Güçlü Kadın

Ceylin Karakaya 697 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Merhaba Değerli Okuyucularım, bugün güçlü kadın kalıbından bahsetmeye geldim sizlere. Bu ayki köşe yazımda “güçlü kadın” konusuna yer vermemdeki neden, bu sözün doğru kullanılmadığına inanmamdır.

Kadının yaşamdaki yerini anlatmama gerek yok sanıyorum, aklı başında her insanın anlayabileceği kadar geniş ve mühim bir yer kaplıyor elbette hayatımızda. Kadını bu kadar güzel ve değerli kılan en önemli unsur doğurgan olmasıdır. Doğurur ana olur, yuva olur o yavrusuna. Fakat bu kutsal “görev”in kadından koparılmaya çalışıldığını görüyorum. “Güçlü kadın” nedir sizce? Güçlü kadın kimdir? Güçlü kadın kendi ayaklarının üzerinde durabilen, hakkını savunabilen kadındır. E öyleyse doğurganlığını kullanan kadın da çok güçlü bir kadın değil midir? Eşi ve çocuklarıyla mutlu bir çatı altında yaşayan kadına güçsüz mü demeliyiz? Hayatını bu devirde “düşman” gözüyle bakılan bir cins ile birleştirdiği için sizce de kat be kat güçlenmiş olmaz mı? Gözlemlerime göre yeni çağda sevdiği bir adamla evlenip çocuk sahibi olan kadınlara “kocasının eline baktığı” gerekçesiyle güçsüz, biçare gözüyle bakılırken; doğa kanunlarına ters çıkışarak doğurganlığını kullanmayıp tek başına bir hayat süren kadınlara “Ne güzel kendi ayaklarının üzerinde duruyor” gibi nice methiyeler sunup, kadınları aile olmaktan, soyu devam ettirmekten, üremekten ve esasında doğurmaktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Kadın evlenince eşine muhtaç yaşar, sanki satın alınmış bir mal gibi tüm haklarını eşine devreder diye bir algı var. Genç bir kız olarak bu algının bir an önce yıkılması gerektiğine inanıyor ve bu konuda güzel çalışmalarda bulunuyorum. Kadın evlense de, evlenmeyip hayatını tek başına sürdürse de her daim “güçlü kadın” olabilir. Güçlü kadın olmak “Ben bir erkeğe muhtaç değilim” diye doğa ve toplum kanunlarına aykırı hareket etmek değildir. Aksine “İnsan, topluma muhtaç bir varlıktır. Toplum kadın ve erkek bireylerden oluşur, hepimizin esasında birbirimize bir muhtaçlığı var” bilinciyle hareket edilirse toplum olarak, ahlaki olarak çok daha fazla ve hızlı yol kat edebileceğimizi düşünüyorum.

Unutmayın ki güçlü kadın olmak bir erkeğe muhtaç olmamak, evlenmemek, doğurganlığa karşı çıkmaktan ibaret değildir.

Bir sonraki köşe yazımda görüşmek üzere Değerli Okuyucularım, umarım keyif almışsınızdır.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version