En büyük işler, büyük hayaller kurma özelliği olan insanlarca başarılmıştır… (William Russell)
Bir değil, çok hayali olmalı insanın… Sonra içinden birini veya bir kaçını seçmeli, kendine çok yakın olanını… Sonra o hayali hayata geçirmek için adımlar atmalı… Umutla ve derinden isteyerek. O hayali hayata bağlamalı insanı… Yoksa bir an önce bulmalı o hayali. Hayalini bulanların hayatlarına nasıl bir anlam katacağını tahmin bile edemezsiniz.
Bir hayale sahip olmak ve onu hayata geçirmek için adımlar atmak özünüze anlam katar, ruhunuzu hafifletir. Sizi içten ve dıştan güzelleştirir. Çünkü anlam katmak ve fayda sağlamak ruhun ham maddesidir.. Bu şekilde özünüze dönersiniz.
Hayal etmeyi de bilmek lazım, ilk önce ulaşılabilir hayallerden başlamak lazım. Küçük hayallerinizi gerçekleştirdikçe büyük hayallerinize yol açılır ve size cesaret getirir, sizi cesaretli kılar.
Bir de gerçekleştirmesi mümkünsüz hayaller vardır. Böyle hayallerin mümkünsüzlüğünü ölçmek gerekir ve gerçekten de mümkünsüz iseler veya tarafınızdan hayata geçirilmesi mümkünsüz ise boş vermek lazım. Böyle hayaller umutsuzluğa götürebilir. Çünkü bazı hayallerin hayal olarak kalması daha güzeldir… 🙂
Sizi siz yapan ulaşılabilir olan, yapmayı çok istediğiniz lakin çok zorlandığınız hayallerdir, daha doğrusu bu hayallerin gerçekleştirilmesi… Zorlanarak hayata geçirmeye çalıştığınız ve vazgeçmediğiniz hayaller sizi daha da güçlendirir ve hayalinizi hayata geçirdikten sonra siz “eski siz” olmazsınız. Özünüze mutlaka olgunluk katmış olursunuz.
Hayal edin, hayal etmek güzeldir… Ama güzel hesap ettiğiniz ve size fayda sağlayacağını düşündüğünüz hayallerinize sadece hayal olarak bakmayın. Onları gerçekleştirin, hayaller gerçekleşince güzeldir… Çünkü ilk başta her şey sadece bir hayal ile başlar… 🙂