Çocukta okuma alışkanlığını geliştirmek için, değişimin ilk önce aile bireylerinde başlaması gerektiğini unutmamak gerekir. Çocuklar, ayna görevini üstlenmektedirler; bizim yaptığımız olumlu olumsuz tüm tavır ve sözleri sergilerler. Haftanın belirli günlerinde kitap okuma günü olarak evinizin herhangi bir köşesini çocuğunuz ile birlikte dizayn edip, onun da fikirlerini alarak kitaplık ya da yerde minderler, farklı aktiviteler ile okumaya başlamadan ortamı oluşturmak önemlidir. Birlikte kitapçıkları gezmek, ilk adım, çocuğun ilgisini çekebilecek kitaplar seçmektir. Çocuğun yaşına uygun, renkli ve eğlenceli içeriklere sahip kitaplar onun kitap okuma alışkanlığını kazanmasına yardımcı olur. Özellikle kitaba odaklanamamak gibi sorunlar yaşayan çocuklar için bu seçimler çok daha önemli hale gelir. Çocuğun kitaplarla çevrili bir ortamda büyümesi, okuma alışkanlığı edinmesini destekleyecek bir diğer unsurdur. Aileler bu süreçte düzenledikleri okuma saatleri ile alışkanlık kazanımını kolaylaştırabilirler.
Okuma sırasında bireylerin tek meşguliyeti kitap olmalıdır. Örneğin telefon ile uğraşmak veya herhangi dikkat dağıtıcı bir iş ile meşgul olmak, çocukta yapılan okumanın herhangi bir öneminin olmadığı algısına yol açarak dikkatinin dağılmasına sebep olur. Ayrıca okuma sırasında okunan hikâyenin oyuncağı ile de çocuğun oynamasına izin verilerek, kas kontrolünü, el-göz koordinasyonunu sağlamayı öğrenirken, plan yapma, sorun çözme, sonuca ulaşma gibi bilişsel yetenekleri geliştirme fırsatını da yakalar. Doğası oyun olan çocuk, sosyalleşmeye oyun sırasında başlarken, yaratıcılık ve hayal dünyasını da geliştirir.
Okuduğunuz kitaptaki karakterler gibi giyinmek, öncelikle onun hayal dünyasını geliştirmek için güzel bir fikirdir. Kitabın bir kısmını okuduktan sonra, çocuklarınızla beraber evdeki dolapları karıştırıp kitaptaki karakterlerin kıyafetlerini andıran kıyafetler seçebilir, hatta yüzlerinizi bile boyayabilirsiniz. Bu, çocukların gerçekten hikâyenin içine girmiş hissetmelerini sağlayabilir. Kitaptaki olayları canlandırmak, çocukta neden-sonuç ilişkisinin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Önceki maddenin devamı olarak, kostümlerinizi giymiş hâlde, kitaptaki olayları canlandırıp, evde minik bir tiyatro oyunu sergileyebilirsiniz. Bunu okuma esnasında da yapabilirsiniz, kitap bittikten sonra da…
Kitabı bitirdikten sonra çocuklarınıza kâğıtlar ve zarflar verip, hep beraber yazara mektup yazın. Mektubun konusu herhangi bir şey olabilir, ama çocuğunuzun aklına bir fikir gelmediyse, “Kitabı beğendin mi? Hikâyede değiştirmek istediğin bir kısım var mı?” gibi sorular sorabilirsiniz. Yazara çocuğunuz ile birlikte yazar ve çocuk arasında bağ oluşacaktır.
Kitabı okumaya başlarken, yanınıza defter ve boya kalemleri alın. Hikâyede çizerin çizmediği bir detay mı var? Çizerin “unuttuğu” bu kısımları hep beraber çizebilir, hatta bu resimleri kitaba bantla yapıştırarak kitabı zenginleştirebilir ve yaptığı eseri odasına asılabilir. Bu tür etkinlikler çocuğun kendisinin sanatçı ruha ve özgüveni üzerinde büyük bir etki sağlayacaktır.
Evinizde mutlaka bir kütüphaneniz olmalıdır. Hatta çocuklarınızın odasına da bir kitaplık alabilir, kitaplığı çocuklarınızla birlikte düzenleyebilirsiniz. Televizyon, telefon, bilgisayar gibi dikkat dağıtacak şeylerin olmadığı bir kitap okuma alanı çok faydalı olacaktır. Diğer odalarda da kitap, dergi, gazete gibi okunabilecek materyaller bulundurmak çocuklarınızı kitap okumak konusunda teşvik edecektir. Kitap köşesini birlikte tasarlamak da önemlidir. “Her çocuk kendi rengini yansıtır,” o yüzden rengini bulmasına yardımcı olmak gerekir.