Cassandra

76 Görüntüleme
3 Dak. Okuma

Son günlerde adından sıkça bahsedilen, bilim kurgu ve gerilim türünde, Alman yapımı bir Netflix dizisinden bahsedeceğim: “Cassandra.”

Dizi, Samira ve ailesinin, yaşadıkları bazı kötü olaylardan sonra yeni bir başlangıç yapmak için 1970’lerden kalma eski bir akıllı eve taşınmasıyla başlar. Evi ‘Cassandra’ adında bir ev robotu yönetmektedir. İlk zamanlar aile ile iyi anlaşan Cassandra, sonradan gerçek niyetini gösterecektir. Başlarda sadece bir yazılım olarak görülen Cassandra, zamanla sırlarını açığa çıkarmaya başlar. Samira’yı evde kendine tehdit olarak görür, çocukları kendi çocuklarıymış gibi sever ve ev halkını birbirine düşürür. Samira, bir gün dolabın üstünde bulduğu eski kasetleri izlerken Cassandra’nın resmini görür ve yüzünü resimdeki kadından ilham alıp almadığını sorar. Ancak Cassandra bu soruyu cevaplamaz ve kasetleri yakar.

Cassandra gerçekte kimdir? 1970’lerde eşi Horst ve oğlu Peter ile aynı evde yaşayan mutsuz bir kadındır. Horst sürekli oğlu Peter’ı eleştirir, Cassandra ise eşi ve oğlu arasında kalarak aileyi bir arada tutmaya çalışır. Hatta çoğu zaman ailesi için fedakârlıklar yapar ancak ikinci çocuğuna hamileyken maruz kaldığı aşırı dozda radyasyon nedeniyle kanser olduğunu öğrenir. Radyasyondan etkilenerek doğan küçük kızı Margerethe’i dolabın arkasındaki gizli odada büyütmek zorunda kalır ve eşi, tüm bunları telafi edebilmek için onu akıllı bir ev robotunun içine hapseder. Horst ise onu en yakın arkadaşıyla aldatır. Cassandra, robot olarak bile annelik içgüdüsünü bırakmaz, ailesini hâlâ bir arada tutmaya çalışır ve Horst ondan korkarak evi terk eder ancak o sırada arabayla kaza geçirir. Cassandra ise yaşadığı acı olaylardan sonra kendini ve evi devre dışı bırakır. Ta ki Samira ve ailesi eve taşınana kadar…

Diziyi izlerken her türlü duyguyu yaşıyorsunuz. Altı bölümlük mini bir dizi olmasına rağmen izleyiciyi kendine çekmeyi başarıyor ve teknolojiyi nostaljiyle harmanlıyor. 1970’li yıllar başarılı bir şekilde aktarılmış, özellikle müzikleri ve kıyafet tarzlarını beğendim.

Dizi, adından da anlaşılacağı üzere ‘Cassandra Sendromu’ üzerine mesaj veriyor. Özellikle Samira bu durumu fazlasıyla yaşıyor. Nedir bu Cassandra Sendromu? Kişinin doğruyu söylemesine rağmen çevresindeki kimseyi inandıramamasıdır. Samira, sonunda kimseyi inandıramadığı için suçu kabul etmek zorunda kalıyor ve tedavi altına alınıyor. Cassandra ise Samira’yı evden uzaklaştırarak evin annesi rolüne bürünüyor. Samira, sonunda ne yapıp ne edip ailesini evden kurtarıyor. Dizi, bir bakıma ezilen, hor görülen kadınları anlatıyor. Cassandra ve Samira da aynı duyguyu yaşıyorlar. Sonuçta ikisi de ailesini korumaya çalışıyor.

Dizinin bitiminde, her ne kadar teknolojiden biraz bizi soğutsa da özgün senaryosu ve verilen mesajlarla son günlerde oldukça ilgi çeken bir yapım. Teknolojinin ne kadar faydalı yönleri olsa da tehlikeli de olabileceğini gözler önüne seriyor. Özellikle son zamanlarda ilerleyen robotik teknolojilerin gelecekte bizi nasıl etkileyebileceğini düşündürüyor. Umalım da daha fazla ilerleyip dünyayı ele geçirmesinler. Şimdiden iyi seyirler dilerim. 🙂

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version