Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alan bir ülke olarak sık sık yıkıcı depremlerle karşı karşıya kalmaktadır. Depremler yalnızca can ve mal kayıplarına neden olmakla kalmaz, aynı zamanda hukuki sorumlulukları da gündeme getirir. Özellikle yapıların yıkılması, ihmaller zinciri ve iletişim altyapısının çökmesi gibi durumlar, hak arama süreçlerini doğurur. Bu makalede hem yapıdan kaynaklı zararlar hem de iletişim kesintilerinden doğan mağduriyetler çerçevesinde açılabilecek davalar incelenmektedir.
Deprem Nedeniyle Açılabilecek Tazminat Davaları
1. Sorumluluğun Hukuki Dayanağı
Deprem sonrası yaşanan kayıplar sadece doğal afetin etkisiyle değil, çoğunlukla yapı güvenliğine ilişkin ihmal ve kusurlar sebebiyle gerçekleşir. Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ceza Kanunu, bu tür zararlardan sorumlu olan kişilere karşı hukuki yollar açar:
- Haksız fiil sorumluluğu (TBK m.49): Kusurlu davranışla zarar verilmişse tazminat istenebilir.
- Sözleşmeye aykırılık: Müteahhidin ya da yapı sorumlusunun binayı mevzuata aykırı inşa etmesi durumunda sorumluluğu doğar.
2. Sorumlu Kişi ve Kurumlar
- Müteahhit ve yapı denetim firmaları
- Mimar, mühendis ve teknik sorumlular
- Belediyeler, imar müdürlükleri ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
- Kat malikleri (kolon kesme, müdahale gibi durumlarda)
3. Açılabilecek Davalar
- Maddi tazminat davası: Ev, eşya ve gelir kaybı gibi maddi zararların karşılanması amacıyla.
- Manevi tazminat davası: Hayatını kaybeden yakınların ardında yaşanan derin üzüntü nedeniyle.
- Ceza davasına bağlı hukuk davası: Kusur sabitse hukuk ve ceza davası birlikte yürütülebilir.
4. Deliller ve İspat
Başarıya ulaşmak için şu belgeler önemlidir:
- Yapı projeleri, ruhsat ve yapı kullanım izinleri
- Denetim raporları
- Adli ve teknik bilirkişi raporları
- Tanık beyanları ve resmi tutanaklar
5. Zamanaşımı Süresi
- Hukuk davaları için: Zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl, her halükarda 10 yıl.
- Ceza davası bağlantısı varsa: Ceza davasındaki zamanaşımı uygulanır.
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 13.maddesinde öngörülen idari eylemlerden kaynaklanan tazminat davaları kuralları çerçevesinde ele alınmaktadır.
6. DASK ve İdarenin Sorumluluğu
- DASK sadece sigorta poliçesi kapsamında ödeme yapar. Kapsam dışı zararlar için dava açılabilir. Kamu görevlilerinin ihmali varsa, idare aleyhine tam yargı davası açılabilir (İdare Mahkemesi’nde).
7. Hak Sahiplerine Konut Sağlanması
Hak sahiplerine konut sağlanması; TOKİ aracılığıyla, ihale yöntemi ile ,evini yapana yardım yöntemi ile ve hazır konut kredisi yöntemi ile olmak üzere dört farklı şekilde gerçekleştirilebilir
Deprem Sonrası İletişim Kesintileri ve Operatörlerin Sorumluluğu
Depremler sırasında iletişimin kesilmesi, kurtarma çalışmalarını aksatabilir, vatandaşların yardım çağrısı yapmasını engelleyebilir. Bu nedenle mobil operatörlerin, afet anlarında hizmet sunma yükümlülükleri sorgulanabilir hale gelir.
1. Operatörlerin Yükümlülüğü
- Abonelik sözleşmeleri: Operatörler hizmeti kesintisiz sunmayı taahhüt eder.
- BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) düzenlemeleri: Operatörler, afet senaryolarına karşı teknik hazırlık yapmak zorundadır. Yedek enerji kaynakları, taşınabilir baz istasyonları ve acil durum planları gibi sistemlerin kurulması gerekir.
2. Hukuki Sorumluluğun Şartları
- Zararın varlığı: Örneğin yakınlarına ulaşamama nedeniyle yaşanan psikolojik travmalar veya arama-kurtarmanın gecikmesi.
- Kusur ve ihmal: Operatörün afet öncesi hazırlık yapmaması veya önlemleri almaması.
- Nedensellik bağı: Zarar ile iletişim kesintisi arasında doğrudan bağlantı olmalı.
3. Açılabilecek Davalar
- Tüketici mahkemesinde maddi/manevi tazminat davası
- BTK’ya idari şikayet
- Toplu (sınıf) davası: Aynı tür zarara uğrayan kişiler birlikte dava açabilir.
4. Mücbir Sebep Tartışması
Operatörler depremin “mücbir sebep” olduğunu ileri sürebilir. Ancak mücbir sebep, kusur bulunmayan durumlar için geçerlidir. Afet planları yapmayan, yedek sistem kurmayan operatörlerin bu savunması geçerli olmayabilir.
Sonuç
Depremler, ihmallerin ve hazırlıksızlığın ağır sonuçlarını ortaya çıkaran afetlerdir. Hem yapı güvenliği açısından sorumluluğu olanlar hem de iletişim hizmeti sağlayıcıları, yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde hukuki açıdan sorumlu tutulabilirler. Vatandaşlar, yaşadıkları zararların tazmini için tazminat davası yoluna başvurabilirler. Bu süreçlerin teknik ve hukuki uzmanlık gerektirmesi nedeniyle profesyonel hukuki destek alınması büyük önem taşır.