Hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır… (Yunus Emre)
Bir gün kendi kendime: “Ben çok iyiyim, bilgiliyim, şimdiye kadar kimseyle kavga etmedim. Elimden geldiğince, insanlarla iyi geçiniyorum. Onlara güzel davranıyorum… Yaa peki diğer insanlar, birbirlerini neden incitiyor, birbirlerini niçin sevmiyor? Neden insanlar bu kadar cahiller?” diye düşündüm. Kendimi hatasız sandım.
Aradan bir hafta geçmedi. Çok kötü şeyler yaşadım. Asla kırmam, çok seviyorum, dediklerimin kalplerini yaraladım. Hem kendime hem de onlara zarar verdim, acı çektim. Oysa ben, nefsimle hep mücadele ederdim. Yapacağım her hareketi, söyleyeceğim her sözü akıl ve yürek süzgecinden geçirirdim. Her ne kadar kendimi denetlemeye, hata yapmamaya, kimsenin yüreğini incitmemeye çalıştıysam da olmadı. Ben hatalardan kaçtıkça, hatalar beni kovaladı. Mükemmel, hatasız bir insan olmaya çalıştıkça daha çok hata yaptım… “En çok hataya düşenler, kendilerinden kudretlerinin üstünde şeyler isteyenler ve kendilerini olduğu gibi kabul etmeyenlerdir. Aklımın hata yapmamaya gücü yetmedi. Demek ki neye direnç gösterirsek, onu besliyormuşuz. Bu beden denen elbisenin içinde kusursuz olunmuyor. Mevlana’nın da dediği gibi: “Denizin dibinde incilerle, taşlar karışık bulunur. Övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında yer alır…” Kusursuz olan yalnızca Allah’tır. İnsanlar kusurlu olarak dünyaya gelen varlıklardır. İnsan kusursuz, yaşam ise sorunsuz olmuyor…
Yaradan, biz insanları yaratırken kusur çekirdekleri de katmış hamurumuza. İnsanlığın hamurunda hem kötülük hem de iyilik var.
Hata yapmadan kim olgunlaşabilmiş ki?
Hatalar öğretmenimiz bizim. Yaptığımız hatalardan ders alırsak, olgunluk düzeyine ulaşabiliriz.
“Yaşam boyunca her konuda hatalarla karşılaşacağız. Herkes birbirini hata konusunda uyarsa da insanlar hata yapmama konusunda ilk önce kendilerini geliştirmelidirler. Ve her ne kadar hata yapmamak isteseler de mutlaka hata yapacaklardır…” (Tibet)
Hata yaptığımız zaman kendimizi başarısız olarak görüp, eziklik hissetmemeliyiz. Yoksa gelişme yönümüzü oldukça etkileriz. “Hata yapmaktan korkmak ilerlemenin ölümüdür.” En büyük düşünürler, bilim insanları, filozoflar, peygamberler bile hata yapmışlar ve sonra başarının zirvesine çıkmışlar.
“Hata yapmayan biri genellikle bir şey yapmıyordur.”
İnsan olmanın özüne dair şefkatli bir hatırlatma niteliğinde. Hata yapmanın insanı küçültmediğini, aksine insanı insan yapan temel özelliklerden biri olduğunu fark ettiriyor. Ve belki de en önemlisi, bize şu cesareti aşılıyor: Kusurlarımızla barışalım, hatalarımızdan ders alalım ve mükemmel olma illüzyonunu bırakarak, insanca büyümeyi kucaklayalım.
Kaleminize sağlık..