Hassas Yürekli Çocuklar

Figen Tan 325 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Bu sabah havanın güzelliğini fırsat bilerek oğlumla birlikte piknik yapalım diye kaçtık yine kaçışlarımın adresi sahillere. Açtık soframızı Allah ne verdiyse, taze, çıtır çıtır simit, termosa demlediğim çayımızı..

İşte tam bu sırada, yine oğlum kurduğu cümleyle şaşırttı beni.

– Anne!

– Evet oğlum!

Biliyor musun? Sahilde yemek yemenin bir parçası eksik. Babam sahilde yokken tadı olmuyor.

Şaşkın şaşkın izlerken her defasında umudum yeniden yeşeriyor. Gök kubbenin altında, gelecek nesillere inancım kat ve kat katlanarak artıyor. Bu sabah ki hayat dersim oğlumdan.

Demem o ki;

Ne ben babasının yerine geçebilirim, ne de babası benim yerime.

Çocukların ebeveynlerden aldığı tatlar ayrı ayrı. Oysa ki: ebeveynler hep şunu söyler.

– Yeri geldi hem annesi oldum hem babası. Çocuklar için durum hiçte öyle değil.

Anne yoksa baba eksik, baba yoksa anne. Puzzle bir parçası hep eksik kalıyor,
iç dünyalarında. Çocuklarımızın dünyası bambaşka…

Futbol oynadık, bisiklet sürmesine yardımcı oldum, o sürdü ben yetişmeye çalıştım ardı sıra.

Ama nafile her on dakikada bir…

– Anne!

– Evet oğlum!

– Babam ne zaman gelecek? Babam gelse… Sen oturur keyifle kahveni içerdin.

İşte; o çocuk yürekleri hep narin, hassas. Hassas yüreğinden öperim.

Kırmasın hiçbir şey o narin kalbinizi. Ve oğlum için yazdığım şiirim geldi aklıma. Yazmadan geçemedim.

Bin şükür bir gülüşüne,
Bin şükür çocuk.
Yaşam sevincim,
Yaşam kaynağım,
Dayanma gücüm,
Güvendiğim dağım,
Gözüm kulağım,
Elim kolum,
Sol yanımsın,
Çocuk,
Bir gülüşüne bin şükür çocuk.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Figen Tan
Bağlantılar:
Yazar / Şair
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version