Toplumumuzda en önemli unsurlardan biri, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli davranış biçimi edeptir. Edep, güzel terbiye, güzel ahlak, haya, nezaket, zariflik demektir. Edep hiçbir hırsızın çalamayacağı güzel bir mücevherdir. Hz. Ömer demiştir: “Edep eğitimden önce gelir.”
Mübarek hazretleri de şöyle buyurmuştur: “Her ilmi bilen bir alimin edebi kusurluysa, onunla görüşmemek bize bir şey kaybettirmez. Ama edepli biri ile görüşememek bizi üzer.”
Sokakta yerlere çöp atmak, insanlara kötü davranmak, onlara laf atmak, tekebbürlü olmak, toplu taşımalarda yüksek sesle konuşmak, yüksek sesle müzik dinlemek, komşuları rahatsız etmek, izinsiz birinin eşyasına dokunmak ve bu gibi bir sürü olumsuz davranışlar edepsizlik ölçüsüdür.
Bir insanın edepli olduğu onun toplumdaki davranışları ile ölçülür. Yere ve zamana göre uygun davranmamız gerekmektedir. Mesela bir cenazede cenaze sahiplerinin kederi paylaşılmalı, maddi ve manevi destek olmalı, teselli verici sözlerle avutmalıyız. Düğün ve bayramlarda ise güler yüzlü, zarif, ikram edici davranmakta fayda var. Edepli ve terbiyeli insan eli ve dili ile kimseyi incitmemelidir.
Güzel davranış, karşılıklı yardımlaşma, dert ve sevinçleri paylaşma, hal-hatır sorma edep ölçülerindendir.
Hepimiz doğduğumuz andan itibaren ebeveynlerimizden veya etrafımızdaki insanlardan edep, ahlak, terbiye öğrenmeye başlarız. Bir çocuğun çevresindeki olaylar onun geleceğini etkiler. Etrafında ahlaklı, edepli insanlarla büyüyen çocuk, güzel terbiye de almış olur. Ama farklı bir çevrede büyütülmüş çocuk, tabii ki gördüklerine uygun davranışlar sergiler.
Edep, aynı zamanda haddini bilmek demektir. Ailede, işte, toplumda herkesin bir haddi vardır. Bütün sorunlar haddi aşınca başlar. İnsanlar bir birlerine saygılı, duyarlı, empati ile davranırsa hiçbir sorunla karşılaşmazlar. Fakat maalesef en ufak bir olayda bile bir birimize karşı kaba ve kırıcı olabiliyoruz. Kullandığımız ifadelerle kendimizi de belli ettiriyoruz. Bunlardan kaçınmak için daha sabırlı, daha hoşgörülü olmakta fayda vardır. Ve biz insanlar bunu başarabiliriz ve insanlık adına, gelecek nesillerin daha edepli olması için bunu başarmalıyız. Çünkü bizler onlar için örneğiz.
Anne baba arasındaki ilişki de birebir çocukların ahlakını etkiliyor. Evde eşine her zaman güzel, sevgi dolu davranan, üzüntülü anlarda bile haddini aşmayan ebeveynlerin evlatları da mutlu, huzurlu, güzel ahlaklı olur. Böyle ailelerde büyüyen çocuklar ilerde saygılı ve sevilen insanlar olurlar.
Bunun aksini düşünelim bir de. En ufak bir problemde bile bir birlerine hakaret eden, ağza alınmayacak sözler sarf eden anne babanın yanında çocuklar, psikolojik sarsıntı ile büyür ve aynı davranışları sergiler.
Ayrıca anne ve babanın kendi ebeveynlerine olan ilişkisi de önemlidir. Bu ilişki onların çocukları tarafından gözlemlendiği için ilerde aynı şekilde onlara da davranılacağını unutmamalılar.
Bütün bunları göz önümüzde bulundurarak ebeveynlerimize, evlatlarımıza, eşimize, dostlarımıza, çevremizdeki insanlara ve tabii ki kendimize karşı edepli olmalıyız.