Gençlik Nereye Gidiyor?

Öyküm Akpil Arslan 612 Görüntüleme 1 Yorum
3 Dak. Okuma

Son zamanlarda oldukça üzüldüğüm bir konuya değinmek istiyorum.

“Gençlik nereye gidiyor?”

Tabii ki her gençten söz etmiyorum ama özellikle buluğ çağında olanlar(ergen) fazlaca dikkatimi çekiyor. Etrafımdan gördüğüm, duyduğum kadarıyla özentilik yüzünden çoğu genç kızlarımız kötü yollara başvuruyorlar veya bilmeden yanlış yollara giriyorlar. Keşke elimde bir sihirli değnek olsa da yanlış yolda olduklarını şıp diye anlamalarını sağlayabilsem.

Arkadaş ortamı kurbanı olmak, çoğu gencin başına geliyor. Ama farkına vardıklarında çok geç olmuş oluyor. En başından bir önlem alabilsek belki bunun önüne geçilebilir, fakat nasıl bir önlem alınacağına ben bile emin değilim. Kandırılmaya çok müsait bir dönemde yaşıyoruz, özentiliğin hat safhada olduğu, herkesin elinde telefon, İnternet olduğu ve bu İnternet aracılığıyla iyi olduğu gibi kotu olan her şeye de erişimimiz olduğu için nasıl bir koruma yolu izlemeliyiz bu biraz düşündürücü.

Öncelikle şunu söylemeliyim, eğer yazımı genç bir birey okuyorsa (sosyal medyada gördüğünüz her şey, hatta çoğunluğu gerçek değil).

İnsanlar her gün kafelerde çay, kahve, pasta yiyip, gece eğlence mekanlarına gidip, sınırsız para harcamıyorlar.

Herkes her istediğini şıp diye alamıyor.

Fotoğraf çekilirken çoğumuz filtre kullanıyoruz, mükemmel bir cilt diye bir şey yok.

Arkadaşlar herkes eninde sonunda bir yerlere ulaşmak için, kariyer için, kendi için, geleceği için çalışıp çabalayıp kendine bir yol çiziyor ve o yol uğruna savaş veriyor. Ve bu bir anda olabilecek bir şey değil. Hepimiz yoruluyoruz, zor zamanlardan geçiyoruz ama bunu sürekli herkesin gözüne sokmuyoruz ve bu yüzden siz dışarıdan bakan gören gözler olarak sadece iyi anılarımızı görüyorsunuz doğal olarak.

Geleceğinize odaklanın, hayalleriniz için çabalayın, belki şimdi değil ama hayallerinize çabalayarak ulaştığınız da “Ben başardım” demek o kadar mutlu edecek ki sizi, iyi ki pes etmedim diyeceksiniz.

Geçici zevkler, geçici hevesler için geleceğinizi ve kendinizi yakmayın.

İyi bir evlat olmak için annenizin, babanızın veya sizden gurur duyacak insanları gururlandırmak için uğraşın. Hata yaptığınızı düşündüğünüz bir konuda ailenizden yardım isteyin. Dertlerinizi paylaşın ve beraber çözümünü bulun. Kaçarak hiçbir şey elde edemezsiniz. Destek almanın hiçbir zararı yoktur. Aksine sizi büyük hatalar yapmaktan son anda kurtarabilir.

Kendinizi korumayı öğrenin.

En önemlisi de “Hayır” demeyi bilin. Karşı tarafı kırmamak, o istedi diye karşı çıkamamak veya arkadaş baskısı vs. yüzünden sizin istemediğiniz bir şeye tamam / evet demek zorunda kalmayın.

Unutmayın, siz ne istiyorsanız o.

Aksi takdirde kimseyi, siz istemiyorsanız (sonrasında üzüleceğiniz veya mutsuz olup pişman olacaksanız) mutlu etmek zorunda değilsiniz.

Yaptığınız hataların bedelleri sandığınız kadar kolay olmayabilir.

Sürekli karşınıza çıktığında ve insanlar sizi yargılandığında ya da en kötü sizin kalbinizde bir yara açtığında “keşke” dememek için lütfen ve lütfen bir adım atarken yüz sefer düşünün. Sonuçlarını düşünün.

Umarım bu yazdıklarım birilerinin hayatına dokunur ve bir genci dünyaya kazandırırsam ne mutlu bana.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
1 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version