Çocukken balık tutmak için uyguladığımız bir yöntem vardı: Biz göl sağmak diyorduk. Belki başka yerlerde başka isimler veriyorlardır bilmiyorum. Bu yöntem olta ya da saçma ile balık avlamaktan daha kesin sonuçlar veriyordu ve daha eğlenceliydi.
Önce bir göl ya da bir kaya dibini keşfe diyorduk. Sonra orayı taşlarla çeviriyor, aralarını da çamurlarla sıvadıktan sonra içinde kalan suyu en aza indirmek için farklı işlemler uyguluyorduk. Sonra yeşil ceviz kabuklarını çorabımızın içinde kumla beraber ezip suyunu sağdığımız yere sıkıyorduk. Değnekle kaya altlarını iyice kurcalayıp balıkları çıkarmayı da ihmal etmiyorduk. Balıklar sersem sersem hangi yana gitseler bizim ellerimizden kurtulamıyordu. Bir yanda azıcık temiz su akan bir boşluk bırakmak bu işin püf noktasıydı. Çünkü balıklar güvenli diye oraya geldiklerinde en kolay orada yakalanıyorlardı.
Şimdi köylerdeki derelerde böyle balık tutan çocuklar kaldı mı bilmiyor. Çünkü cep telefonlarıyla balıkları nasıl yakalayacaklar onun mantığını çözmeye çalışıyor olabilirler(!) Bir elinde telefon, öbür elinde çamur taşıyarak göl sağılmaz ki…
Telefon demişken günümüzdeki cep telefonları sistemini de bu göl sağmaya çok benzetiyorum.
Mesela X operatörünü kullanıyorsunuz, 1 yıllık sözleşmeniz bitti ve sözleşmeyi yenileceksiniz. Vitrindeki paket fiyatlarına baktınız, kullandığınız paketten daha düşük bir paket aklınıza yattı. Çünkü paketi o anki ekonomik durumunuza göre seçmek zorundasınız.
İçeri girdiğiniz, görevliye vitrindeki gördüğünüz tarifeye geçmek istediğiniz söylediniz.
“Olmazzz!”
“Yani olmaz efendim, buna siz karar veremezsiniz, sistem size hangi paketi çıkarıyor bir bakalım.”
“İyi, bakalım bari!”
50 TL’lik paket kullanmışsanız sistem size 70 TL’lik paket çıkarıyor.
“İyi de benim cüzdanımı sistem mi yönetiyor? Ben daha düşük bir tarife kullanmak istiyorum.”
“Olmazzz!”
“O zaman ben de başka operatöre geçerim.”
“Siz bilirsiniz…”
Hani öyle etmeyin, yapmayın, bizde kalın gibi münacatlar beklemeyin. Bu devirde kimsenin kimseye minneti yok.
Gölün içindeki balık misali başka operatöre gidiyorsunuz ama onun uygulamaları da farklı değil. Sizin hangi tarifeyi kullanacağınıza sistem karar veriyor. Hani o sizi sersemleten gölün içinden çıkabileceğiniz berrak akan bir su gözü arıyorsunuz ya nerede! Yani tam buldum derseniz bile en kolay orada enseleniyorsunuz. Yani siz o gölün içinde nereye giderseniz gidin dolanıp durursunuz. En çok, başınızı yakındaki taşlara vurursunuz.
Tekrar gör sağdığımız günlere dönersek o balıkların neler yaşadığını galiba şimdi daha iyi anlıyoruz…