Bazı zamanlar vardır ki, hayata dair olan tüm gayretiniz sonuçsuz kalıyormuş gibi olur. Pes etmek tam da bu zamanlarda gelir ve oturur hayatınızın tam orta yerine.
Domino taşlarını bilirsin, küçük olan bir taş devrilir ve ileriye doğru daha büyük taşları devirir. Hah işte tam da o sıfır noktasına geldiğinde bunu düşünmeni istiyorum. Devrildin ve bir şeyleri devirerek ilerliyorsun.
Başına gelen tüm başarılı ve başarısız sonuçlar senin eserin. Devrilmek ve düşmek olumsuzluk içerme. Bu senin hayatı, neresinden tuttuğuna ve içindeki inanca göre değişkenlik göstererek sana büyük bir etki ile geri dönen bir döngüdür.
Sen şuan yaşadığın tüm gürültülerin sebebisin. Sen şuan yaşadığın tüm kahkahaların sebebisin. Sen şuan tüm başardıklarının ve başaramadıklarının sebebisin.
Sen, domino taşısın. Verdiğin ve uyguladığın kararların ise bunların etkisi. Dengeni kaybettiğini düşündüğün an, büyük bir hızla olur her şey.. Müdahalen dışında olan bir hız ile hem de. Yani sen dengeni kaybedeceğin şeyleri yaşadığında…
Aslında kendine daha çok yaklaşacağın bir hız ile ilerliyor olacaksın. Kendine geleceksin. Tam içine döneceksin. Belki yorgun olacaksın. Belki yıpranmış. Belki kırılmış… Ama bir şey var ki; Sen kendini bulacaksın. Çünkü sen bu hayata sadece mutlu olmak ve mutlu etmek için gelmedin. Sadece doğruları bulmak ve bunlarla yaşamak için gelmedin. Sen bu hayata yaşamak için geldin.
Domino gibi devrildiğinde, etkileyeceksin herkesi, her şeyi, en başta ise kendini. Senin devrilmen, büyük sonuçlara yol açacak. Kiri pası sokup atacaksın o geçtiğin yollardan. Seni gamsız sananlara da, hayatını merak edenlere de durup diyeceksin ki ;
“Ben bir dominoyum, yıkın beni hadi. ”
Hadi Domino gibi devril , O gürültünü duyalım. İçindeki gücü ve içinin sesini kısmayı bırak. Bırak çünkü; Tüm gücüyle seni dinliyor evren.
Yankılan yankılanabildiğin kadar göklerde.. Bir kere geliyorsun ve bir kere ölüyorsun buralarda. Tutma kendini. Çünkü; sen bir dominosun. Kendini bırak ki, etkilerini tüm dünya duysun.