Yazıma başlamadan önce anlatının havasına girebilmeniz için dijital müzik platformunuzda Kiyoshi Yoshida’dan Dragon and Tiger (Ejderha ve Kaplan) ya da Hans Zimmer’in Son Samuray için bestelediği Spectres in the Fog’u (Sisteki Hayaletler) açmanızı öneririm.
80’lerde doğanlar, yazımın başlığını okuyunca yüzünüzde bir tebessüm belirdi mi? İlkokulda teneffüslerde Karateci Çocuk filminin etkisinde kalıp karate figürleri yapmaya çalışan çocuklardık sonuçta. Barış Manço’nun Japonya’da alkışlar ve tezahüratlarla karşılandığı konser performansını hatırlamayan var mı? Onu bilemediniz diyelim. O zaman başrolünde Tom Cruise’un oynadığı 2003 yapımı The Last Samurai (Son Samuray) filmini mutlaka duymuşsunuzdur. Hayır mı? Peki ya efsane dizi Shogun? Wakarimasu Anjin San! Akira Kurosawa’dan Ağustosta Rapsodi?
Bu kadar popüler kültür yeterliyse yavaş yavaş meselenin özüne geleyim. Japon felsefesi hakkında iş yaşamında, kişisel gelişim seminerlerinde, makalelerde bölük pörçük rastladığımız Japonca terimleri dilim döndüğünce derlemeye çalışacağım. Bu büyük bir iddia. Muhtemelen pek çok konsept ve kavram eksik veya havada kalacak. Yine de böyle bir işe kalkıştım bir kere. Yarıda bırakmak olmaz. Başlayalım mı?
Kaizen: Sürekli İyileştirme Arayışı
Kaizen, “sürekli iyileştirme” anlamına gelen Japonca bir terimdir. Hayatınızı iyileştirmek ve hedeflerinize ulaşmak için zaman içinde küçük, aşamalı değişiklikler yapma fikridir. Japonlar, tutarlı bir şekilde yapılan küçük değişikliklerin bile önemli bir kartopu etkisi yaratacağına inanırlar.
Ikigai: Amacınızı Bulmak
Ikigai, “var olma nedeni” anlamına gelen Japonca bir kavramdır. Kişinin hayattaki amacını bulması ve bunu tutkuları, becerileri ve değerleriyle uyumlu hale getirmesi fikridir. Japonlar, ikigai’nizi bulmanın ve peşinden gitmenin uzun ve mutlu bir yaşamın anahtarı olduğuna inanırlar. Ikigai, Hinduizm’deki “dharma” fikrine veya Nietzche’nin “olduğun kişi olma” fikrine benzer.
Oubaitori: Başkalarıyla Karşılaştırma Yapmaktan Kaçınmak
Oubaitori’yi heceleyen karakterler ilkbaharda Japonya’da çiçek açan dört farklı ağacı temsil eder: kiraz, kayısı, şeftali ve erik. Her ağaç kendi tarzında ve kendi zamanında çiçek açar ve her biri farklı bir çiçek ve meyve verir. Bir kavram olarak Oubaitori, bu ağaçsı imgeden doğar ve kendinizi başkalarıyla kıyaslama alışkanlığından kaçınma ve bunun yerine benzersiz yolculuğunuzu ve zaman çizelgenizi kucaklama fikrine atıfta bulunur.
Wabi-Sabi: Kusurluluğu Kucaklamak
Wabi-sabi, kusurluluğu ve geçiciliği kucaklayan bir Japon felsefesidir. Sanatçı Leonard Koren’in ifadesiyle, wabi-sabi “kusurlu, süreksiz ve tamamlanmamış” olanda güzelliği bulmakla ilgilidir. Kusurların bir şeyin değerini mutlaka ortadan kaldırmayacağı fikridir.
Hara Hachi Bu: %80 Doyana Kadar Yemek
Hara hachi bu, “%80 doyana kadar ye” anlamına gelen bir Japon özdeyişidir. Bu kavram Okinawa adasında ortaya çıkmıştır ve insanlar bu mantrayı aşırı yemekten ve bunun beraberinde getirdiği kötü etkilerden kaçınmak için kullanmaktadır.
Shikata Ga Nai: Değiştiremeyeceğiniz Şeyleri Kabullenmek
Shikata ga nai, “elden bir şey gelmez” anlamına gelen bir Japon kavramıdır. Bu kavram, değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmeye ve onları bırakmaya odaklanır.
Shikata ga nai, Stoacı felsefeye işaret eder. Hayattaki hayal kırıklıklarımızın çoğu beklentilerimizin gerçekle örtüşmemesinden kaynaklanır. Her şeyin başka bir şekilde olmasını isteriz. Shikata ga nai, her şeyi olduğu gibi kabul etmeyi ve ilerlemeyi hatırlatır. Neyi kontrol edemeyeceğimizi kabul ederek, kızgınlık ve hayal kırıklığını ortadan kaldırırız. Ancak daha da önemlisi, bu kavram değiştirebileceğimiz şeylere odaklanmamızı ve onları iyileştirmek için çalışmamızı sağlar.
Shinrin-Yoku: Orman Banyosu
Shinrin-yoku, eski Japonların ünlü “orman banyosu” uygulamasıdır. Doğada zaman geçirerek elde edeceğiniz birçok fiziksel, zihinsel ve ruhsal faydayı elde etmek için “orman atmosferine girmeyi” temsil eder.
Kintsugi: Kırılan bir nesneyi altın kullanarak yenileme sanatıdır. Japon çömlekçilik sanatında kırılan çanak çömlekler, toz haline getirilmiş altın, gümüş veya platin ile karıştırılmış veya toz haline getirilmiş urushi cilası ile onarılır. Bir felsefe olarak, kırılma ve onarımı, gizlenecek bir şey olarak değil, bir nesnenin tarihinin ve hikayesinin bir parçası olarak ele alır.
Ganbatte: İnsanları çok çalışmaya teşvik etmek için kullanılan veya bir performanstan önce iyi şans dilemek için kullanılan bir deyiştir. Elinden gelenin en iyisini yap demektir.
Öyleyse Ganbatte!
Merak ettiğiniz konseptlerle ilgili daha geniş bilgi edinmek isterseniz başvurabileceğiniz kaynaklar:
- Ganbatte – Japonların Zorlukların Üstesinden Gelme Sanatı
- Ikigai – Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı – Hector Garcia
- Kintsugi: The Wabi Sabi Art of Japanese Ceramic Repair
- Kaizen – Hayatınızı Küçük Adımlarla Değiştirmek için Japon Felsefesi
- 7 Japanese Concepts That Can Improve Your Life https://www.artofmanliness.com/character/advice/7-japanese-concepts-that-can-improve-your-life/