Vücuttaki işlevler, sinir ve hormon sistemleri arasındaki karmaşık bir etkileşim yoluyla kontrol edilir. Metabolizmanın düzenlenmesinde önemli bir yere sahip olan organ tiroid bezidir. Boynun ön tarafında yer alan bez, viral enfeksiyonlardan diyet yetersizliklerine kadar çok çeşitli etiyolojilerden kaynaklanan hem hipo hem de hiperaktivite durum sergileyebilir. Hashimoto tiroiditi, tiroid peroksidaz (TPO) ve/veya tiroglobuline (Tg) karşı otoimmün yanıttan kaynaklanan kronik hipotiroidizmin en yaygın nedenidir. Tüm yaş ve cinsiyetlerde küresel prevalansı %5 olan Hashimoto tiroiditi, kadınlarda erkeklere göre 4-10 kat daha yaygındır. Hashimato tiroidinin karmaşık etiyolojisi, bağışıklık sistemi, oksidatif stres ve eser element dengesizliği arasındaki kısmen anlaşılan etkileşimi içerir. Hastalar oral levotiroksin ile hormon replasmanına ihtiyaç duyarlar ve tedavi edilmezlerse ciddi olumsuz sağlık etkileri ve nihayetinde ölüm gelişebilir.
Selenyum (Se), hem tiroid hem de bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için hayati önem taşıyan temel bir eser elementtir. Selenyum, tiroid regülasyonu üzerindeki etkisini esas olarak selenoproteinler, oksidatif denge, hücre proliferasyonu ve farklılaşması ve tiroid hormonlarının üretimi üzerinde oldukça etkili olan geniş bir enzim ailesi şeklinde gösterir. Selenyum içeriği bakımından zengin besinler arasında Brezilya cevizi, yumurta, et ve çeşitli tahıllar bulunur. Selenyum eksikliği, hipotiroidizm, subklinik hipotiroidizm, genişlemiş tiroid dahil olmak üzere bir dizi olumsuz tiroid durumu ile ilişkilendirilmiştir. Çin’in Shaanxi Eyaletinin iki ilçesinden 6000’den fazla kişide yeterli ve düşük tiroid hastalığı prevalansı üzerine yapılan bir araştırma, selenyum yeterliliğinin koruyucu etkisini göstermiştir.
İyot, tiroid hormonlarının, tiroksin (T4) ve tri-iyodotironin (T3) için temel bir bileşendir ve aynı zamanda tiroid hormon sentezinde yer alır. İyot eksikliği olan bir popülasyonun iyot takviyesini takiben aşırı iyot alımı veya alımındaki artış, birçok ülkede yapılan çalışmalarda kanıtlandığı gibi, tiroid otoimmünitesi riskini de arttırır. Örneğin Çin’de, 1996’da tuz iyotlamasının uygulamaya konmasından 3 yıl sonra, otoimmün tiroit hastalığı prevalansı, hafif düzeyde iyot alımı olan bir alanda %0,5, yeterli iyot alımından fazla alınan bir alanda %1,7 idi ve aşırı iyot alımı olan bir alanda %2,8 olarak bulunmuştur. Mümkün olduğunca iyot alımının önerilen seviyeler içinde kalmasını sağlamak önemlidir. Bir ülkede gıda tedarikinin iyot takviyesini (örneğin evrensel tuz iyotlaması) uygulamaya koyan yetkililerin, bu tür takviyelerin çok dikkatli bir şekilde uygulanmasını sağlamaları gerekir.
Tiroid hormonlarının sentezi için yeterli demir gereklidir. Hipotiroidizmi veya Hashimato tiroidi olan hastalar sıklıkla sağlıklı kişilere göre daha düşük serum demir konsantrasyonuna ve daha yüksek iyot eksikliği prevalansına sahiptir. Hipotiroidizmi olan hastalarda tiroid hormonu takviyesi demir durumunu iyileştirmektedir. Hipotiroid sıçanlarda yapılan deneyler, T3 takviyesi ile normale dönen gastrointestinal demir emiliminin azaldığını gösterdi. 1 yıl süreyle T4 ile tedavi edilen hipotiroidili demir eksikliği olan kadınlarda, anemi sıklığı azaldığı bulunmuştur. Tedavi edilmeyen kadınlarda ferritin düzeyinde daha fazla düşüş ve anemide artış meydana geldi. 70 µg/l’nin altında iyot eksikliği veya serum ferritin bulunursa, çölyak hastalığı veya otoimmün gastrit neden olabilir ve tedavi edilmelidir. Mide içeriğinin asitliğini azaltan ilaçlar (örn. proton pompa inhibitörleri) ayrıca demir emiliminin azalmasına neden olabilir. Yüksek demir konsantrasyonuna sahip gıdalar arasında et, balık, tahıllar, fasulye, kuruyemişler, yumurta sarısı, koyu yeşil sebzeler, patatesler ve güçlendirilmiş gıdalar bulunur. Bununla birlikte, demir verimsiz bir şekilde emilir, farklı gıdalardan biyoyararlanımı oldukça değişkendir. Hem demiri (hayvan dokularından), hem olmayan demirden çok daha iyi emilir, ancak ikincisi karma bir diyette demirin %90’ını oluşturur. Hem olmayan demir emilimini azaltan diyet faktörleri fitat, polifenoller ve kalsiyumu içerirken, onu artıranlar askorbik asit ve kas dokusunu içerir. Diyet tavsiyesini takiben demir durumu düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Kimyasal açıdan gluten, buğday hamuru suyla yıkandığında kalan ve esas olarak buğdayın depo proteinlerinin prolamin ve glutelin fraksiyonlarından oluşan yapıdır. Gluten proteinleri, prolin ve glutamin amino asitleri açısından zengindir. Prolin ve glutamin, insan mide-bağırsak enzimleri tarafından tamamen parçalanamaz, bu da ince bağırsakta nispeten uzun gluten peptitlerinin mevcudiyeti ile sonuçlanır. Çölyaklı hastalarda, bu tür gluten peptitleri bir enflamatuar reaksiyonu tetikler. Son zamanlarda Haşimato tiroidi ile glütensiz beslenme konusuna ilgi çekilmektedir. Yapılan bir çalışmada 34 haşimato hastası kadın (n=16) 6 ay glutensiz, diğer hastalar herhangi bir diyet tedavisi görmedi. Tiroid peroksidaz ve tiroglobulin antikorlarının serum titreleri ile tirotropin, serbest tiroid hormonları ve 25-hidroksivitamin D serum seviyeleri çalışmanın başında ve 6 ay sonra ölçüldü. Herhangi bir diyet tedavisi görmeyen grupta serum tirotropin ve serbest tiroid hormon düzeyleri, serum 25-hidroksivitamin D düzeyleri ve hesaplanan indeksler benzer düzeylerde kaldı. Glutensiz diyet, tiroid antikor titrelerini azalttı ve ayrıca 25-hidroksivitamin D düzeylerini hafifçe artırdı. Sonuç olarak elde edilen sonuçlar glutensiz diyetin otoimmün tiroid hastalığı olan kadınlara klinik faydalar sağlayabileceğini düşündürmektedir.
Güçlü bir bitkisel ilaç olan çörek otu, hiperlipidemi, hipertansiyon ve tip 2 diabetes mellitus (T2DM) gibi birçok kronik hastalığın alternatif tedavisi olarak dünya çapında artmaya devam ediyor. Yaşları 22 ile 50 arasında değişen Hashimoto tiroiditi olan kırk hasta çalışmaya katıldı ve 8 hafta boyunca günlük olarak toz çörek otu veya plasebo alan müdahale ve kontrol olmak üzere rastgele iki gruba ayrıldı. 8 hafta sonra antropometrik değişkenler, diyet alımları, tiroid durumu konsantrasyonlarındaki değişiklikler ölçüldü. Çörek otu ile tedavi, vücut ağırlığını ve vücut kitle indeksini (BMI) önemli ölçüde azalttı. 8 hafta sonra Çörek otu ile tedavi edilen grupta tiroid uyarıcı hormon (TSH) ve anti-tiroid peroksidaz (anti-TPO) antikorlarının serum konsantrasyonları azalırken, serum T3 konsantrasyonları arttı. Plasebo ile tedavi edilen grupta bu değişikliklerin hiçbiri gözlenmedi. Sonuç olarak Hashimoto tiroiditi olan hastalarda tiroid durumunu ve antropometrik değişkenleri iyileştirmede toz haline getirilmiş çörek otunun güçlü bir yararlı etkisi olduğunu gösterdi.
Şeker ikameleri, diyette şekerin yerini almak için kullanılan çok düşük enerjili veya sıfır enerjili maddelerdir. Piyasada çoğunlukla “şekersiz”veya “diyet” maddeler olarak bulunurlar. Yaygın olarak kullanılan şeker ikameleri arasında sakarin, aspartam, sukraloz, asesülfam K ve neotam bulunur. Artık alkolsüz içecekler, yoğurt, reçel ve sakız dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere çok çeşitli yiyecek ve içeceklerde çok yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Bir çalışmada 52 yaşında Haşimato tiroidi hastasının diyetinden şeker ikameleri çıkarılmıştır. Hashimoto tiroiditi ile şeker ikamelerinin aşırı tüketimi arasındaki ilişki, şeker ikamelerinin kullanımının ortadan kaldırılmasından sonra tiroid uyarıcı hormon ve antikor düzeylerinin hızlı bir şekilde normale dönmesiyle gösterilir. Bu nedenle, hastamızda Hashimoto tiroiditinin gelişiminde şeker ikamelerinin suçlu olduğunu düşündürmektedir.
SÖZLÜK:
Viral Enfeksiyon: Virüslerin sebep olduğu hastalıkların bütünüdür.
TPO: Tiroperoksidaz veya iyodür peroksidaz olarak da adlandırılan tiroid peroksidaz, esas olarak tiroidde kolloide salgılanan bir enzimdir.
Tiroglobülin: Tiroglobulin, tiroidin foliküler hücreleri tarafından üretilen ve tamamen tiroid bezinde kullanılan 660 kDa’lık bir dimerik glikoproteindir.
Hipotiroidizm: Tiroid bezinin vücut için yeterli miktarda tiroid hormonu üretemediği bir sağlık sorunudur.
Levotiroksin: L-tiroksin olarak da bilinen Levotiroksin, tiroid hormonu tiroksinin üretilmiş bir şeklidir. Hashimoto hastalığı ve miksödem koma olarak bilinen ciddi bir form dahil olmak üzere tiroid hormonu eksikliğini tedavi etmek için kullanılır.
Proliferasyon: Hücrelerin artması ya da bölünerek çoğalmasına denir.
Ferritin: Demiri depolayan ve kontrollü bir şekilde serbest bırakan evrensel bir hücre içi proteindir.
Plasebo: Farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. Latince kökenli bir kelime olup hoşnut etmek anlamına gelir. İlaç, vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebilir. Bunun yanında cerrahi girişimlerle bile placebo etkisi sağlanabilir.
KAYNAKLAR:
- CAYRES, Leonardo César de Freitas, et al. Detection of alterations in the gut microbiota and intestinal permeability in patients with Hashimoto thyroiditis. Frontiers in Immunology, 2021, 12: 453.
- ROSTAMI, Rahim, et al. Serum selenium status and its interrelationship with serum biomarkers of thyroid function and antioxidant defense in Hashimoto’s thyroiditis. Antioxidants, 2020, 9.11: 1070.
- Passali, M., Josefsen, K., Frederiksen, J. L., & Antvorskov, J. C. (2020). Current evidence on the efficacy of gluten-free diets in multiple sclerosis, psoriasis, type 1 diabetes and autoimmune thyroid diseases. Nutrients, 12(8), 2316.
- Pobłocki, J., Pańka, T., Szczuko, M., Telesiński, A., & Syrenicz, A. (2021). Whether a Gluten-Free Diet Should Be Recommended in Chronic Autoimmune Thyroiditis or Not?—A 12-Month Follow-Up. Journal of Clinical Medicine, 10(15), 3240.
- Farhangi, M. A., Dehghan, P., Tajmiri, S., & Abbasi, M. M. (2016). The effects of Nigella sativa on thyroid function, serum vascular endothelial growth factor (VEGF)–1, Nesfatin-1 and anthropometric features in patients with Hashimoto’s thyroiditis: a randomized controlled trial. BMC complementary and alternative medicine, 16(1), 1-9.
- Rayman, M. P. (2019). Multiple nutritional factors and thyroid disease, with particular reference to autoimmune thyroid disease. Proceedings of the Nutrition Society, 78(1), 34-44.
- Sachmechi, I., Khalid, A., Awan, S. I., Malik, Z. R., & Sharifzadeh, M. (2018). Autoimmune thyroiditis with hypothyroidism induced by sugar substitutes. Cureus, 10(9).