Sana gelmemek için çok savaştım,
Cebimde sana gelen tüm yollara bilet alabilecek kadar param vardı
Kendimi kandırmak için üç beş kuruşun hesabını yaptım.
Sana gelmemek için çok savaştım,
Aklıma bir kere geldin daha da gitmedin
Ağlamamak için gözümü göğe diktim,
Bir daha önümü bile göremedim.
İçtiğim su zehir, yediğim lokma harammış gibi battı boğazıma
Yürüdüğüm her yolda ayaklarım geri çekti
Bu şehire geldim, giderken canımı sokağına defnettim.
Sana gelmemek için çok savaştım.
Kaçtığım her şeyle yüzleştim,
Yanacaksa canım böyle yansın dedim
Aslında bakarsan gitmek ya da kalmak değil mesele
Konu sen olunca ben koskoca bir yangında külleştim.
Sana gelmemek için çok savaştım,
Sonra bu şehri terk ederken bile tüm yol boyu seni düşledim
Güneş tepede bindiğim otobüste gecenin bir yarısı oldu,
Senleyken yine vakit tez geçti,
Sensizliği yazarken ruhum yavaş yavaş çekilir.
Sana geldim.
Yazarken, yaşarken, kaçarken
Koskoca bir yolda senden giderken
Sana geldim.
Anladım ki gelmem için gitmem gerek.
Yani aslında hep boşa savaştım.
Fark ettim de gitmeyi hiç düşünmedim.
Ben hep sende kaldım, sen aldın başını gittin.
Çok geç anladım, benim kalmış olmam yetmezdi
Senin de benim kadar yanmış olman lazımdı,
Sonra, bir gece yarısı otobüsün cam kenarında
Can kırıklarımı sarmak için savaştım.
Cephane
Yazar / Şair
Yorum yap