Duygu sözcüğü “belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim” olarak Türkçe Sözlük’te yer almaktadır. Aynı sözlük incelendiğinde “his” kelimesinin duygunun eş anlamını karşıladığı görülmektedir. Duygu ve his birbirinin yerine kullanılabilmekle birlikte his, sezgi manasında da günlük yaşamda dile getirilebilmektedir.
Duyguların isimlendirilmesinde yardımcı olabilecek Gloria Willcox tarafından oluşturulan duygu çarkı görseli altta verilmiştir. Öfke, korku, neşe, güçlülük, huzur, üzüntü olmak üzere altı ana duygudan türetilmiş diğer duygulara görselden bakabilirsiniz.
Duygular, düşünce ve davranışlarımızla bağdaşıktır. Duygunun altında kimi zaman farkında olmasak bile bir düşünce yatar. Örneğin, topluluk önünde konuşmak üzereyiz, düşüncemiz “insanların içinde hata yaparsam rezil olurum” olsun, burada duygu olarak tedirginlik açığa çıkabilir. Duygu sonrası ise bununla bağıntılı bir davranış sergileriz. Aynı örnekte, tedirgin olduğumuzda terleyebilir, sesimiz titreyebilir, nefes almakta zorlanabiliriz. O an yaşadığımız duyguyu tespit ederek hangi düşünceye hizmet ettiğini bulursak zorlu zamanlarla baş edebilmek için o düşüncenin alternatifini keşfedebiliriz. “İnsanların içinde hata yaparsam rezil olurum” cümlesini “şu anda tedirgin hissediyorum, burada böyle bir duygu yaşıyor olmam normal, hata yapmam demek sunumumun başarılı olmadığı anlamına gelmez” olarak geliştirebiliriz. Rahatsız edici duygumuzu kabul edip olumlu ve gerçekçi düşünebilmemiz bedensel ve ruhsal rahatlama sağlayacaktır.
Literatür tarandığında duyguların negatif ve pozitif başlıklar altında toplanabildiği görülmektedir. Olumlu duygu “hayattan alınan aktif haz ve keyif” şeklinde tanımlanabilirken olumsuz duygu “bireyin stres, korku, kızgınlık gibi hoş olmayan duygularının aktive olması” ile açıklanabilmektedir (Gençöz, 2000). Pozitif ve negatif duygularla ilgili alanyazında, mutluluk, haz, heyecan, heves ve hoşnut olmak vb. kavramlar olumlu duygularla ilişkilendirilirken, öfke, kaygı, stres, mutsuzluk vb. ifadeler olumsuz duyguları karşılamaktadır (Özer ve Tezer, 2008). Her ne kadar duyguların kategorileştirilmesiyle karşılaşsak da bir duygunun anladığımız şekliyle pozitif ya da negatif ayrımına gidilmesi çok yerinde olmayacaktır. İçinde bulunduğumuz her duygu gereklidir ve hissettiklerimiz yaşamımızla ilgili önemli durumların habercisi ya da sonucu olabilmesi bakımından elzemdir. Bir olay karşısında savaş-kaç-dona kal tepkilerinden birini seçmemizde duygularımız etkilidir diyebiliriz. Korkunun negatif bir duygu olabildiğini düşünsek de yerine göre korkunun da pozitif etkileri vardır. Örneğin, korkup kaçarak büyük bir tehlikeden uzaklaşmış ve hayatta kalmayı bu duygumuz sayesinde başarmış olabiliriz. Bu yüzden bir duygu için tam anlamıyla olumsuzdur ya da olumludur yargılarına varamayız. Tüm hislerimizin bir şekilde bir işlevi bulunmaktadır.
Duygularımızı bastırmayıp açığa çıkarmamız ruhsal olarak sağlıklı kalabilmemizin koşullarından biri diyebiliriz. Okyanustaki dalgalar gibi duygularımızın geçip gitmesine izin vermeliyiz. Bırakalım büyük dalgalar zamanla küçük dalgalara dönüşsün, okyanus bazen coşsun bazen durulsun. Hislerimizin dışa vurumunu dalgaların akmasına benzetebiliriz. İçimizde bir dalga kıran tutmayalım, duygularımız beklenmeyen bir vakitte dolup taşmasın. Çok bekletip taşmaya vardırmadan ifade edelim. Bunu konuşarak, yazarak, oyun oynayarak, çizerek, şarkılarla şiirlerle ve dans ederek yapabiliriz. Nasıl bir dışa vurum sergilediğiniz size kalmış. Bırakın aksın duygularınız…
Farklı duygular ve anlamlarıyla ilgili merak duyuyorsanız Tiffany Watt Smith’in Duygular Sözlüğü isimli kitabına göz atabilirsiniz.
BONUS: OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLARI İÇİN;
Okul psikolojik danışmanlarının grup ya da sınıf rehberliğinde uygulayabileceği Özyürek ve arkadaşlarının (2013) eserinden alıntıladığım bir etkinliği buraya eklemek istiyorum. İkinci sınıf ve sonrasında gerçekleştirilebilecek olan bu etkinlikte, öğrenciler temel duyguları tanıyacak ve duygu sözcüğü dağarcıklarının artırılmasına yardımcı olunacaktır. Öncelikle grup kuralları belirlenir ve maddeler halinde bir kağıda yazılır. Öğrencilerden altına imza atmaları istenir veya daha eğlenceli bir hale getirmek adına parmak boyalar kullanılarak parmak basmaları söylenir ve okul psikolojik danışmanı aynı şekilde kuralları kabul ettiğine dair imza atar ya da parmak basar. Bu grup kuralları (daha sonra büyük kartona geçirip imzalanarak ya da parmak basılarak) sınıf panosuna asılır. Okul psikolojik danışmanı, temel duyguları önce tahtaya yazar (mutluluk, korku, kızgınlık, utanma, üzüntü, şaşkınlık). Temel duyguların karikatürize edilmiş halinin çıktılarını daha önce almıştır ve bunları tahtaya asar. İfadelerin ne olduğunu tahmin etmeleri söylenir ve beraberce tahminler yürütülür. Günlük yaşamdan örnek cümleler kurulur ve bu olayların karşısında neler hissedebilecekleri konuşulur. Örneğin; “sıra arkadaşın sana bir hediye verdi” bu cümleler çeşitlendirilir ve herkes ne hissettiğini söyler, söz almak isteyen herkes dinlenir. Aynı durum için farklı duygu hissedenler olabilir ve her duyguyu kabul ederiz. Son olarak öğrenciler beşerli gruplara ayrılır ve üç dakika içerisinde en çok duygu ismi yazma oyunu oynanır. En çok duygu sözcüğü yazan grup alkışlanır ve diğer gruplar tebrik edilir. Ev ödevi olarak bir hafta boyunca “duygu günlüğü” tutmaları söylenip oturum sonlandırılır. Not: Etkinlik esnasında sınıfın U düzenine geçirilmesi önerilmektedir.
Esenlikler diliyorum.
Kaynaklar:
Gençöz, T. (2000). Positive and Negative Affect Schedule: A study of validity and reliability. Türk Psikoloji Dergisi.
https://sozluk.gov.tr/
Özyürek, R., Tüfeközdemir Sarıoğlu, F., Özgeday, N., Kayalar, A., Karabulut Kurtgöz, S., Bostancı, H. ve Üstüner, V. (2013). İzmir İli Bornova İlçesi Okullarda Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Programı Uygulamaları – Temel Önleme E-Kitabı. İzmir.
Özer, B. U. ve Tezer, E. (2008). Umut ve olumlu-olumsuz duygular arasındaki ilişkiler. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, (23).