Çocuklar Büyüdükçe Kirlenir

Bakır Çakmak 311 Görüntüleme 1 Yorum
2 Dak. Okuma

FERDİ TAYFUR DİNLEMEYEN ÇOK ŞEY KAYBEDER.
DİNLEYEN ZATEN ÇOK ŞEY KAYBETMİŞTİR.

Lise yılları… TRT dışındaki Radyo kanalları yeni yeni yaygınlaşmış. Sanırım 93-94’lü yıllar. Sevdiğim bir şarkının çalması, o şarkıya denk gelmem bir piyango gibi.

O zamanlar Ferdi Tayfur çok popüler. Filmleri kapalı gişe. Kasetleri yok satıyor. Dinleyenlerin çoğu korsan kasetlerden dinliyor şarkılarını. Hiç unutmam… Harçlıklarımı biriktirip kasetlerini alır, günlerce okulda aç gezerdim.

Evimiz iki odalıydı. Yorgan,döşek,yastık ve diğer eşyaların bulunduğu,duvarları rutubetli küçük odaya kapanır, saatlerce hem ders çalışır, hem Ferdi Tayfur’un şarkılarını dinlerdim küçük teybimden. Melodiye kapılıp dalar, giderdim çok uzak bir yerlere.

Tek ayakkabım, tek gömleğim, tek pantolonum vardı o zamanlar. Sekiz çocuklu bir ailede bunların ikincisi pek olmuyordu.

Ama o kadar zengindim ki… Babam dünyanın en zengin adamı gibi görünürdü bana. Her şeye gücü yeter diye düşünürdüm hep.

O zamanlar böyle beyaz sakallarım yoktu.Sivilceyle kaplıydı yüzüm. Saçlarımdan omuzlarıma dökülen kepekti en büyük sorunum. Sanırım sabunla anca o kadar temiz olabiliyordu.

O zamanki çocukların çoğu bana benziyordu. Hemen hemen her gün mahalle maçları yapardık. Bu yüzden genelde tuttuğumuz oruçlar ikindiye kadardı. Babadan sonra eve dönmek ayıptı. Anneye karşı gelmek günahtı.

Ergendik…Sevgili nedir bilmezdik pek. Ya da gizli sevmek en iyisiydi diye düşünürdük. Kimse bilsin istemezdik. En gizli yerimizde saklardık sevdamızı. Duygularımız ise hep sansüre uğrardı. İçimizde bir şeyler biriktirerek uyurduk loş bir odanın kıyısında.

Söyleyemediklerimiz içimizde kanar kanar dururdu. Az mıydık, çok muyduk bilmiyorum ama okulda öğretmenlerimizin bizi sevdiği, babamızın sabahları avucumuza koyduğu birkaç madeni para ve annemizin önümüze koyduğu yemek kadar mutluyduk.

Geçenlerde bir yerde şarkılarından birinin melodisi kulaklarıma kadar ulaştı Ferdi Tayfur’un. O günler geldi aklıma. Hayat o kadar zordu ki o dönemler. Hiçbir şeyimiz tam değildi. Hep bir şeyler eksikti yaşantımızda. Ama o tat, hayatın o tadı yok mu… Nasıl anlatılabilir ki… Ve şu anki Z kuşağı diye nitelendirdiğimiz gençlik bu duyguları hiçbir zaman tadamayacak.

O zamanlar çabuk büyümek isterdik, şimdi ise içimizdeki kayıp çocuğa tutunmaya çalışıyoruz. Bu yüzden çocukları sadece büyüyene kadar sevebiliyoruz. Çünkü büyüyen çocuklar durmadan kavga edip birbirlerini kanatıyorlar.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
1 Yorum
  • Yüreğinize sağlık okurken inanın bende gittim o yıllara bende ferdi tayfuru çok dinleyip çok dalıp gittğim olmuştur .Evet birçok şeyimiz eksik ama sıcacık içinde telefon bilgisayar olmayan ama sohbet kahka bol neşe gülen çocuk sesleri vardı evimizde .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version