Sevgili Okurlarım,
Bugün hepimizi ilgilendiren önemli bir konu var, o da ekonomi. Bugün evimize bir lokma peynir dahi alacak olsak, fiyatına bakıyoruz. Neden peki?
Kişinin bütçesi varsa, fiyatına da uygunsa, daha kaliteli değilse orta kalite veyahut en uygun olanını almak durumunda kalıyor, çünkü bu bir ihtiyaç… İhtiyaçlarımızı da seçmek durumunda kalmak çok acı ve kaçınılmaz!
Kişinin gelir durumu, aile içindeki kişi sayısı ve buradan yola çıkarak asgari ücret gelir seviyesi ön plana çıkmaktadır. Kişi ne kadar maddi olanaklara sahip olursa olsun, ekonomi yüksek olduğunda gelir seviyesi gider seviyesinden ne yazık ki yüksek kalmamaktadır. Bu sebeple, giderler gelirden fazla olmaktadır. Aileler, çocukların isteklerini karşılamakta zorluk çekmektedir.
Aslında ihtiyacımız olan şeyler dahi lüksmüş gibi algılanmaktadır. Bu algıyı dağıtmak ne yazık ki bizim elimizde olmamakla beraber, elimizi kolumuzu bağlamaktadır. İyi şartlarda yaşamanın adı artık lüks olarak bilinmektedir. İnsanlar, yaşamak için yaşıyor hale gelmiş durumdalar, maalesef…
Umuyorum ki ekonomi, günden güne kötüye gitmek yerine iyileşme yoluna girer; insanlar refah içinde huzura erer ve biz de dahil rahat bir nefes alırız. Kalemimi burada bırakıyor ve iyi okumalar diliyorum.
“İnsanoğlunun temel sorunu, üç değişkeni bir araya getirmektir: ekonomik verimlilik, sosyal adalet ve bireysel özgürlük.” (John Maynard Keynes, 1883-1946)