşanma ancak gerekli ve yeterli sebeplerin varlığı halinde gerçekleşebilir.

Türk Medeni Kanunu’na göre özel boşanma nedenleri;

  • Zina
  • Hayata Kast ve Pek Kötü Davranış
  • Suç İşlemek ve Haysiyetsiz Hayat Sürme
  • Terk
  • Akıl Hastalığı

Türk Medeni Kanunu’na göre genel boşanma nedenleri;

  • Evlilik Birliğinin Sarsılması
  • Anlaşmalı Boşanma
  • Eylemli Ayrılık Sebebi İle Boşanma

Yukarıda saydığımız maddeler medeni kanunumuzda yer alan boşanma sebepleridir. Ancak evlilikler kanun tarafından denetlenmezler. Eşler evliliklerini birlikte yaşarlar. Bu noktada çiftler boşanma kararını alırken medeni kanundaki maddeleri araştırmazlar. Boşanmak isteyen çiftin kendine has nedenleri vardır. Bu nedenler genellikle;

  • Olaylar karşısında ortak bir noktada buluşamamak, ortak kararlar alamamak, ortak paylaşımlarda bulunamamak,
  • Yetişme tarzlarına da bağlı olarak, değer yargılarındaki farklılığın aşılamaması hatta daha da derinleşmesi,
  • Çatışma durumlarının çözüme ulaştırılamaması,
  • Eşler arasında duygusal yakınlığın bitmesi,
  • Yabancılaşma,
  • İletişim problemleri,
  • Karşılıklı birikmiş olan, sözcüklere dökülemeyen çatışmalar,
  • Aşırı kıskançlık ya da aldatma,
  • Kötü alışkanlıklar (alkol, sigara, madde bağımlılığı gibi)
  • Aile içi şiddet,
  • Kısıtlanmış olduğunu hissetme, daha fazla özgür olma isteği,
  • Çocuk bakımı ile ilgili anlaşmazlıklar,
  • Evlilik ve iş yaşamı dengesinin sağlanamaması,
  • Ekonomik sorunlar,
  • Eşlerden birinin tedavi edilemeyen bir hastalığının olması ya da fiziksel sorunlar,
  • Eşlerden birinde ya da ikisinde birden diğer eş kaynaklı, kaygı ve depresyon halinin görülmesi ve bu sorunun aşılamayarak duygusal sorunlara dönüşmesi,
  • Cinsel sorunlar

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz sorunlar eğer çiftler sorunları olduğunu kabul ederlerse başlangıçta aile içerisinde çözülmeye çalışılır. Çözülememesi durumunda boşanma kaçınılmaz olur. Çiftlerin sorunlarını inkar etmeleri durumunda ise eşlerden biri durumu kabullenene kadar boşanma konusu hiç gündeme gelmez. Eşlerin sorunlarını halledemediklerini kabul ettikleri durumda eşler bazen ikisi birden bazen ise tek başına ayrılık sürecine girerler. Boşanma süreci ister anlaşmalı olsun ister çatışmalı her iki durumda da ciddi bir stres kaynağıdır.

Boşanma neticesinde evlilik sona ermiş olur. Boşanma hukuki bir süreçtir. Bu süreç anlaşmalı boşanma ya da çekişmeli boşanma olarak ilerler. Anlaşmalı boşanmada eşler boşanma konusunda anlaşmış  durumundadır ve boşanma genellikle tek celsede gerçekleşir. Ancak çekişmeli boşanma davaları oldukça uzun sürebilmektedir. Çekişmeli boşanma süreci yıllar alabilmektedir. Özellikle ortada çocuklar var ise süreç daha da karmaşık bir hal alabilmektedir. Bazen de sürecin uzaması mal paylaşımı kaynaklı olmaktadır.

Boşanma süreci anlaşmalı da olsa çekişmeli de olsa boşanan çift üzerinde çeşitli düzeylerde kaygıya neden olabilmektedir. Bazen de kişiler boşanma nedeni ile kaygılanmasa bile ailelerin, komşuların, arkadaşların yani içinde yaşadıkları toplumun boşanma olgusuna gösterdikleri tepkiler nedeniyle kaygı yaşarlar.

Bu süreçte boşanan çiftte eşler arasında farklılık görülebilmekle birlikte bir takım değişik ruh halleri ortaya çıkabilmektedir; uyku problemleri, iştahsızlık ya da aşırı yeme, içki ve sigara kullanımında artış ya da bu tip maddeleri kullanmaya başlama, iş veriminin azalması, yetersizlik hissi, yalnız hissetme, korku, panik atak gelişimi gibi.

Bu yazımızda da boşanma olgusunu irdeledik. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın…

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Ayşe Ulaş
Bağlantılar:
Yazar
1 Yorum
  • Ayşe hanım yazılarınızı büyük bir keyifle okuyorum ve çok eğitici ve gerçekçi buluyorum. Peki evlilik ve boşanma hakkında bu kadar bilgili olduğunuza göre acaba siz kendi evliliğinizde uyguladınız mı. Bu 5. Yazınız. Hepsi birbirinden güzel ve eğiticiler. Peki böyle düşünen biri acaba kendi evliliğinde bu yazdıklarını ne kadar uygulayabilir bunu merak ediyorum. Sizi 20 yıldır tanıyan biri olarak cevabını da biliyorum fakat 6. Sayınızda yazmanızı temenni ediyorum. Saygılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version