Yollar uzak, mevsim soğuk, hava kar.
Yüz yüze gelmeden ölmek de mi var?…
Hayat çok zor, inişli çıkışlı bir yolculuktur. Bazen çıkarsın bu yokuşlardan, aşarsın önüne çıkan tüm engelleri, bazen tökezler, dayanacak gücün, yaslanacak kimse kalmamış gibi hissedersin. Kalbinin derinliklerindeki yaraları iyileştirdiğini zannedersin ama başkaları için belki de çok önemsiz olan bir soruda gözlerin dolar, iyileştiğini zannettiğin yaraların acır, belli etmemeye çalıştıkça boğazında düğüm olur. Kimseye hissettirmeden yine de kendin çözersin tutulan dilini, kendin sararsın yaralarını.
Hayatta kaybedenlerdenim der kabullenirsin bazen. Çocukluğun gelir gözünün önüne. Masum, saf , sevgi dolu.. Gençlik yılların tahmin edemeyeceğin kadar güzel yıllar.. Hayal edemeyecek kadar uzak artık.. Ve kaybetmenin acısını tattığın o yıllar. Feryat edemezsin. Yaralı kuşun feryadı kadar olur büyük bir o kadar da acı çekse de ötemeyen bir kuş gibi çırpınırsın…
Kahkahalar atarsın, herkes seninle güler, herkes sana güler ama içine attığın göz yaşlarından, içinde kopan kıyametlerden kimsenin haberi olmaz… Sohbetlerini herkes duyar, sessizliğinden kimsenin haberi olmaz… Yorulursun… Yoruldum diyemezsin… Sorumluluklarının farkındasın… Kimsenin yanında huzur bulamıyorsun ama herkese huzur olmaya çalışırsın… Bazen kendinden bile uzaklaşıyorsun… Bulamıyorsun kendini… Göz yaşların yanağını ıslatınca anlıyorsun yaşadıklarının rüya olmadığını..
Hayat işte… sonunu bildiğimiz bir filmdir. Herkes kendi hayatında baş rolü oynar. Ve filmin sonunda baş rol her zaman ölür…
Ama en zoru kaybetmektir. Her konuda kaybetmek zordur. Çaresiz hissedersin. İşte o zaman düşünürsün ki son bulur her şey senin için. Ne yapacağını şaşırır, saatlerce boş duvara bakarsın..
Toparlanman yıllarını alır… Bir daha geri gelmeyecek yılları…
Onun için hayatta her şey olacağına varır bilinci ile yaşamalı insanoğlu. Çok fazla istememeli, isterse de hayırlısı olsun demelidir… Olmayınca olmuyor çünkü.
Hayat işte… İyisiyle, kötüsüyle yaşıyoruz. Önemli olan doğru yaşamamız… Biz hayatımızı kaybedene kadar vicdanımızı, merhametimizi kaybetmemeliyiz. Varsın kaybedenlerden olalım…
Sonuçta sonunu bildiğimiz bir filmdir hayat…