Gün biter, gece olur yine,
Gömülmüş umutlarımın,
Elemler sunağı, ıssız, dipsiz,
Kara zindan mezarlığında..
Acılar içinde yanan,
Işığı sönmüş gözlerim kan revan,
Aklım gönlüme kördüğüm,
Göğümün bütün yıldızları kaymış,
Hasret, boynuma dolanmış,
Yavaş yavaş can alan uzun bir ölüm.
Ruhum, kalabalıklar içinde azade,
Terk edilmiş şehirlere, ağaçlara, evlere..
Terk edilmiş neş’eye benzer,
Hasret çeken giriftar, bir harabe..
Makamı mahur mu, nihavent mi bilmem.
Ayrılık şarkılarının hüzün dolu güftesi,
Her saat, her dakika kulaklarımda…
Beyhude, rengarenk baharlar teselli etmez beni,
Gönlüm mesken olmuş ayrılık hicranına.
Sanki hatıralar ant içmişler,
Hatırlanmak için…
Oysa yüreğim yaşanmamış anların da,
Özlemi içinde,
Şafak öncesi karanlığı oturur içime,
Aklımla kalbim arasında gidip geldiğim hayat,
Sen bana dönmeyecek olanı özlettikçe…
Harika ifadeler, yine insanı hüzünlü düşünceler içinde bırakıyor. İnsanın kendi dünyasını, hayatını da sorgulatıyor.👏👏
Teşekkürler 🌹
Yine çok güzel bir şiir.
Teşekkür ederim 🌹
Şiirleriniz ve yazılarınız okunmaya değer.Akıcı ve samimi bir anlatımı var.
Teşekkür ederim 🌹
Çok güzel, derin yazıyorsun. Okurun bol olsun. Tebrikler 👏👏👏