Sen gördüğüm en cani cellatsın;
Tüm zamanlarımı darağacına astın,
Ceset ceset ömrüm sallanıyor.
Boynumda kalın bir urgan.
Durmadan hayatlar harcıyorsun.
Neden bu kadar acımasızsın?
Yok mu sende kalp denen organ?
Bende bir tane can,
Benden aldığın binlerce can.
İşlediğin binlerce cinayet,
Ortalıkta yok bir damla kan.
Nedir sendeki bu cinnet?
Yaklaşma bir daha,
Uzak dur benden!
Ömrüm acıyor, ruhum kanıyor.
Son isteğim miydi?
Boynumdaki urgan.
Ruhum bedenimi terk ediyor.
Canımda son bir nefes,
Helâl değil sana hakkım,
Ey cani imansız!
Kelime-i şehadetlik bir an; bu an.
İmanlı ölümler bir başka enfes.
Sen gördüğüm en cani cellatsın;
Tüm duygularımı darağacına astın,
Ceset ceset insanlığım sallanıyor,
Ruhumu sıkıyor bu kalın urgan..
Yetiş, ey cani vicdanım ölüyor!
Kalbin Nemrut’un kalbine benziyor.
Kötüsün, iyiliğe mi gücün yetiyor?
Ey saldırgan!
Nedir beynimdeki bu cinayet?
Düşlerimi bir bir öldürdün,
Sayende deliyim nihayet.
Kimden aldın bu gaddarlığı,
Bilmez misin merhameti?
Nedir bu köhnelmiş zihniyet?
Anlam veremiyorum;
Bende bir can,
Benden aldığın binlerce can.
Nedir sendeki asıl niyet?
Sen gördüğüm en cani cellatsın;
Tüm ışıklarımı darağacına astın;
Ceset ceset yıldızlarım sallanıyor,
Gündüzümü boğuyor bu kalın urgan.
Kalabalıklar uzak dursun,
Yalnızlığımı ısıtsın;
Merdümgirizlikten bir yorgan.
Nedir vicdanımdaki bu cinayet?
Acımasızlığım kuduruyor.
Gördün mü eserini?
Bu kalp artık hiç kimseyi sevmiyor.
Duymuyor musun mahcubiyet.
Sen gördüğüm en cani cellatsın;
Tüm ezberlerimi darağacına astın,
Ceset ceset hatıralarım sallanıyor,
Hafızamı siliyor bu kalın urgan.
Çirkinlik bulaşmasın;
Güzelliklerimdeki estetik bozuluyor,
Uzak dursun holigan.
Nedir baharımdaki bu cinayet?
Güllerim solgun, bitkiler kurumuş,
Ağaçlardaki yapraklar sararmış;
Ömür bir sonbahar.
Bitmedi mi hâlâ bu eziyet,
Beklemem senden;
Çünkü sana nasip olmaz ki; bu meziyet.