Doğu Türkistan’da Soykırım Krizi – 4. Bölüm

Ayşegül Sare Ölmez 537 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Maden çeşitliliği, 4 büyük petrol havzası, altın ve doğalgaz rezervleri bulunan Doğu Türkistan, Çin için ideal bir sömürü kaynağı. Peki Çin, kaynaklardan son raddeye kadar faydalanırken, Uygur Türkü kardeşlerimizi nasıl kullanıyor?

Dini Aşırılık Belirtileri Kısaca Neler?

Öncelikle 75 çeşit dini aşırılık belirtisi yayınladı Çin’de. Bu suçlar kısaca şöyle; içki ve sigara içen kişilerin aniden bu davranışlarını bırakması,  sigara ve alkol alışkanlığı olan kişilerle arkadaşlığı kesmek ve keza bu malların satışını boykot etmek, yasaklamak, restoran ve diğer mekanların Ramazan dolayısıyla kapanması, personelin dini kıyafet giymesi, evde fazla miktarda yiyecek saklanması, tek seferde fazla miktarda yiyecek satın alınması, Türkçe, Urduca ve Arapça dillerinin öğretilmesi ve öğrenilmesi vs.

Doğu Türkistan topraklarında 2014 yılından itibaren Ramazan ayında içki içme yarışması düzenleniyor. Hatta bu mübarek ayda yasak olduğu gerekçesiyle oruç tutanlar cezalandırılıyor. Oruç tutan kardeşlerimizin hemen hepsi zaten şu an toplama kamplarında. Üstelik bu kamplardaki toplu idamlar da artmış durumda.

Peki Toplama Kampı Uygulaması Nasıl Başladı?

1 Ocak 2016’da Terörle Mücadele Yasası ile Çinli polisler, Doğu Türkistan’da yaşanan her olaya müdahale etme hakkına sahip oldu, ayrıca serbestçe ateş açma ve tutuklama yetkileri edindiler. Mahkeme kararı olmadan hapsetme kolaylığı da tanındı.

Çin ilk etapta kademeli şekilde yürüttüğü soykırım projesini yavaş bularak, Hitler yadigarı toplama kamplarını hayata geçirdi, böylece ölümler sistematik şekilde arttırılmış oldu.

Çin her güçlendiğinde toplama kamplarındaki tavrı arttı ve artmaya da devam ediyor. 2017’den günümüze kadar Doğu Türkistan’da 1400 den fazla toplama kampı bulunuyor. 10 milyon insan kamplarda maddi manevi eziyet görüyor. Peki kimse buna dur demiyor mu? Buna sadece BM’nin son 5 yıldır henüz Doğu Türkistan ile alakalı bir rapor hazırlamadığını söylemek yeterli olacaktır.

Kamplardan kaçmak mı?

Kamplardan kaçmayı deneyenler de oldu ancak bu maalesef o kadar zor ki… 2017 baharında Çin, Doğu Türkistanlı öğrencilerin öğrenimleri için gittiği ülkelerdeki yetkililer ile  irtibata geçerek onları geri istedi. Örneğin Mısır’daki Sisi yönetimi ülkesinde öğrenim gören yaklaşık 5000 Uygur Türkünü Çin’e yollamış ve böylece Çin hükümeti bu kardeşlerimizi tekrar kampa almıştır.

Kamplarda fiziki ve psikolojik işkenceler nelerdir ve kampta sıradan bir gün nasıl geçiyor, bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version