Ey aşk! Geldiysen kalbime üç kere tıkla. Mümkünatı var mı peki? Aşk haber verir mi? Aşk seçilir mi?
Aşk kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup “Aşeka” dan almıştır adını. Aşeka ise, sarmaşık olup bir ağacın gövdesini sararak çürüten bir bitkidir. Aşk, insanın kalbine işlediğinde, artık kalp hem yangın yeri, hemde bir ağacın gövdesi gibi köklü duyguyu ruha sararak bedeni, kalbe köleleştirir…
Aşk, aklın iradesini yok eder. Aşk, gözleri kör eder. Aşk, insanı hem vezir hem de rezil eder… Çünkü aşkı siz seçemeyeceğinizden, aşık olacağınız insanı da seçemezsiniz!
Aşk aslında tanıma evresidir. Merak, ilgi, heyecan gün geçtikçe yerini aşka verir. Yani aşkın ömrü iki ay, dört ay ve iki sene gibi değişir.
Merak edersin, ne giyer, ne içer, nelerden hoşlanır, nelere kızar, nereden gelmiş, kimin nesi, kaç kardeş, müzik dinler mi? Şarkı söyler mi? Takım tutar mı gibi gibi… İlgilenirsin, yediğinden, giydiğinden, saçından, tavrından, suskunluğundan, ya da sohbetinden… Her anı ve adımı ilgini çeker. “Bir mıknatıs gibidir”, eksisi, artısı yoktur!
En çirkin yanları dahi güzel, en anlamsız sözleri dahi kalbin de kayda geçer. “Aşk hep pozitiftir” ve her duyguyu gönlün de ezer geçer…
Heyecan, hani olur ya kalp ritminin dans edişi… Doğanın karanlık halinin dahi insanın ruhunu cezbedişi, ayaklarının yerden kesilip, gözünün gördüğü her yerde insanın onu seyredişi, değişmez…
Zaman size bu kadar çok anlamlandırdığınız bir insanın zamana yaydığınız da aslında o kadar da anlamlı olmadığını, yada bilakis daha da anlamlı olup, eşi benzeri olmadığını gösterir. İşte buna da sevgi diyoruz. Ya da bağımlılık da olabilir, buna kalbiniz cevap verecek!
Aklınızda cevabı buluyorsanız siz sadece seviyorsunuz. Allah’ın yarattığı her şeyi sevmek gibi… Size iyi gelen birini sevmek gibi.
Kendinize sordunuz niçin niye sevdim diye? Ve sorunun cevabını alamıyorsanız, sizde aşk illetine tutulanlardansınız öyleyse!
Bağımlılık ise alışkanlıklara bağlıdır. Bir insanın sesine alışa bilirsiniz, bir insanın size iyi gelmesine, dertlerinize derman olmasına, yada sizi eğlendirmesine, yokluğun da bunların eksiklerini görebiliyorsanız, ama yanı sırada kusurlarıyla yüzleşe biliyorsanız, siz bağımlısınız, aşık değil… Aşkın tarifini yaptık, hepimiz hayatında bir ya da birden fazla bu illete tutulmuşuzdur.
Bunu inkar edemeyiz. Ama ben şunu bilir, şunu söylerim: Aşk insana şifa gibidir! Hastalıkları iyileştiren aşk! İnsanı güzelleştiren aşk! Dünyayı döndüren gene aşk!
Aşkla kalın, aşka inanın, ama heves ve hayranlıkla karıştırmayın. Bunların yanına yakışmayacak kadar kutsaldır aşk!
Sizler de kendinizce aşkı iki kelimeyle yorumlarda tabirleyin ! Çünkü aşk birdir, gönüllere sızdığında her gönül ummalı bir şairdir!
Aşk ve sevgiyle kalın, hoşça kalın!
Yüreğinize gönlünüze sağlık. Çok güzel bir yazı okdum. Kaleminiz daim olsun. Aşk anlatmakla bitmez. Buna ne kalem yeter ne sayfalar.
Huzurla kalın
O kadar güzel anlatmışsın ki Kadriye’m👌👏 Evet aşk şifa gibi ayrı kaldığında yanıp tutuşmak gibi.. Bir araya gelince ruhların ve kalbin eşini bulması gibi ..Hatta Kırgınlıkları telafi ettiren mucizevi gibi birşey ..Aşk olmadan Sevgi olmaz Güven olmaz Hasret olmaz .. Aşk varsa Gurur’da olmaz .. İnsan herşeyi sevebilir ama herşeye yada her bir kişiye aşık olamaz ..O yüzden Bulunca kaybetmemek lazım .. 🥰❤️🔥Yaşama sevinci için Aşk her gönüle lazımm .. Sevgilerimle Aşk ola canım..✍Özlem Tezcan 🙋♀️
Çok güzel anlatılmış ve yazılmış,kalemine yazdıran duygularına yüreğine emeğine sağlık herşey gönlünce ve gönlünüzce olsun. Yolun, bahtın hep güzel ve açık olsun .
Aşk öyle birşeydir ki yanında olsanda özlersin,
Hep bir hasret kalır bir yanın …
Duygular yansıtır,yüreğimize,
Konuşur yüreğimiz güzel bakışlarımızla …
Sessiz kalsanda o an hissedersin,
O güzel duyguları …
Bakışır,konuşur, gözler ve sessiz yürekler misâlî
Seven kalpler hep bir atsın
Sonsuz sevgiler ve aşklar hiç ama hiç AYRILMASIN !..
HEP BİR ATSIN KALPLERİ …