18-27 Kasım tarihleri arasında, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 3. Kitap Fuarı’nı idrak ettik. Duyurunun yapıldığı ilk zamanlar; “Geçen yıl yazar olarak katıldım, bu yıl okur olarak katılırım” diye düşünüyordum. Yurttaki öğrencilerimin kitabımı merak ettiklerini gördüm ve fuara katılıp katılmayacağımı da sorduklarında, yazar olarak katılım sağlamam gerektiğini düşündüm.
Bursalı Yerel Yazarlar olarak bizlerin fuara katılmasını sağlayan, organizasyondan sorumlu Fahrettin hocamızı görevli olduğu ve bizlerin de uğrak noktası olduğu Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezimiz’de ziyaret ettim. İstişarede bulunduk ve bana uygun olan 19 Kasım tarihini imza günüm olarak belirledik. Kısa bir süre sonra, Büyükşehir Kültür ve Sosyal İşler’ de hazırlanan afişlerimizi hocamız her birimize tek tek gönderdi. Geçen yıl kendi imkanlarımızla hazırladığımız afişlerimiz bu sefer profesyonel bir şekilde, ünlü yazarlarımızınkilerle ile aynı hazırlanmıştı. Hem çok mutlu olmuştuk hem de heyecanlanmıştık. Her birimiz afişini Bursalı Şairler ve Yazarlar WhatsApp grubumuzdan paylaşarak birbirimizi tebrik ettik, mutluluğumuzu paylaştık.
18 Kasım günü, Edebiyat Kulübünden arkadaşlar ile erken saatlerde Merinos Fuar Alanında buluştuk. Fahrettin hocamız bizler için hazırlattığı yaka kartlarımızı dağıttı, yine çocuklar gibi çok mutlu olduk. Geçen yıl Doğu Kapısı girişinde Yerel Yazarlar Standıyken bu yılki yerimiz, Batı Girişindeki Bursa Büyükşehir Standıydı. İmza günü olan arkadaşları tebrik ettikten sonra açılış törenine geçtik.
Bu senenin konuk yazarları, Bursamız’ın yaşayan çınarlarından Prof. Dr. Süleyman Uludağ hocamız ve Arjantinli yazar Carlos Maria Dominguez’di. Süleyman hocamızın sohbetinde bulunmayı çok istiyordum, nasip bu güneymiş. Heyecanla beklemeye başladık. İki konuk yazarımız da alkışlar içerisinde protokoldeki yerlerini aldılar. Süleyman hocamız 90 küsur yaşındaydı. Yürümekte zorlanıyor, destek alıyordu fakat yüzünde tek bir kırışık yoktu ve etrafa nur saçıyordu. Sahneye çıkarken Büyükşehir Belediye Başkanımız, milletvekillerimiz, hepimiz saygıyla ayağa kalktık. Elini öpmek isteseler de buna müsaade etmedi. Osmanlı Türkçesinin hakim olduğu muhteşem konuşmasını can kulağı ile dinledim. Hem O’nu dünya gözü ile görmüş olmanın, hem de sohbetinde bulunmanın verdiği huzur paha biçilemezdi..
Solumdaki stantta Arjantinli yazar Dominguez’in kitapları vardı. Söyleşiden sonra geldi ve önünde öyle uzun bir kuyruk oluştu ki, biz yerel yazarlar adeta gölgede kaldık! Baktım sıra bitmiyor, ben de ziyaretime ve kitabımı almaya gelen arkadaşlar ile sevdiğim yazarların stantlarına giderek sohbet ettik ve söyleşilerine katıldık.
Fahrettin Hocamız sağ olsun, benim için bir imza günü daha ayarlayabileceğini söyledi. 24 Kasımı belirledik ve o gün de erkeden standıma gelip yerleştim. Geçen yıldan yazar arkadaşlar da vardı, bu yıl yeni tanıştıklarımız da. Öğretmen Günü olmasının da ayrı bir güzelliği vardı. Öğretmen arkadaşlar öğrencileri ile geliyorlar, biz de bol bol hatıra fotoğrafı çektiriyorduk. Siyaset ve sanat çevresinden birçok arkadaşımın ve öğrencimin gelmesi beni çok mutlu etti ve duygulandırdı.
Çay eşliğinde ettiğimiz muhabbetler, yeni dostluklar, güzel temenni ve dileklerle bu günümüzü de unutulmazlar arasına ekledik. 4. Kitap Fuarında tekrar buluşmak üzere güzel duygularla vedalaştık.
