Bir dergide, “Esnemek bulaşıcıdır, öyle ki biri esnediğinde, yanındakilerin esnemelerini engelleyemezsiniz, hatta esneme ile ilgili bir yazı okunduğunda, yahut konuşulduğunda, esnemeden duramazsınız” yazıyordu.
Şimdi bunları okurken, kim bilir kaç kişi esniyordur. Eliyle ağzını kapatmak zorundadır, ben şu an elimle ağzımı kapatmakla meşgulüm.
Bu yalnız esnemekle ilgili değil. Her psikolojik halde bu vardır. Karnı acıkmak üzere olanlara, yemek resimleri gösterip veya yemeklerden söz edip hemen sonra önlerine yemekler koyduğunuzda, az önce sözünü ettiğiniz yemekleri seçtikleri görülmüştür.
Sıcaklar başlamadan önce başlayan hararetli tatil reklamları, baharın serinliğinde, ağustos harareti yapıp tatil kıvamına getirir takip edenleri. Beyni muhafaza etmek, ses, görüntü, his algılarının hepsini kontrol ile mümkündür ki bu iletişim ve etkileşim çağında, imkansız kadar zordur.
Kalabalık bir yerde, söz gelince, insanların gülümseyerek genç kalabildiklerini ve onların yüzlerine farklı bir sihirle güzellik perdesi indirdiğini söylediğimde, istisnasız herkes gülümsüyordu. Başka bir kalabalıkta, gülümseyerek beynimize daha fazla oksijen gittiğini, bunun ise zekamızı geliştirdiğini, beynin daha iyi beslendiğini okuduğumda, yine istisnasız hepimiz gülümsüyorduk.
Oysa gülümsemek, kişinin yalnızca kendisine değil, bütün çevresine olumlu etki ediyor. Resmi dairedeki, yorgun ve gergin memura gülümseyerek yaklaşınca tatlı konuşuyor, öğretmen gülümseyerek anlatınca ders anlaşılıyor, tartışmanın en amansız yerinde, gülümseyen kazanıyor.
Daha nice mutluluklar bir küçücük gülümseme ile ile yakalanıyor. Gençlik, güzellik, sağlık, hepsi mutluluk gülünün yaprakları, hepsi tamam ve yerindeyken etkili, tatlı. Dozunda tutunca her duygu kıymetli, abartıp taşırınca, tehlikeli, zararlı.
Gül yüzlü insanlara, gülümsü dudaklar vermiş Mevlam, o gül yüzlerinde ki gül dudakları, gül kokulu duygularla, şefkat, merhamet, iyi niyetle gülümsü gülümsü kıvırıp, sihirli dokunuşlar yapalım, karamsar, korkulu, gergin ve huzursuz insanlara.
Hiç korkmadan bulaştırabileceğimiz tek bulaşan gülümsemektir, bol bol dağıtalım, dudakları gülleşmiş, gönülleri gülistanlaşmış sımsıcak bir millet ruhunu yeniden yakalayalım. bize yakışanı, adımızı, neslimizi, değerlerimiz, taze, sıcak tekrardan hissedelim, hissettirelim, dünyanın buna çok fazla ihtiyacı var.