Hayat Hazır mısın? Yeniden Başlıyoruz

Nagihan Özel 474 Görüntüleme 2 Yorum
8 Dak. Okuma

HER YENİ GÜN, YENİ BİR BAŞLANGIÇ

Her gün, yeniden başlamak nasıl bir duygu bilir misiniz?

Siz, kaç kez baştan başladınız?

Ya da hiç, yıkılıp tekrar inşa ettiniz mi kendinizi?

Yeniden başlamak hem de defalarca, defalarca yeniden ayağa kalkmak, yeni bir güne uyanmak nasıl bir yorgunluk bilir misiniz?

Tekrar tekrar aynı döngüyü yaşamak nasıl can yakıcı biliyor musunuz ve hiç pes etmemek nasıl tüketiyor insanı. Eskiden çok eskiden her kavgamızdan sonra günlerce, hatta haftalarca kendime gelemezdim, sanki bir boşlukta kaybolmuş gibi hissederdim. Haftalar süren küslükler, kırgınlık ve değersizlik duygusu içinde hapsolurdum o evde. Zaman bu kadar kıymetli değildi o zamanlar benim için, bir özür bekleyişi içinde yitip giderdi. Beklenen özür gelmezdi tabi, kırılan kalbim yok sayılırdı ve her şeyi yutup hiçbir şey olmamış gibi devam etmem gerekirdi hayatıma. Zaten artık beklentim azalmaya başlamıştı, bu evlilikten ya da adı her neyse bu ilişkinin sonu yoktu farkındaydım. Ben ne kadar çabalasam da ne kadar uğraşsam da beni görmeyen bir duvar vardı karşımda. Yine günlerden bir gün karşısında düşmanı varmış gibi ağzından çıkanı kulağı duymuyordu, yerle bir ettiği gururumu bir kenara bırakalı çok olmuştu zaten ama kaldıramayacağım kadar ağar bu sözleri hak etmemiştim. Gözlerim bu kez ağlayamadı, göz pınarlarım kurumuştu sanırım. İşte o sırada radyoda o şarkıyı duydum, çöpe attım o eski duygularımı bana benden başka yok ki bir omuz, yolladım tatile bütün acılarımı, hayat hazır mısın yeniden başlıyoruz. Bu şarkının bütün sözleri adeta yeniden başlamaya bir davetiyeydi ve beni davet ediyordu. Benim keşif yolculuğum işte o gün başladı. Yepyeni kararlar aldım, hayaller kurdum, hedefler belirledim ve artık nasıl bir yol gitmem gerektiğini biliyordum.

Bundan sonraki hayatımda hiçbir şey aynı olmayacaktı, ben değişime hazırdım. Anladım ki anlamayana anlatmaya çalışmak, boşa zaman kaybıydı. Bütün kayıp zamanlarımı telafi edemem belki ama güzel günler kapıdaydı, emindim ve ben kendime inanmayı seçtim. Çok zordu, hiç kolay olmadı. Her gün hayatı sana zindan etmeye çalışan ve hiç anlayamadığın şekilde sana öfke ve nefret duyan bir insanla aynı evde yaşamak ve ona rağmen şifalanmaya çalışmak çok zordu. Engellerle dolu bir yarış pisti gibiydi hayatım ve ben o engellere takılsam da devam etmek zorundaydım. Kendimi geliştirmeye çalıştıkça, bendeki değişimi gördükçe dahada saldırgan oldu, sözleri daha ağar, bakışları ürkütücü, davranışları hiçbir canlının hak etmediği kadar korkunçtu. Vazgeçmedim, onun bana yaptığı gibi görmezden ve duymazdan geldim. Uyguladığı duygusal ve psikolojik şiddete rağmen ben hiç gözyaşı dökmedim. Sonunda kalbimde oluşturduğu onca yaraya bereye rağmen başardım, ben kazandım. Bu çetin savaşı kendime inanarak, güvenerek, kendimi yeniden severek ve ne kadar değerli olduğumu hatırlayarak galibiyetle sonuçlandırdım. Ben artık taçsız bir kraliçeyim ve kendimle gurur duyacak çok şey yaptım. Bazen size ağar gelen yükler, canınızı yakan acılar, üstünüze gelen insanlar ve yaşadığınız zorluklar bilin ki siz kendinizin daha iyi bir versiyonuyla tanışın diye.

Her zorluk bir kolaylığı getiriyor aslında, aldığınız her yara sizi dahada güçlendiriyor. Zamanla yara izleriniz bile görünmez oluyor. Hep güzel olsun istiyoruz ama hayatı tecrübe etmek bazen zor yollarla mümkün oluyor. Her insan için bir dönüm noktası vardır yaşamında, istediğimiz güzellikler o dönemlerden sonra hayatımıza dahil oluyor. Güzel günler kötü günlerden sonra geliyormuş meğer, tıpkı her gecenin ardından güneşin dünyayı aydınlatması gibi. İşte tamda bu inanışla devam edersek hayal ettiğimiz her şey gerçekleşiyor.

Benim hikayem başladı…

Sanırım bazı şeyleri geç öğrenmekte kaderden, vakti zamanı gelene dek yaşanması gereken her şey yaşanıyor ve bir gün bana da olduğu gibi bir vesile ile ipleri eline alıyor insan. Benim hayatım her sabah yeniden başlıyor artık. Ben kendimi değil, her gün hayatımı resetlemeyi öğrendim. Her sabah gözlerimi açtığımda güzel bir güne niyet ederek kalkıyorum yatağımdan, kendimi olduğum halimle sevip kabul ediyorum. Daha iyi olabilmek için kendime seçenekler sunuyorum, sorular sorup cevaplar veriyorum. Kendi potansiyelimi keşfetme yolculuğuma çıkıyorum bir fincan kahve içerken, iç dünyamı karış karış dolaşıyorum. Kendimin yeni bir versiyonuyla tanışıyorum her yolculukta, sanırım en çokta bunu yapmayı seviyorum. İnsan, keşfedilmesi asırlar süren ama hala kimsenin tam olarak anlayamadığı mucizenin ta kendisi bence. Ruhumuz, bilinç altımız ve bedenimiz bu üçlü kombinasyon kimsenin çözemeyeceği kadar zor bir bilmeceden ibaret. Ben eskiden kendimi tanımıyormuşum mesela şimdi kendimle tanıştım ve çok memnun olduğumu söylemek isterim. Şimdiki beni çok seviyorum.

Hayat hazır mısın? Yeniden başlıyoruz, bu söz benim sloganım oldu. Her gün sabah kahvemi içerken şöyle bir sesleniyorum balkondan, hayat hazır mısın? Yeniden başlıyoruz. Gökyüzünün rengi ne olursa olsun benim rengim belli artık, ben hep maviyim. Yağmura, kara, doluya dostum ama güneşli günler en favorim. Neysem oyum, tam anlamıyla gerçeğim. Üzgünsem belli ederim, mutluysam gülümserim, gözlerimin beni ele vermesinden çekinmiyorum artık ben çok netim. Yalandan gülümsemelerin yerini tebessüm aldı, artık gözlerimle, sözlerimle, beden dilimle tam bir uyum içindeyim. Kalbimdeki ve ruhumdaki yaraları sormayın ama yalan söylememeye söz verdim. İzler hala görünüyor birazcık, kendimi daha çok sevmeliyim. Yıllar geçse de dolduramayacağım tek boşluk sanırım gerçek aşk olacak ama kim bilir belki buda gerçekleşir, ben inancımı kaybetmeyeceğim. Belki de güzel bir yürekte filizlenecek yeniden tertemiz hislerim. Ya da yalnızlıkmış nasibim diyerek tevekkül edeceğim. Bazı insanlarda yalnız yaşar ve yalnız ölür. Ya nasip.

Şimdilik hayatımı düzenleyip, kendimle ilgilenmeye niyetliyim. Bir duvar yazısı görmüştüm, kendini niye bu kadar seviyorsun diye soranlara, bu işi birinin yapması gerekiyor yazıyordu. Kesinlikle doğru bu sevme işini şimdilik ben çok iyi yapıyorum. Belki bir gün kendimle tanıştığım gibi onu da tanıma fırsatım olur. Hayat biz planlar yaparken planımızı bozan küçük oyunlar oynuyor bize, dedim ya her şey nasip. Yeni başlangıçlar tüm güzelliklere aralıyor kapıları, pencerelerden karanlık bulutlar değil güneş ışığı sızıyor içeriye. Gönlümün her köşesi hazır, mutluluğa, huzura, başarılara, bolluk ve berekete. Ben hazırım hayat, sen hazır mısın? Yeniden başlamaya ve doyasıya gülümsemeye?

SORULAR BENDEN, CEVAPLAR SENDEN

  1. Nasılsın?
  2. Gerçekten nasılsın?
  3. İyi olmak için ne yapıyorsun?
  4. Kendine günde ne kadar zaman ayırıyorsun?
  5. Kendin için en son ne yaptın?
  6. Mutluluk senin için ne ifade ediyor?
  7. Mutlu olmak için sana ne lazım?
  8. Yataktan hangi duyguyla kalkıyorsun? Mutlu, üzgün, sinirli vs.
  9. Kendine güzel sözler söylüyor musun?
  10. Kitap okur musun?
  11. Hangi tür kitaplar seversin?
  12. Kendine gelince her şeyi erteleyenlerden misin?
  13. Günlük plan yapar mısın?
  14. Yapmayı en sevdiğin şey nedir?
  15. En sevdiğin şeyleri yapmak için zaman yaratıyor musun?

Bu soruları yazmana gerek yok, boş bir kâğıda sadece cevapları yazabilirsin. Bu küçük çalışma ile biraz kendini keşfetmeye ne dersin?

Ben bu çalışmayı kendime hafta bir uyguluyorum ve çok keyifli oluyor. Değişen duygu durumlarımız ve yaşam kalitemiz her soruda önümüze çıkıyor. Bir nevi kendi içine yolculuk yapmak gibi, sende denemeye hazırsan seni seninle baş başa bırakıyorum.

Sevgi ve huzurla kal…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version