Boynu bükük,
Özlem tozları sinmiş üzerine,
Sessizliği inliyor,
Fevzipaşa garının zifiri çanı.
Hemen üzerinde,
Ortamı aydınlatan lambanın feri sönmüş,
Gözleri demiryoluna dalmış,
Uzaklara bakıyor.
Belki birini bekliyor,
Belki biri gitti..
Eski bir trenin,
Paslı camından bakıyorum,
Bu hasretliğe.
Yoksa tren mi bana bakıyor?
Ya da paslı camda ki benim yansımam mı?
(24.08.2014 / Kahramanmaraş)