Merhaba,
Boşanma üzerine yazdığım yazımda boşanmanın, evli iki bireyin birlikteliklerini yasal olarak bitirmesi anlamına geldiğini belirtmiştim. Ancak boşanma sadece hukuki bir süreç değildir. Hem bireyler hem de toplum için çok yönlü bir deneyimdir. Hatta bazı vakalarda boşanan kişilerde kendisini yardıma muhtaç hissetme, bakım alma durumunda kalma gibi durumlara rastlanır. Aile içinde roller değişebilir. Çocuklar ile ebeveynler arasında rol değişimleri yaşanabilir. Ebeveyn kendisini çocuğunun bakımına bırakabilir. Böyle bir ortam doğal olarak çocukların gelişimi açısından son derece zararlıdır. Ebeveyn bakımı çocuk açısından ciddi rol çatışmalarına neden olabilir. Boşanma sonrasında bazı bireyler sosyal izolasyon yaşarken, bazı bireyeler ise aşırı sosyal bir şekilde kendini konumlandırabilir. Boşanmış bireyler kendi normal yaşantılarına bir ile üç yıl arasında dönerler. Ancak en zor dönem ilk bir yıllık süreçtir. Boşanma birçok boyutu olan çok yönlü bir süreçtir. Boşanmanın duygusal, ekonomik, sosyal, psikolojik ve hukuki boyutları bulunur (Özkan,2014).
Duygusal Boşanma
Duygusal boşanma, çiftlerden birinin ya da her ikisinin birbirlerine olan duygusal ilgisini ve bağını kaybetmeye başladığı bir süreçtir. İki birey ben duygusu ile yaşarken evlendiklerinde bu biz duygusuna dönüşür. Duygusal boşanma aşamasında bireyler yeniden biz durumundan ben durumuna dönerler. Bu durum eşler arasında sevginin, saygının ve bağlılığın azalması ile zaman içerisinde iyice belirginleşir. Ortak hedefler zamanla kaybolur. Geleceğe dönük beklentiler değişir. Ve bireyler bazen kendileri durumun farkında olmasalar bile evliliklerine tam olarak katkıda bulunamazlar. Evlilik iki insanın kendi hedeflerini, hayallerini, gelecekle ilgili umut ve beklentilerini bir araya getirip ortak bir potada buluşturabilme yeteneğidir. Ancak yaşanılan bazı olumsuz durumlar bu sinerjiye zarar verebilir. Çiftler arasında yaşanılan duygusal kopuş, kötü iletişim, tartışmalar, ilgisizlik ve daha pek çok etken nedeni ile bu durum oluşabilir. Boşanma genel olarak çift için hayatlarının en sarsıcı dönemlerinden biridir. Duygusal bağların zayıfladığı bu aşamada, duygusal olarak fazlası ile yıpranan bireyler konuyu hukuki mercilere taşırlar. Boşanma gerçekleştiğinde yaşanmış olan duygusal yıpranmanın etkilerinin ortadan kalkması ve bireylerin yeniden duygusal dengeye ulaşmaları ve hayatlarındaki yeni durumu kabullenmeleri genellikle 1 ila 3 yıl kadar sürer. Bu aşama genel olarak evliliğin zorluklar ile karşılaştığı ve eşlerin arasında derin duygusal mesafelerin ortaya çıktığı bir dönemi işaret eder (Karadağ ve Özdemir, 2021).
Ekonomik Boşanma
Ekonomik boşanma, evlilikteki maddi konulardaki uyumsuzlukların öne çıktığı bir süreçtir. Eşlerin birlikte ekonomik kararlar alabiliyor olmaları durumu anlaşmazlıkları azaltabilir. Bu terim aslında çiftlerin maddi varlıklarını ve borçlarını nasıl ayırdıklarını tanımlar. Ailelerin finansal hedefleri vardır. Aşamada bireylerin bu finansal hedeflere ulaşmada yaşadıkları görüş ayrılıkları iyice belirginleşir. Bu aşamada bireyler ortak finansal hedeflerden kopma yaşarlar. Finansal anlaşmazlıklar bireylerin hem ekonomik hem duygusal zorluklar yaşamalarına neden olur. Maddi sorunların yaşanmadığı evliliklerde dahi ekonomik ayrılık eşler için sıkıntılı bir süreç olabilir. Evlilik süresince eşler maddi varlıklarını bir araya getirir (Atakan. 1987). Eşlerin evlilik sürecinde edindikleri maddi varlıkların evliliğin sonlandırılması ile nasıl paylaşılacağı önemli bir konudur. Bu durum nafaka, mal dağılımı, tazminat gibi ekonomik yükümlülükler ile birlikte gelir ve genel olarak eşlerin birbirlerine duygusal olarak zarar vermelerine neden olabilir. Ekonomik problemler nedeni ile de eşler arasında hukuki süreçler başlayabilir (Yıldırım, 2018).
Yasal Boşanma
Yasal boşanma, evliliğin hukuki olarak sonlandırılması sürecidir. Genel olarak duygusal olarak zaten bitmiş olan bir evliliğin yasalar önünde de sonlandırılmasını ifade eder. Eğer çocuklar söz konusu ise eşler arasındaki ilişki tam anlamı ile sona ermeyebilir. Çünkü çocukların varlığı eşleri belirli durumlar altında bir araya getirebilir. Sonuç olarak boşanma eşler arasında yaşanan bir durumdur. Oysaki anne baba rolleri kalıcı rollerdir. Çift boşandıktan sonra da ebeveyn olarak görevlerini yerine getirmelidir. Yasal boşanma durumunda, Türk Medeni Kanununu, belirli sebepler ile eşlerden birinin ya da her ikisinin başlattığı yasal sürecin sonunda, hakim kararıyla evliliğin resmi olarak sona ermesi şeklinde ifade bulur.
Ebeveyn Boşanması
Boşanma son derece karmaşık bir süreçtir. Ancak arada çocuklar var ise durum daha da karmaşık bir hal alır. Bu durum çocukların her iki ebeveyn ile de ilişkilerini nasıl sürdüreceği sorununu ortaya koyar. Ebeveynlerin ayrılması çocuklar açısından zihinsel ve duygusal anlamda son derece zor geçen bir süreç olabilir. Eşlerin ayrılması gayet doğladır. Ayrılabilirler, yeni yaşantılara başlayabilirler, yeni ilişkiler yaşayabilirler. Ancak bu çocuklarına karşı olan sorumluluklarını değiştirmez. Onlar hale anne ve babadır. Çocuğun yaşça küçük olması ve velayet durumu çiftlerin bir şekilde birbirleri ile bağlantıda kalmalarına neden olabilir. Çocuğun ebeveynlerinin boşanma sürecini anlaması ve yeni hayat düzenine uyum sağlaması önemlidir. Boşanma sürecinin çocuklar üzerindeki etkilerini araştıran pek çok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalardan bazıları uzun vadede çocukların boşanma durumundan olumsuz etkilenebileceklerini ortaya koyarken, diğer bazı araştırmalarda da bu görüşe katılınmamaktadır. Çocuğun kendini iyi ve güvende hissetmesi, ebeveynlerin boşanma sonrasında sürdürebilecekleri sağlam ve sevgi dolu bir ilişki süreci ile mümkündür (Öngider, 2013).
Topluluk Boşanması
Boşanma sadece eşler arasında yaşanılan bir süreç değildir. Eşlerin sosyal çevreleri açısından da uyum gerektirir. Aile bireyleri, dost ve arkadaşlar ile çiftin içerisinde yaşadığı sosyal çevrenin bu durumu nasıl algıladıkları ve verdikleri tepkiler topluluk boşanmasını ifade eder. Eşler boşandıklarında sosyal çevrelerinde de değişiklikler olabilir. Sonuç olarak birey artık bekar bir bireydir. Bazı sosyal gruplar bu yeni statüyü hemen kabullenmeyebilir. Bazen de birey kendi insiyatifi ile ya da dışsal baskılar ile sosyal çevresinden uzaklaşıp bir kopma yaşayabilir. Sosyal çevreden kopuş yeni bir adaptasyon sürecini başlatabilir. Sonuç olarak birey toplumsal bir varlıktır. Boşanma ile sosyal çevresinden kopan birey kendisine yeni bir sosyal çevre bulacaktır. Bu süreç toplumun yeni durumu kabullenmesi ile ya da bireyin yeni bir sosyal çevreye dahil olması ile son bulur. Boşanma ile çift ayrılıyor gibi algılanır. Ancak bu yeni durumun toplumsal da bir ayağı bulunur.
Psişik Boşanma
Boşanma çiftler için son derece zor bir süreçtir. Birlikte geçirilen zamanlar, yaşanmışlıklar, paylaşımlar boşanmayı zor ve sancılı bir hale çevirir. Hele ki arada çocuklar da varsa süreçi iyice zorlaşır. Psişik boşanma, bireylerin evlilikle ilgili deneyimlerini, yaşadıklarını ve yaptıkları hataları gözden geçirdikleri ruhsal bir süreçtir (Binay, 2018). Boşanmış çiftler üzerine yapılan araştırmalarda çocuksuz çiftlerin çocuklu çiftlere oranla daha fazla duygusal ve psikolojik sorun yaşadığı gözlemlenmiştir (Akoğlu ve Küçükkaragöz, 2018). Her birey için bu süreç özeldir. Kişiden kişiye etkileri değişebilir. Boşanmanın ruhsal boyutu olan psişik boşanma, sürecin en uzun ve en zorlayıcı boyutu olabilir. Boşanma bireyi öz saygısından tutunda yaşam kalitesine kadar pek çok yönden etkileyebilir. Ancak boşanmanın getirdiği olumsuzluklar ile başa çıkabilen bireyler için bu süreç kişisel gelişimlerine oldukça katkı sağlayabilir. Süreç çiftin boşanma kararını almaları ile başlar ve duygusal boşanma sürecinin bir devamı olarak değerlendirilebilir. Psişik boşanma kendi içerisinde gerçeği kabul, kimlik inşaası, duygusal onarım ve geleceğe yönelik planlar olarak aşamalara ayrılır.
Çiftlerin geneli boşanma kararı sonrasında bu zorlu evreleri yaşar. Evliliklerini sonlandırma kararı almış olan çiftlerin yeni yaşamlarına uyum sağlayabilmeleri maddi ve manevi açıdan dengede olmaları ile mümkündür. Bu süreç bazen yıllar alabilir. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle…