Demir eksikliği anemisi Türkiye’de çok sık görülen hematolojik bir sorundur ve özellikle son yıllarda et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynakların tüketiminin azalmasıyla ülkemizde öne çıkmaktadır.
Demir eksikliği; kırmızı kan hücresi olarak adlandırılan alyuvarlarda bulunan, vücuda ve dokulara oksijen taşımakla görevli hemoglobinin üretiminde azalma meydana getirecek kadar vücutta demir bulunmaması durumu olarak tanımlanır. En sık görülen anemi türlerinden biridir. Belirtileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, elde ve ayakta uyuşma, üşüme, algıda bozukluk ve çocuklarda zihinsel gelişim geriliği başta gelmektedir.
Demir eksikliğine demirden zengin besinlerin yeterince alınmaması neden olmaktadır ama bunların yanı sıra 0-2 yaş arasında bebeklerin süt tüketiminin fazla olması, gün içerisinde çok fazla miktarda çay-kahve tüketmek, diyette çok fazla kalsiyum (özellikle süt ürünleri) kaynaklarına yer vermek, etlerin kavrularak ve fırında fazla pişirilmesi, nitrat ve nitritin kullanıldığı sosis, salam ve birçok hazır besinlerin tüketimi de demir eksikliğine sebep olabilmektedir.
Demir eksikliğini önlemek için dengeli ve yeterli beslenilmelidir. Diyette muhakkak demirden zengin besinlere günlük olarak yer verilmelidir. Demir kaynakları arasında kırmızı etler, sakatatlar, kümes hayvanları (özellikle hindi), balık ve deniz ürünleri, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal kaynaklar başta gelmektedir. Hayvansal kaynaklar dışında baklagiller, kuruyemişler ve yağlı tohumlar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllar ve kurutulmuş meyvelerde de demir bulunmaktadır ama bu besinlerin içerisinde bulunan demirin biyoyararlılığı hayvansal kaynaklara göre daha düşüktür, daha az emilmektedir. Bu yüzden sadece bitkisel kaynaklı beslenen bireylerde demir eksikliğine bağlı anemi gelişme riski daha fazladır.
Demir eksikliğini önlemek için diyette demirin emilimini arttıracak besinlere mutlaka yer verilmelidir. Örneğin yemekle birlikte C vitamini alımı arttırılmalıdır. Öğünlere çiğ sebzeler, bol limonlu salatalar; ara öğünlere ise meyveler dahil edilmelidir.
Kahve ve çay tüketimleri de olabildiğince azaltılmalıdır. Öğünlerle birlikte veya hemen arkasına tüketilmemelidir, çay-kahve tüketimi ile öğün arasında en az 1 saat ara olmalıdır. Kahvaltıda da çay yerine portakal veya taze sıkılmış meyvelerin suyu tercih edilmelidir.
Dengeli ve düzenli beslenmenize rağmen hala demir eksikliğiniz mevcutsa demir takviyesi almanız gerekebilir fakat doktor önerisi olmadan tek başınıza takviye almayınız. Çünkü demirin fazlası vücuttan atılamadığı için karaciğer, pankreas, kalp gibi organlarda birikerek istenmeyen sağlık sorunlarına neden olabilir.
KAYNAKLAR
- Türkiye Beslenme Rehberi TÜBER 2015 , T.C. Sağlık Bakanlığı Yayın No: 1031, Ankara 2016
- Çiftçi, A., Özkan, M., Demir Fizyopatolojisi ve Demir Eksikliği Anemisine Yaklaşım: Yeni Tedavi Stratejileri, J Health Sci Med,2018; 1(2): 40-44
- Özkanoğlu, B.(2021), Demire Dair, Bilim ve Diyet Dergisi, 7, 26-27.
- http://sakur.uludag.edu.tr/dosya/FR-HYE-04-719-40.pdf