Hayat Perdesi Oyun 2: Kahve Davası

Abdulhadi Yazıcı 465 Görüntüleme 2 Yorum
5 Dak. Okuma

Sonunda gelmek bilmeyen Americano gelmişti. Nesim kahvesini yudumlarken ben ise içip içmemek  konusunda tereddüt duydum. Kokusunu burnuma dokundurunca oldukça sert bir kahve olduğunu anladım. Oldum olası sert kahve içmeyi sevmemiştim. Herkes birazdan anlatacağım hikayeyi duyunca bana daha çok hak verecektir zannımca.

Annemin bana oyuncu olmadan önce yakıştırdığı eli yüzü düzgün bir kız varmış. Ancak ben bir türlü bu fikre yanaşmayan itici tavırlara sahiptim. Bir kere ayrı dünyaların insanıyız o çok saplantılı ben ise çok rahat o dediğim dedik ben olsa da olur olmasa da olur türünden. Neyse bir gün aileler daha birbirini tanımadan annemin gazıyla tanışmaya gittiler. Tabi gittikleri zaman da zamansız olunca benim annemin müstakbel gelin adayı bir kafede baristalık yapan abisinden yardım istemiş. Abisi de beni daha önceden sosyal medyada  sıkı takibe alıp incelemesin mi. Önce kız kardeşine bakınca bana yazık olacağını düşünmüş olmalı ki kıza kahve yapmayı öğretirken damat kahvesini Americano olarak yapmasını öğretmiş. Tabi ki Anadolu’nun bağrından kopup gelen gariban kızcağız nereden bilsin bu kahveyi. Uymuş abisinin aklına. Annem kızların evine gitmeden önce çikolatasını böreğini çöreğini her şeyi bir umutla hazır edip perişan olduktan sonra kızın evine gittik. Bin bir hazırlık her şey tamam derken sıra artık esaretimi tescillemeye geldi. Babam yerine ilkokul müsamerelerine katılacakmış gibi heyecanlanan annem hemen kızı istemeye getirdi derken, ondan daha hızlı davranan kız yanlışlıkla damat kahvesini anneme uzattı. Başta kızın bu kibar jesti oradakilerin hoşuna gitse de durum annem kahveyi içtikten sonra değişti. Kız anneme bildiğiniz Americano kahveyi içirmişti. Bunun üzerine bu kızla evlenmem için  vasiyet üstüne vasiyet eden anam birdenbire yüzü kızarmış bir halde kızın evinden bir hışım kavga kıyametle çıkmasın mi?

Daha sonra kendimi büyük bir oyunun içinde piyon gibi hisseden ben büyük bir rahatlıkla şah gibi takılmaya başladım. Önce tiyatro kurslarına kaydolup konservatuvar sınavlarına hazırlandım sonra ise alnımın akıyla Erzurum’dan kurtulup Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesini tüm hor 8düşüncelilere karşın kazandım. En başta bu işi aileme kabul ettirmeye çalışsam da akrabalarım hasetle beni dizilerde görmesi bana yetmişti. Yönetmenim Nesim ise bu işe önayak olan kızın abisinden başkası değildi. Kaç yıldır dostluğumuz baki saysam aylara sığması ne mümkün.

Americanoları yudumlarken Nesim ve ben karton bardağa baktıkça gülüştük. Nesim birdenbire bana yaklaşarak:

– Ulan bee ne günlerdi, ilk Americano kahveni sayemde içtin köftehor herif.

– Nesim be bazen ne kadar kötülesem de memleketi özlüyorum be. Anamın pasta yapışını, bol yumurtalı kadayıf dolmasını, soğuk ama yeri geldi mi sıcak insanları, üniversiteye hazırlık için gittiğim kurstaki hocanın tavırlarını, kış vakitleri o soğukta gelmek bilmeyen belediye otobüslerini. Vay be hele ki seninle bu kahve sayesinde pek tatlı olmayan tanışmamızı hiç unutamam lan.

Nesim ise muzip kahkahasından bir parça sunarak:

– Ulan beni de ağlatacaksınız manyak herif. Hiç dizi yönetmeni oyuncusu yüzünden ağlar mı? Bana bugün 1 paket sigara borçlusun, ben nasıl kahve borcumu ödediysem sen de bana kısa Parliament alacaksın son zammına, fiyatına bakmadan anladın mı?

Ben sanki memleketim ayağa kalkıp cana gelmiş gibi büyük bir mutlulukla Nesime sarıldım:

– Bırak paketi sana kartondan feda olsun, ama keşke bırakabilmek nasip de olsa şu mereti ciğerleri mahvediyor.

Nesim ise dert ettiğin Şey bu olsun demek ister gibi bana yaklaşarak:

– Nerede lan benim 1 paket sigaram? Git, al, gel de dostluğumuz baki olsun.

Tam ayağa kalkıp gidecekken telefonuma gelen o lanet mesaj bildirimi hayatımı tümüyle değiştirecekti.

Devam Edecek…

NOT: Koca 1 yılı daha devirmiş olacağız önümüzde sayılı aylar yerine günler kaldı. Umarım her şeyi dilediğimizce yaşadığımız bir yıl olur. İsteyen herkes 2023’te en beğendiği kitabı yazabilir. Benim ene beğendiğim kitap hiç kuşkusuz vurucu bir aşk hikayesiyle Orhan Pamuk Masumiyet Müzesi oldu. Umarım 2024 yılında tüm dileklerimiz gerçek olur. Şimdilik kendinize çok iyi bakın.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
2 Yorum
  • Abdulhadi bey iyi akşamlar. Öncelikle öykünüz keyifliydi, tebrik ederim. Devamını merakla beklediğimi belirtiyor şimdiden mutlu yıllar dilerim.

    • İyi akşamlar Aysel Hanım mesajınızı geç gördüğüm için affınıza sığınıyorum. İyi dilekleriniz ve değerlendirmeniz için minnettarım çok teşekkür ederim ederim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version