Hayatımıza yön veren düşüncelerimizin gücünü hiç düşündünüz mü? Beynimiz adeta bir bahçeye benzer. Bu bahçede ekilen onun düşüncesi, bir tohum gibi filizlenir ve sonunda karakterimize, davranışımıza ve ortaya çıkmamıza dönüşür. Eğer bu bahçeye “Ben bunu yapamam” ya da “Her şey kötü gidiyor” gibi olumsuz tohumlar ekerseniz, orada kaygı, stres ve güvensizlikten oluşan dikenli bir çalılık büyür. Ancak “Zor ama denemeye değer” veya “Bugün güzel bir gün olacak” gibi olumlu tohumlar ekerseniz, bahçeniz umut ve güven çiçekleriyle dolup taşar.
Örneğin, sabah uyandığınızda ilk tükettiğiniz şey nedir? “Ah, yine mi iş?” diyorsanız, belki de gün boyunca zihninizi ağırlaştıracak bir negatif enerjiye davetiye çıkarıyorsunuz. Ancak sabahın ilk değişiklikleri “Bugün kendim için küçük ama güzel bir şey yapıyorum” demek, hatta gününüzde taze bir başlangıç yapmanıza yardımcı olabilir. Hayat, her gün bize geniş yeni fırsatlar sunarken, biz içimizdeki bakış açısıyla bu fırsatları ya fark etmenizi ya da görmezden gelme geliriz.
Bu durumda bir başka örnek, hepimizin üyeleri mutlaka yaşadığı, yeni bir korunmuş, bir grubun kendini dışlanmış veya yetersiz hissetmesidir. Düşünün ki bir toplantıdasınız ya da arkadaş grubunuzda sohbete devam ediyorsunuz ama siz bir şarkılardan çekiniyorsunuz. O anlarda zihniniz, “Yeterince iyi değilim” veya “Kimse söylediklerimi önemsemiyor” gibi düşüncelerle yapılabilir. Ama bu durumda “Bu bir deneme fırsatı” veya “Burada olmak bile bir adım” şeklinde değiştirdiğinizde, içinizde bir güven filizlenmeye başlar ve konuşma cesareti bulursunuz. Kendimize nasıl yaklaştığımızı, ayrıntılarımıza nasıl yaklaşılacağını da belirler.
Bir örnek düşünelim: İş yerinde veya sürekli büyük bir projeyle görevlendirildiniz ve “Bu çok zor, başaramayacağım” diye düşünmeye başladınız. İşte tam o anda, zihninizde olumsuz bir tohum ekildi. Ama bu düşüncelerde “Bu proje büyük bir adım, ama küçük hedeflerle iletebilirim” şeklinde değiştiğinizde, aslında bu işi çözmek için farklı yollar bulmanız için sinyal göndermeniz oluyor. Bu, sizi daha az kaygılı ve daha motive bir hale getirir. Yaşamınızdaki bu olumlu değişimin bir domino etkisi gibi düşünün; Bir kez olumlu bir düşünce ekerseniz, diğer olumlu düşünceler de onun sırasına gelir ve sonunda kendinizi çok daha güçlü, huzurlu ve motive bulursunuz.
Kendi zihinsel bahçemizin baş bahçıvanını unutmayalım. Gün boyunca düşüncelerimizi izlemek ve olumsuz olumsuzluklarla olumlu alternatiflerle değişmek, bu bahçeye bakım yapmamanın en etkili yollarından biridir. Önümüzdeki hafta boyunca, onun olumsuz gelişimini yakalamaya ve ona yeni bir bakış açısı kazandırmaya devam edebilir. Örneğin, “Bu iş beni aşıyor” yerine “Bu iş bana büyümek için bir fırsat sunuyor” diyebilirsiniz. Ya da “Kimse beni anlamıyor” gibi bir düşünceyi, “Kendimi daha iyi ifade kalıplarını öğrenirim” şeklinde yeniden çerçeveleyebilirsiniz.
Birkaç hafta boyunca bu pratiğe devam ettiğinizde, bahçenizdeki çiçeklerin büyüdüğünü ve dikenlerin giderek azaldığını göreceksiniz. Unutmayın, düşüncelerimizin ne olduğunu nasıl göreceğimizi birer filtre gibidir. Hayat, bizim nasıl baktığımıza göre renklenir. Şu anda, bahçenize biraz daha dikkatli bakın, onu umut ve güven kaynaklarıyla besleyin, sulayın ve büyütün. Göreceksiniz ki, karşıladığınız bu öz şefkat sayesinde dünyaya daha olumlu, enerjik ve huzurlu bir gözle bakmaya başlayacaksınız.