Hayat Bir Gün O Gün Bugün

36 Görüntüleme
3 Dak. Okuma

Çok sevdiğim bir sanatçı diyor ki: “Beni sevmeyenler, merak etmeyin, ben de sizi sevmiyorum.”

Kendimi bildim bileli etrafımda ve hayatımda olan insanlar için bir şeyler yaptım ve yapmaya çalıştım. Evet, hâlâ yapmaya devam ediyorum ama bunu hak edenler için yapıyorum artık. Sütten çıkmış ak kaşık değiliz hiçbirimiz; mutlaka hatalarımız, yanlışlarımız oldu, olacak. Ama şuna eminim ki kimseye bile isteye yanlış yapmadım, kimsenin canını bile isteye yakmadım. Sadece bana yapılanlara karşılık verdim, bir çeşit nefs-i müdafaa gibi.

İlişkilerimde her zaman elimden gelenin fazlasını yaptım. Bu yaptıklarım zamanla görevimmiş gibi görülmeye ve yapmak zorundaymışım gibi davranılmaya başlandı. Kendi kul hakkımı savunmak, kendi sınırlarımı belirtmek, almadan vermenin sadece Tanrı’ya has olduğunu anlatabilmek için bana bu şekilde davrananların %90’ını hayatımdan çıkardım. Geriye kalan %10’luk kısım ise beni kaybetmek istemediği için sınırlarıma, karakterime ve özsaygıma saygı duymayı öğrendi.

Saygı duyulmasını sağlamak var. Kimse size zorla gerçekten saygı duymaz. Bunu karakterinizle, davranışlarınızla, etik ahlakınızla sağlarsınız.

Size hata yapan, yanlış yapan herkesi bir şekilde affedebilirsiniz. Kendiniz için, sevdiğiniz bir başka kişi üzülmesin diye vs. Fakat size yanlış yapan siz iseniz, kendinizi affetmek imkansıza yakın oluyor maalesef. Suçlu da siz olduğunuz için kendi kendinize bunu nasıl yapabildiğinizin cevabını bulmak ve o cevaba karşılık tevekkül edip “Demek insan kendine de yanlış yapabiliyormuş.” diyebilmek çok zor oluyor.

Bunu söyleyebilmek için çok uzun bir zaman dilimine ihtiyacınız olacak ve bu zaman diliminde ise en büyük sıkıntı olarak kendi kendinizi değersizleştirmekle cezalandıracaksınız, hem de hiç farkına varmadan. Farkına vardığınız zaman ise o büyük zaman diliminin koskoca bir boşluktan ibaret olduğunu görmek, canınızı yakacak. “Ona ayıp olacak, bu küsecek, şu üzülecek.” derken kendi kendimize zindan ediyoruz hayatı.

Hâlbuki hayat dediğin üç gün; dün geçti, bir daha yaşanamayacak, yarın ne olacak bilmiyoruz, bize kalan sadece bugün…

Bugünün kıymetini bilip yaşamak gerekiyor.

“Seni seviyorum, özür dilerim, teşekkür ederim.” diyebildiğimiz sürece hayat bize bir yol gösterecektir.

Kalbinizi, ruhunuzu temiz tutmaya bakın, gerisini bir şekilde halledeceksiniz. Sevdiklerinizi ve kendinizi sevmekten, sevilmekten mahrum bırakmayın.

Hayat bir gün ve o gün, bugün.

Sizi kalbinize ve ruhunuza teslim ediyorum…

İçinizdeki çocukla olan sohbetiniz hiç bitmesin.

Hayatınızın en güzel bölümü çocukluğunuz, en masum yanınız çocukluğunuz… Onu sakın ihmal etmeyin.

En güzele emanetsiniz…

Sevgi ve saygıyla…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yaşam Koçu
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version