Emek neydi? Çalışmak neydi? Bu kavramlar anlamını mı yitirdi yoksa anlamları mı değişti? Günümüzde hızlıca bir yerlere gelmek en iyisi olmak istiyoruz. Emek sabırdı, çalışmaydı. Şimdi ise birden yükselmek, en iyisi olmak, rakibini kötülemek, ezmek gibi algılanıyor. En iyisi olmak istiyorsak en iyi bilen de olmalıyız. Vitrinde iyi olmak, bolca reklamını yapmak olarak algılamamalıyız. Biz çocukken derslerde en iyisi olmak için çalışırdık, çalışıp çalışmadığımızı da öğretmenimiz çok kolay anlardı. Hayatta da böyle olmasını bekleriz aslında. Ama günümüzde reklamını en iyi yapan, en çok sesi çıkan en iyisi gibi algılanıyor ve gözüküyor. Oysa usul usul, derinden çalışmak ve ilerlemek en iyisi, en güzeli. Etrafındakilerle değil kişinin kendisiyle yarışması kişiyi daha çok ileriye götürüyor. İnsan aslında çalıştıkça daha çok keyfine varıyor bir şeylerin. Emek verilmeden yapılan işler bir süre sonra keyif vermiyor, biblo taşları gibi yıkılıveriyor. Yıkılmaması için temelin sağlam olması gerekli. Temelin sağlam olması için de çalışmak gerekli.
Bizim de hayatımızda vitrinlere değil de gerçeklere bakarak başarı aramamız gerekiyor. Bu da dışa değil içe bakmayı, daha derinlemesine düşünmeyi, incelemeyi gerektiriyor. Nasıl ki alışveriş yaparken herşeyi inceliyorsak hayatta da böyle olmalı.
Çalışmanın bir diğer amacı da zaten, ortaya çıkarttıklarımızla bir şeyler üretmektir ve bir işe yaramış olma hissini yaşamaktır. Çalışan her insan bir sonuç elde eder ve bu sonuç onun kendisini iyi hissetmesini sağlar. Çünkü bir şeyleri başarmak istemek temel psikolojik ihtiyaçlarımızdandır. Beslenme, barınma gibi zorunlu faaliyetleri bir kenara koyduğunuzda geri kalan zamanda insanlar üretmek isterler. Çalışmak sadece para kazanmak için yapılan mecburi etkinlikler değildir. Çalışmak da bir diğer yapılan hata da çok çalışmanın verimli çalışmak gibi algılanmasıdır; önemli olan verimli çalışmaktır. Yani önemli olan nicelik değil niteliktir.
Çalışırken, kişinin kendini de tanıma fırsatı olur. Kişi, bu süreç içerisinde kendini birçok olumlu veya olumsuz durumun içinde bulur. Olumsuz durumlar eksiklerini görmesini sağlarken, olumlu durumlar ise güçlü yanlarının farkındalığını artırır.