Çünkü İnsan Büyüdü

Nehir Güzel 653 Görüntüleme 1 Yorum
3 Dak. Okuma

Dünyanın neden mi artık güzel görünmediği düşünülür? Çünkü insan büyüdü ya da büyüdüğünü zannetti. Bu zan kuyusu içerisinde en anlamlı değerleri ve en anlamlı güzellikleri göremez oldu. Kendini sürekli dev aynasında gören insan aslında bir karıncadan farkı olmadığını göremedi.

Küçük çocuklar deriz ya hani, hayır! Onlar asla küçük değildirler. Onlar tertemiz kalpleri ile tertemiz zihinleri ile ve tertemiz gözleriyle görürler dünyayı. Ve çok sevdiler kelebekleri, çiçekleri ve gökyüzünü. Hayaller kurarlar sonra gökyüzünde bir kuş olmanın hayalini, bir kelebek gibi çiçekleri okşamanın hayalini. Onlar aslında çok büyükler ve kötülük bilmezler.

Mutlu olmak onlar için çok kolaydır. Bir kuş cıvıltısı, yağmurun altında oynanan bir oyun, kar taneleri altında dans ve bir papatya. Doğadan gelen mutluluk en güzel mutluluktu. Zaten her şey doğadan gelmiyor muydu? İnsan büyüdü ve doğadan gelen huzuru ve mutluluğu yaşamanın zevkini unuttu. Bence büyümek, bir ağacın büyümesi gibi olmalıydı. Meyve vermeliydi. Hayat vermeliydi. İnsan büyümekle, küçüldü. Küçülen beyni ile de doğaya olan saygısını sevgisini yitirerek ona sahip olduğu ve olabileceği kanısına vardı. Toprak savaşına başladı. Neyin kavgasıydı bu? Zaten gerçekte en fazla boyu kadar bir toprağa sahip olabilecekti. Ki onun bile sahibi değildi. Ama gittikçe küçülen insan bunu kavrayamıyordu. Bu savaşta kazanılan bir şey yoktu sadece kaybedilenler vardı, onlarda huzur ve mutluluktu. Ve daha birçok değerli diğer duygulardı.

Düşünüyorum da kendisine kötülük yapmak için uğraşan tek varlık insan olsa gerek. Temel gereksinimleri karşılama ile yetinemeyen insanoğlu daha fazlasını isteme gafletiyle kendi kendini zehirledi. Doğanın güzelliğinin önüne beton çekti. Ve karanlıkta kaldı. Bu perde kaldırılmadığı sürece de insanlar karanlıkta kalmaya devam edecek. Hem bedenen hem ruhen yaşanan hastalıklardan kurtulması zorlaşacak.

Müzik ruhun gıdasıdır sözüne çok inanırım. İlk müzik sesi, ilk melodi neydi, belki de kuş sesleriydi. Ve düşündüğüm zaman yaratılan ilk insan Hz. Adem’in (a.s.) gördüğü ilk güzellik belki de sanat harikası çiçeklerdi. Her şey doğadaydı ve insan onu gördüğü zamanlarda mutluydu. Bir erkek için bir kadın en güzel çiçekti ve bir kadın için bir erkek de devasa gölgesinde dinlenebileceği bir ağaçtı. Her şey, büyüyen insanın göremediği doğadaydı, doğadan gelen yansımadaydı.

İşte insan büyüdü, büyüdükçe doğayı unuttu. Doğayı unutunca da hem güzelliklerin yansımasını hem de çocuk bakışlarını unuttu. Ve dolayısıyla da asıl yaşamının kaynağı olan mutlu olmayı unuttu. Ve dünya, artık eskisi kadar güzel görünmüyor dedi.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Nehir Güzel
Bağlantılar:
Yazar
1 Yorum
  • Elinize sağlık, doğa ve insanın yaş süreci ilişkisi üzerine yazılmış iyi bir yazı olmuş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version