Devletin Spor Yatırımları

SPOR KLÜPLERİ VE SPORSEVERLER

Türk futbolunda kaos bitmiyor. Biri bitmeden diğeri başlayan olaylar birbirini takip ederken, önümüzdeki 3 yıl için yayın ihalesi yapıldı bile..

Daha evvel ihaleyi 500 milyon dolara alan beIN Sports, 2022 yılında bu rakamı inanılmaz bir düşüşle 123 milyon dolara çekti ve o şekli ile de iki yıl devam etti.

Oysa Devlet, en büyük yatırımlardan birini spora ve daha çok da futbola yapıyordu.

2009 yılında 33 bin seyirci kapasiteli, Kayseri Kadir Has şehir stadyumu yapımı ile başlayan seyir alanlarını yenileme, genişletme ve daha kaliteli hale getirme projesi, hiç ara verilmeden Türkiye’mizin her bölgesine yayıldı..

Aynı yıllardan başlayarak sporun her dalına büyük yatırımlar yapıldı.

Ne yazık ki, en büyük yatırımın yapıldığı futbol olmasına rağmen, pastanın en büyük diliminin de bu alana ayrılmasına mukabil en başarısız olunan spor dalı da bu olmuştur..!

Futbol dışında, güreş, okçuluk, tekvando, basketbol, voleybol gibi birçok dalda Avrupa-Dünya ve Olimpiyatlarda başarılı olunmuş ve podyuma çıkan sporcularımızın pek çoğu Kürsü yaparak tüm dünyaya İstiklal marşımızı dinletmiş, göğsümüzü kabartmıştır.

2011’de Türk Telekom, bugünkü adı ile Rams Park, yıkılan Ali Sami Yen Stadının yerine 52 bin seyirci kapasitesi ile Galatasaray’ın kullanımına sunuldu.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Emlak Konut işbirliği ile statların yapımına hızla devam edilirken, statları yenilenip kapasiteleri ve faaliyet sahaları çeşitlendirilen statlara sahip bazı kulüplerimiz kötü niyetli ve beceriksiz yöneticilerin sayesinde yok olma durumu ile karşı karşıya kalmışlardır.

Bunlardan en dikkat çekici olanlarının en başında da Süper Lig’de şampiyonluk yaşamış Bursaspor gelmektedir.

2009-2010 sezonunda süper ligi zirvede tamamlayan, futbol sevdalısı Bursalı sporseverlerin temsilcisi bunun üzerine hem sportif hem de mali açıdan maalesef çok kötü bir performans göstererek 2015 yılında kapasitesi 45 bin seyirci ye çıkarılan yeni stadı, (Timsah Arena) Bursa Büyükşehir Belediye Stadını öksüz, futbol severlerini de boynu bükük bırakmıştır.

2016 Yılında 35 bin seyirci kapasiteli Yeni Eskişehir Stadı da aynı kaderi paylaşanlardan, Türk futboluna birçok yıldız yetiştiren bu güzel şehrin, Bando-mızıkalı eğlenceli centilmen ve futbol sevdalısı insanları bu keyiften mahrum bırakanlar da yine kötü niyetli beceriksiz sözüm ona yöneticileri olmuşlardır. Şimdilerde milli maçlara ev sahipliği yapan bu güzel şehrin o muhteşem günlerine dönmesi için duacıyız.

Devlet stadyum yatırımlarına dur durak bilmeden devam ederken, bunca masraf edilen bu devasa yapıtların içini dolduracak sportif yapıyı ne yazık ki, doğru ve kalıcı bir disipline edecek yaptırım ve kanunları oluşturamadı.

26 Nisan 2022 tarih, 31821 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7405 Sayılı Spor Kulüpleri (Spor Yasası) ile federasyon ve kulüplere birçok yeni düzenleme getirilmesine rağmen istenilen netice yıl itibarıyla alınamamış, sadece spor kulüplerinin dernek olmaktan çıkıp şirketleşme şartı da getirilmiştir.

Şirketleşmekteki amaç önceliği, borçlanmadan dönemin yöneticilerini sorumlu tutmaktı. Ama ona da kılıflar uydurulmakta gecikmiyor bu alemde maalesef. Zira, ahlak sorunumuz var..

Türkiye’nin, konum itibarı ile en güzel yerinde bulunan, Dolmabahçe stadı 2016 yılında yenilenip büyütülerek 42 bin seyirci kapasitesine ulaşırken, nostaljik adı, Dolmabahçe yerini önce Vodafone Park, şimdiler de ise Tüpraş stadı olarak almasının tek sebebi, kulüp bütçelerinin iflas noktasına gelmesi ve taze para girişine ihtiyaçtan, isim hakkının satılmasıdır.

25 Haziran 2021 de hizmete giren 25 koltuk kapasiteli Hatay Şehir stadyumu maalesef 7 Şubat 2023 tarihli deprem ile kullanılamaz hale gelenlerden. Ancak Başta Teknik direktör Volkan Demirel olmak üzere yöneticiler, yaşadıkları kayıplara rağmen büyük bir mücadele örneği göstererek Futbol sahalarındaki mücadelelerine tüm olumsuzluklara rağmen devam etmekte olup şu anda profesyonel ligde adı anılmayan ama 2013 yılında 25 bin seyirci kapasiteli stada sahip Mersin İdman Yurdu’nun stadını kullanmaktalar.

Devletimiz 2014 yılında,

42 bin seyirci kapasiteli Konya Büyükşehir Belediye Stadını,

17 bin seyirci kapasiteli Başakşehir F. Terim Stadını,

2015 yılında 33 bin seyirci kapasiteli Antalya Stadını,

2016 da 27 bin kapasite ile Yeni Sivas 4 Eylül Stadını,

2016’da Karadeniz fırtınası Trabzonspor için deniz doldurularak yapılan Şenol Güneş Spor Kompleksinin seyirci kapasitesi ise 41 bin olup futbol sevdalısı bu kentimizin hizmetine sunulmuştur.

2017 yılında hizmete açılan statlarımızdan olan 33 bin koltuklu Yeni Samsun 19 Mayıs Stadyumu’nun hakkını doğrusu takımı ele alıp süper lige çıkaran yeni yöneticiler vermektedir.

2017 yılında inşa edilen Yeni Sakarya Atatürk Stadı ise 28 bin kapasiteli olup, tekrardan Süper Lig’e çıkma konusunda mücadelesini takım olarak ve futbola aşırı tutkulu taraftarları ile sürdürmekteler.

2017 yılında 27 kapasite ile açılan Malatya Stadyumu, ne yazık ki seyircisi ile buluşturacak iyi bir takım bulamazken,

Deprem felaketi yaşamasına rağmen 2017 yılı yapımı Gaziantep Stadı takımı ile birlikte Süper Lig’de var olmaya çalışmaktadır.

2018 yılı yapımlı 15 bin kişilik Batman alt liglere hizmet verirken,

2018 yılı yapımı 33 bin seyirci kapasiteli doğunun en kalabalık ilinin takımı maalesef siyasetin elinde oyuncak olup, başka isimler ile çoğalıp yok olmaya doğru gitmektedir.

Yine 2018 yılında hizmete giren, 33 bin kişilik Kocaeli Stadı geçmişte olduğundan daha çok Süper Lig’de kalma çabası içinde mücadelesine ateşli taraftarları ile devam etmektedir.

2020 yılında, Egemizin en gözde ili İzmir Göztepe’de şahane bir kompleks olarak planlanıp hizmete açılan, 20 bin seyirci kapasiteli Gürsel Aksel Spor ve Sağlıklı Yaşam Merkezi önce, Süper Lig’e hizmet etmiş, şimdilerde ise yabancıların ele alması ile tekrar eski yerini almak için yoğun bir mücadele vermektedir.

Ben de, lösemi hastası İzmirli bir yavrumuzun yararına, Türkiye Master Veteran Milli Takımına karşı teknik direktör, siyasetçi, sanatçı ve eski futbolculardan oluşan takımın kaptanı olma şerefine bu yaşta bu şahane stadyumda eriştim. (2021)

Veee geldik bir zamanlar UEFA kupasında rakiplerini titreten, Süper Lig takımlarının korkulu rüyası Orduspor için yapılıp 2021 yılında 17 bin seyirci kapasitesi ile açılan Yeni ORDU Stadyumuna.. Karadeniz’in en gelişmiş sahil kentlerinden biri maalesef, kişisel menfaat ve çıkarlar nedeni ile o muhteşem eski günlerine dönmemek için büyük bir mücadele veriyor!!! Orduspor 1967 ve 52 Ordu F.K.’nın ortaklaşa kullanımına sunulan bu güzelim stat, yukarıdaki nedenlerden dolayı maalesef eski günlerindeki gibi şahane bir futbol takımına hizmet verememektedir.

Spor ve özellikle de futbola böylesi büyük yatırımlar yapan devleti bu konuda yormayarak, stadını kendi imkanları ve sponsorları ile birlikte 2006 yılında 51 bin seyirci kapasitesi ile Ülker Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi olarak Türk sporunun hizmetine veren spor kulübü olarak tarihe geçmiştir.

Devlet, spor ve futbola bu denli büyük yatırımlar yaparken, elbette istediği!! Başarıyı bir türlü yakalayamamış, Hatta, gelişmiş olup da nüfusu az ve yaşlı ülkelerdeki sportif kaliteye ulaşamadığımız gibi, kalabalık nüfusa rağmen lisanslı sporcu sayımız onların oldukça gerisinde kalmaktadır.

Bunun idari ve yönetimsel birçok sebepleri olduğu kesin… (Başka bir makalede ele alacağım.)

Ve bu yıl yapılan yayın ihalesinde rakam, Süper Lig ve 1. Lig için 218 milyon dolar olarak belirlense de rakiplerimiz ile aramızda büyük uçurum var.

Bunca yatırıma rağmen…