Rumaan Alam’ın 2020 yılında yayınlanan aynı adlı kitabından uyarlanan, yönetmenliğini Sam Esmail’in yaptığı, 2023 yılında gösterime giren ve çok tartışma konusu haline gelmiş bir film: “Dünyayı Ardında Bırak”
Film iki çocuklu, şehirde yaşayan bir çiftin, her şeyden habersiz Long Island’ın ücra bir köşesinde hafta sonu tatiline gitmesi ile başlar. Başlarda her şey yolundadır. Ancak kumsala gittiklerinde bir petrol tankerinin kıyıya vurarak durması, ters giden bir şeyler olduğunun ilk belirtisidir. Aile, kumsaldan kaçarak eve gelir. Olayın şokunu atlatamadan, akşam kapılarına gelen ve evin sahibi olduğunu söyleyen adam ve kızı ile ikinci şoku yaşarlar. Tanımadıkları bu kişileri eve almanın iyi fikir olmadığı konusunda emin olamasalar da adam içeri girip konuyu açıklamak istediğini söyler ve şehirdeki elektrik kesintilerinden bahseder, telefonlarda da iletişim sorunu yaşanıyordur. Ve olaylar daha da karışmaya devam eder. Ailemiz eve geri dönmek için yola çıkar, yolda kaza yapan sürücüsüz yüzlerce elektrikli araçlar vardır, kaza yapan uçaklar ve ara ara çalan kulakları sağır edecek seviyede yüksek sinyal sesi gibi dünyanın siber saldırıya uğradığını belirten çeşitli olaylar neticesinde film açık uçlu bir şekilde aklımızdaki tüm soruları yanıtsız bırakarak biter.
Benim görüşüme göre bu film bazı komple teorilerini tetikliyor. Bir süredir güneş patlamaları ve elektrik kesintilerine dair söylentiler vardı. Tam bunların üzerine filmin gösterime girmesi de tesadüf olamazdı. Filmin bu kadar etki göstermesi de bu durumu açıklıyor. Ayrıca filmde bir geyik sembolizmi vardı. Ve bu geyiği ilk fark eden evin küçük kızı oldu. Geyiklerin insanları uyarmak için toplandığı ve bu saldırı konusunda dikkat çekmek istedikleri söyleniyor. Ayrıca masumiyeti temsil ettiği için çocuklarla ilgili bir mesaj verdiğini düşünüyorum. Komplo teorisyenleri her zaman ki gibi bu mesajları bir şekilde kullanacaklardır. Dediğim gibi sonu belirsiz, baştan sona mesajlarla dolu bir filmdi. Ancak bu tarz konuları merak edenler için tavsiye ederim.