Konuşma sırasında duraksama, dengesiz konuşma hızı, seslerin ve hecelerin tekrarlanması veya uzatılması sonucunda akıcı konuşamama durumunun ortaya çıkmasına kekemelik adı verilir. Bu konuşma güçlüğüne dudak titremesi, göz kırpma ve bazı hızlı mimikler eşlik edebilir. Kişi ne anlatmak istediğini çok iyi bilir, ancak bunu dışarıya aktarırken zorlanır ve bu zorlanma sıklıkla yaşanır. Birey kendini ifade etmekte sorun yaşadığından günlük hayatı da olumsuz etkilenir.
Kekemelik, konuşmayı öğrenme sırasında çocuklarda da sık görülen bir durumdur. Bu dönemde çocuk, çok fazla şeyi ifade etmek ister. Ancak dil gelişimi tüm bunları ifade edecek kadar tamamlanmamıştır. Çocuk seslerin nasıl çıktığını veya kelimeleri akıcı olarak nasıl ifade etmesi gerektiğini tam olarak bilmediğinden kekemelik yaşayabilir. Ancak dil öğrenimi sırasında çocuklarda görülen bu kekemelik fizyolojiktir ve pek çok çocukta var olmakla beraber normaldir. Çocuğun konuşma becerisinin gelişmesi ile birlikte zamanla ortadan kaybolur. Fakat çocuklukta görülen kekemelik, ileriki yaşlarda da devam ediyorsa bu durum kronikleşmiş demektir ve kişinin mutlaka bir uzmandan destek alması gerekecektir.
Kekemelik Nedenleri Nelerdir?
- Genetik Faktörler: Aile üyelerinde görülen konuşma bozuklukları, çocukta kalıtımsal olarak kekemeliğin ortaya çıkmasına sebep olabilir.
- Beyindeki İşlevsel Bozukluklar: Kişinin beyin fonksiyonlarında görülen bozukluklar da kekemeliğin ortaya çıkmasında etkilidir. Bu durum, aileden gelen bir özellik olabileceği gibi çocuğun kendisinde var olan ve sonradan gelişen anormal bir bozukluktan da kaynaklanabilir. Kafa travması, felç veya çeşitli beyin hasarları sonucunda da kişide kekemelik görülebilir. Bu tip durumlarda beyin, farklı beyin bölgeleri arasında bağlantı kuramaz ve bu nedenle akıcı konuşma sağlanamaz.
- Psikolojik Faktörler: Ağır travmatik olaylar da kekemeliğin bir sebebi olabilir. Yoğun stres yaşanan durumlarda kekemelik artar.
Kekemelik Durumunda Neler Yapılabilir?
Çocuklukta görülen kekemeliğin her zaman tedaviye gereksinimi yoktur. Çünkü belli bir süre sonra kendiliğinden yok olabilir. Çoğunlukla bu süre 6 yaşa kadardır. Ancak dil gelişiminin sağlanması gereken yaşlarda akıcı konuşma beceresi gelişmemişse ve kekemelik durumu ilerleyen yaşlarda da devam eden bir hal aldıysa bir tedaviye ihtiyaç var demektir. Aksi halde kişi iletişim becerilerini geliştiremeyecek, özgüveni sarsılacak ve bu durum okul, iş, aile ve sosyal hayatı da olumsuz yönde etkileyecektir. Bu tür durumların yaşanmaması için yapılabilecekler:
- Kişi kekemelik durumunda mutlaka bir uzmandan destek almalıdır. Örneğin; konuşma terapisi, konuşma duraksamalarını azaltma noktasında oldukça yararlıdır. Özellikle olumsuz düşünce kalıpları sebebiyle daha da artış gösteren kekemelik durumlarında da bilişsel davranışçı terapiler kullanılabilir. Yine konuşmadaki akıcılığı sağlamak için hazırlanmış olan elektronik aletler de bu konuda kişiye oldukça yardımcıdır.
- Çocuklarda görülen kekemelikte ebeveynlerin iletişim şekilleri ve çocuğa olan yaklaşımları da çok önemlidir. Çocuk kendini ifade etmeye çalışırken yaşadığı duraksama ve tekrarlar sebebiyle ona “Yavaş konuş” veya “Sakin ol.” gibi tavsiyelerde bulunulmamalıdır. Çünkü çocuk, zaten akıcı konuşamadığının farkındadır. Bu tür ifadeler onu daha çok strese sokup kekemeliğinin artış göstermesine sebep olabilir.
- Kekemelik yaşayan çocuk, kendini ifade etmeye çalışırken sözü kesilmemelidir. Onun yerine cümlesi tamamlanmamalıdır. Çünkü kendisinin ifade etmesi gereken kelime ve cümlelerin bir başkası tarafından tamamlanması, çocuğun kendisini yetersiz hissetmesine yol açacak ve bu durumu aşmak için herhangi bir çaba gösterme ihtiyacı hissetmeyecektir. Bunun yerine çocuğa söylemek istediklerini aktarabilmesi için ona zaman tanınmalı ve konuşma sırasında göz teması kurulmalıdır. Çocuğun bir şeyleri nasıl söylediğine değil, içerik olarak ne anlatmaya çalıştığına odaklanılmalıdır.
Sonuç olarak çocuklarda görülen kekemelik durumlarında öncelikle çocuğun dil gelişimi süreci dikkate alınmalıdır. Eğer çocuk, akıcı konuşması gereken yaşta olduğu halde kendisinde hala kekemelik gözlemleniyorsa mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır. Ayrıca ebeveyn olarak da çocukla kurulan iletişim şekline dikkat edilmeli ve çocuğun kendisini ifade etmesine fırsat tanıyacak sağlıklı bir aile ortamı oluşturulmalıdır.