Duvarların Ardına Saklanmayın, Yaşayın

Nagihan Özel 112 Görüntüleme 2 Yorum
4 Dak. Okuma

Bakmayın bu kadar güçlü göründüğüme, bir bardak suyu kaldırırken bile sızlıyor kollarım. Ne ayağa kalkacak mecalim var ne de zannettiğiniz kadar güçlü bir bedene sahibim. Umutlarım uçurum kenarında yaşar benim, mutluluklarım pamuk ipliğine bağlı. Bir adım atsam, umutlarım düşer uçurumdan aşağı ve izin versem, kopar o pamuk ipliğine bağlı olan mutluluklarım, iyi bilirim.

Bakmayın hep böyle gülümsediğime, aldanmayın. Ben acılarımı gülümseyerek saklarım. Bir bilseniz o gülümsemeler için ne kadar uğraştığımı, içimde onca çaresizlik varken, canım yanarken nasıl gülümsediğimi… Bana sakın sormayın. Ben, herkesin uykuya daldığı zamanlarda ağlarım. Dışarıdan bakınca dağ, içime bakınca küçük bir kız çocuğuyum ben. Gördüklerinize aldanmayın.

Bırakın artık insanlara dışarıdan bakmayı, dış görünüşüyle yargılamayı, yaşam tarzına bakıp ona inanmayı. Kalbini görmeye çalışın. Kimse kimsenin gözlerine bile bakmıyor artık, halbuki o gözlerde ne hüzünler saklı, görmeye çalışın.

Düşünsene, içindeki her şeyi kim kime anlatabiliyor? O, “Ben her şeyimi bilirim,” diyenlere inanmayın. Kimse kimsenin her şeyini bilemez. İnsanın kendine bile anlatamadıkları, yüzleşemedikleri, korktukları, utandıkları ve unutmak için çabaladıkları vardır. Hiç olmamış gibi düşünüp devam etmek istedikleri vardır. Kimse kimsenin derinlerine inemez, çünkü derinler karanlıktır. Herkes birbirine bilmesi gereken kadarını anlatır, izin verdiği kadar hayatına alır. Sen ne kadar “yakınım” desen de seni daima güvenli mesafede tutar; çizgiyi geçemeyeceğin kadar yakınlaşır.

Herkesin duvarları vardır. Kimi atlanır, kimi zaman alır, kimisi ise aşılamayacak kadar yüksek boydadır. Duvarlar iyidir, severim. Benimki henüz yeteri kadar yüksek değil, üstelik bir de penceresi ve kapısı var. Mesafeyi severim ama ön yargılarım yoktur benim. Önce tanımaktan yanayım. Tanık olduğum bazı hayatlar var mesela; kalın ve yüksek duvarları olan insanların duvarları, aşılması zor olanlardır. O duvarlar, tıpkı yaşanmışlıkları gibi zor geçen zamanların ardından güvenmekte ve inanmakta zorlandıkları için ördükleri kendilerince koruma kalkanlarıdır.

O duvarlar ne kadar yüksek ve kalın olsa da yüreğindeki acılar gözlerinden anlaşılır. Gözlerinin içine bir süre baktığınızda anlarsınız kalbindeki acıyı. “Gözler kalbin aynasıdır,” derler ya hani… Kalbini görmek istediğinizin gözlerine bakın, sonra yargılayın.

Duvarlar iyidir, severim. Kapının dürbünü gibi düşünürüm; tanımadığına bakmadan açmadığın gibi, duvarlar da tanımak için gereklidir bizlere. Bazı duvarlar var, ötesine geçilemeyen. İşte onlar için bu sözlerim… Gel, bugün seninle duvarlarımızı boyayalım. Rengârenk çiçekler çizelim, kelebekler konsun üzerlerine, dağlar çizelim, patikalar ekleyelim ormanların içine. O duvarların ardı karanlık, soğuk ve yalnızlık. Kendini oraya hapsetme. Hepimiz bir şekilde buluruz devam etmenin ve mutlu olmanın yolunu. Işığın içeri girmesini engelleme. İstersen kocaman bir güneş çizelim en tepeye; ışığıyla aydınlatsın, sıcaklığıyla ısıtsın seni. Ne dersin?

Benim duvarlarım; kararlarım, kurallarım ve kahkahalarım. Duvarları severim ama yalnız değilim. Etrafımda ben anlatmadan anlayan, gözyaşım yanağıma düşmeden silecek dostlara sahibim. Ön yargılı değilim, hep bir şans veririm. İyi olan zaten hayatımda kalandır. Kalbime girmek çok kolaydır, çünkü herkesi kendim gibi zannederim. Bir söz var, çok severim: “Ben kaybetmem, ancak kaybedilirim.” Bu nedenle yaşam alanımızda insanlara yer vererek kendimizi yalnızlaştırmamalıyız. Kimisi acısını gözyaşında saklar, kimisi kahkahalarının arkasında… Herkesin bir hikâyesi var, görmezden gelmeyin.

Hiçbir şey boşuna yaşanmıyor bu hayatta. Bırakın yansın canınız, aksın gözyaşınız, zira insan böyle öğrenir ve olgunlaşır. Kendinize izin verin. Biraz çizginin dışına çıkmak gerekir, konfor alanını terk etmek gerekir, kendinize engel olmayın. Duvarlarınız sağlam dursun, yıkmayın ama bir kapı, bir pencere gerekli, bunu unutmayın. Hayatı olduğunuz yerde değil, gezerek, yaşayarak, anlam katarak, mesela kendinizden beklemediğiniz şeyleri yaparak deneyimleyin. Risk alın, üstüne gidin, kendi potansiyelinizi keşfedin. Kendinize neler yapabileceğinizi göstermek için bir şans verin.

Hayat bir adım ötede, yürüyün, kendinize inanın ve korkmayın. Duvarların arkasına saklanmayın.

Sevgiyle ve huzurla kalın.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version