Eskiden gelecek yeni yıldan güzel bir şeyler beklerdi insanlar aşk, sağlık, mutluluk, zenginlik.. Gelecekten umudumuz vardı. Bu yüzden yeni yıl için sayısız dileğimiz olurdu. Bu sene olmadıysa gelecek sene olurdu. Ama son on yıldan beridir belki de daha fazla zamandır umutlu değiliz. Bu gönüllü kölesi olduğumuz yeni dünya düzeninde her yıl bir önceki yıldan daha çok travma, daha çok felaket yaşıyoruz. Gelecek yıllar için sadece dizi dizi felaket senaryoları seriliyor önümüze. Depremler, savaşlar, kuraklık, hastalıklar, gittikçe daha çok canileşen, vahşileşen, canavarlaşan insanlık, azalan hatta yok olan değerlerimiz yarınlar için bizde hiç umut bırakmıyor.
Yaşam eskisi gibi bir acıyı unutmamız için hayatımıza sakinlik getirmiyor, unutmamız için; yeni bir acı yeni bir matem, yeni bir felâket veriyor.
Mutluluğun taklidini bile yapamaz olduk. Çok küçükken birazcık tadına baktık ama sonra kaybettik onu. Aradık aradık bulamadık… Hepimiz aramaktan yorulduk, sahi neredeydi bu mutluluk? Mutluluğumuzu anıların matem evinde tutuklu mu unuttuk? Nerede kaldı mutluluğun o hiç kaygı gütmeyen, saf hâli? Nerede kaldı gerçek neşemiz? Ömür dediğimiz tek perdelik oyunun körebesi mi olduk? Ah mutluluk, yıllardır göremedik biz onu.. Büyüdükçe içimiz daraldı. Büyüdükçe ayaz düştü yüreğimize. Büyüdükçe ne çok şeyi unuttuk mazide..
Bütün güzellikleri tükenmekte olan Dünya, dilsiz bir yorgunluk içinde.. İçinde biz, güzelliklerinden nasipsiziz. Yaşamayı çırpınmaktan ibaret sandığımız müddetçe, içinde; huzursuz günlere, gam gecelerine mahkûmuz, mecburuz..
Ovidius ’un bir sözü; “Yaşıyor ama bilmiyor yaşadığını..” bence bu söz, bütün insanlarla benim içinde bulunduğumuz haletiruhiyemizdir.
Çabalıyoruz fakat yaşamadan geçiyor ömrümüz. Ne geçiyor elimize yorgunluktan başka? Üstelik sadece bedenlerimiz yorulmuyor ki ruhlarımız da yoruluyor.
Hiç sebep yokken içimizde sık sık beliren kara bulutlar gönül yorgunluğumuzdan olsa gerek.. Bu büyük yorgunluktan, dolup taşmış olmaktan ne yazık ki bende güzel bir hayale bile yer kalmamış. Bunun yanında bir belirsizlik içinde olduğumun da farkındayım.
Bir yanım insansızlık istiyor, bir yanım insanlık bekliyor hayattan..
“İnsan en yakınındakilerin kötü olabileceğini ya da kötülük yapabileceğine inanmak istemiyor. İşte bizim zayıf tarafımız da bu.”
Bir zamanlar sevdiğimiz, güvendiğimiz insanların her sözünde art niyet aramak, her davranışından şüphe duymak ne kadar acı. Ve onlar o kadar benciller ki bizim bu hâlimizin farkında bile değiller.
Çok güzel bir yazı olmuş yine, kaleminiz daim olsun👏👏👏
🌺🙏
Yazılarınız çok güzel hepsini okudum. Emek vererek yazıyorsunuz belli. Tebrik ederiz. Ruha dokunan yazılar olmuş. 👏👏
Yüreğinize sağlık👏👏 👏
🙏🙏🙏
Çok beğendim 💐 Kaleminiz kavi olsun. İlhamınız bol olsun.👏👏👏
🙏🙏🌺
💯🍀🐞🐣
🙏🩷🌹