Cilt Mezoterapisi

Kemale Şirinova 91 Görüntüleme Yorum ekle
4 Dak. Okuma

Mezoterapi

Mezoterapi, çeşitli maddelerin (vitaminler, amino asitler, hyaluronik asit gibi) enjeksiyon yoluyla intradermal veya subkutan uygulanmasıyla yapılan bir cilt tedavi yöntemidir. Bu uygulamalar, zamanla dermokozmetik uygulamalardan ağrı yönetimine kadar farklı alanlarda kullanılmaya başlamıştır.

İlk kez 1950’li yıllarda Avrupa’da uygulanmaya başlanan bu yöntem, zamanla dünyada yaygınlaşmış ve özellikle dermokozmetik alanında hızla popülerlik kazanmıştır. Türkiye’de ise geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları arasında en çok tercih edilen yöntemlerden biri olarak öne çıkmaktadır.

Mezoterapi Yöntemleri

Mezoterapi, özellikle estetik amaçlarla cilt sorunlarını gidermekte olumlu sonuçlar doğuran bir tedavi yöntemidir. Cilt mezoterapisi, nemlendirme, cildin gençleştirilmesi ve canlandırılması amacıyla intradermal vitaminler, mineraller, amino asitler, antioksidanlar ve hyaluronik asit gibi maddelerin mikro iğnelerle enjekte edilmesiyle oluşan bir tedavi yöntemidir.

Cilt Mezoterapisinde Kullanılan Maddeler

  1. Hyaluronik Asit
    • Nem Tutma: Hyaluronik asit, kendi ağırlığının bin katına kadar su tutma kapasitesine sahiptir. Bu sayede ciltte suyu hapsederek cildin nemlenmesini ve dolgun görünüm kazanmasını sağlar. Cilt, daha pürüzsüz ve esnek bir görünüme sahip olur.
    • Hücre Yenilenmesi ve Onarımı: Cilt bariyerini güçlendirerek hücrelerin dış etkenlere karşı korunmasına yardımcı olur.
    • Enflamasyon Azaltıcı Etki: Anti-enflamatuar özellikleri sayesinde ciltteki kızarıklık, şişlik ve ödemi azaltır. Yara iyileşme sürecini hızlandırarak cilt üzerinde iyileştirici etkiler gösterir.
    • Cilt Dolgunlaştırma: Deri altına enjekte edildiğinde, hyaluronik asit su tutma özelliğinden dolayı cilt altında bir miktar hacim sağlar ve cilt altındaki boşlukları doldurur. Bu etkisi sayesinde, kırışıklıkların ve ince çizgilerin azalmasına yardımcı olur.
  2. Vitaminler
    • Vitamin C: Kolajen üretimini uyararak cildin sıkılaşmasına ve elastikiyetinin artmasına olanak sağlar. Aydınlatıcı ve leke giderici etkisi ile cilt tonunu eşitler.
    • Vitamin A: Hücre yenilenmesini tetikler, bu sayede ciltteki kolajen üretimini stimüle eder. Kırışıklıkların azalmasına ve cildin daha genç görünmesine katkı sağlar.
    • Vitamin E: Güçlü bir antioksidandır; cildi serbest radikallere karşı korur ve nemlendirici etkisi ile cilt dokusunu besler.
    • Vitamin B5: Ciltte hücre yenilenmesini hızlandırarak cildin iyileşmesini sağlar; elastikiyeti artırır ve yatıştırıcı bir etki gösterir.
  3. Amino Asitler
    • Prolin: Kolajen üretimi için temel bir yapı taşıdır. Cildin elastikiyetini artırır ve sarkmaların azalmasına yardımcı olur.
    • Lizin: Cildin yenilenme sürecini hızlandırarak hasarları onarır; kolajen sentezini destekler.
    • L-Arjinin: Kan dolaşımını artırarak cilt hücrelerine daha fazla oksijen ve besin ulaşmasını sağlar.
    • Glisin: Kolajen üretimini uyararak cildin esnekliğini destekler ve nem dengesini korur.
    • Glutatyon: Güçlü bir antioksidan olarak cildi korur ve leke sorunlarını gidermeye katkı sağlar.

Cilt Mezoterapisinin Avantajları

  • Hızlı Etki: Cilt altına doğrudan uygulandığı için, cilt kısa sürede daha parlak ve nemli bir görünüm kazanır.
  • Doğal Görünüm: İşlem sonrasında cilt doğal bir ışıltı kazanır ve yüz ifadesi korunur.
  • Kısa İyileşme Süreci: Genellikle günlük hayata hemen dönülebilir. Hafif kızarıklık dışında ciddi bir yan etki görülmez.

Kimlere Uygulanır?

  • V şekillendirmeye ihtiyaç duyanlar
  • Selülit gibi cilt sorunları olanlar
  • Cildinde çatlakları bulunanlar
  • Saç dökülmesi gibi sorunları yaşayanlar
  • Güneş, akne ve cilt lekeleri bulunanlar
  • Cilt sarkmaları olanlar
  • Cilt kuruluğu sorunu yaşayanlar
  • Vitiligo gibi cilt sorunları bulunanlar
  • Akne sorunları yaşayanlar
  • İnce çizgi ve kırışıklık problemi yaşayanlar

Kimlere Uygulanmaz?

  • Diyabet hastaları
  • Açık yaraları bulunan hastalar
  • Herpes vezikülleri bulunan hastalar
  • Skleroderma gibi cilt sorunları olan hastalar
  • Cilt kanseri olanlar
  • Deri üzerinde aktif enfeksiyon varlığı
  • Otoimmün hastalıkları olan veya bağışıklık sistemi hastalığı bulunan hastalar
  • Epilepsi gibi nörolojik hastalıkları olanlar
  • Kan pıhtılaşma sorunları yaşayan hastalar
  • Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar
  • Hamile ve emzirenler
Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Doktor / Anestezist
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version