Gök Mavisi

Necla Karataş 526 Görüntüleme Yorum ekle
1 Dak. Okuma

Pencereyi açtım, yeryüzü ile gökyüzü bir başka güzeldi. Dışarıda lapa lapa kar yağıyordu. Ağaçlar ve dağlar ak gelinlik giymiş gibiydi.

Birkaç dakika sonra kar, ceviz iriliğinde yağmaya başladı. Ellerimi pencereden dışarıya uzattım, avuçlarımı açtım. Avucumun içine, ceviz iriliğinde bir kar tanesi düştü. Ona bir süre baktıktan sonra ceviz büyüklüğündeki kar tanesi eridi. Çok güzel bir bebek yüzü meydana geldi. Bebeğin gülümseyen yüzünden, yüreğime bir mutluluk aktı.

Öğle güzeldi ki bebeğin gülümseyişi, beni büyüledi, aklımı başımdan aldı. Yeryüzünde daha önce hiç görülmemiş bir güzelliğe sahipti.

Gülümseyen bebeğin kafasını açtım. Başının içinde; gök mavisi bir sabun vardı. Mis gibi nergis kokuyordu.

Nergis kokulu, mavi sabunla; yüreğimdeki kiri, nefreti, kibri, hasedi yıkayıp temizledim.

Ve uyandım derin uykumdan.

Kendi kendime:

“Hayatta kendimiz ve başkaları için yapabileceğimiz en güzel, en yararlı şey; yüreğimizi temizleyip, güzelleştirmekmiş.

İnsanı insan eden sadece fiziksel görünüşü değil, yürek güzelliği ve olgun aklıdır.

Güzel bir yüzde, iyi bir yürek, olgun bir akıl olmazsa neye yarar?

Marifet, sadece dış görünüşümüzü güzelleştirmekte değil, yüreğimizi güzelleştirmektedir…” diye düşündüm.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version