Hepimiz yaşamımız süresince bir sürü sınavlardan geçmişizdir. Sınav demişken aklımıza sadece kötü olaylar gelmesin. Bazen iyi durumlar da birer sınav olabiliyor. Sınavlarımız sadece olaylardan kaynaklanacak diye bir durum da yok. Bazen bir insan da sınavımız olabilir. Bence hayatın bir cilvesi de biz neysek tam tersiyle bizi sınaması oluyor. Örneğin siz çok saygılı biriyseniz hayat sizi saygısız insanlarla sınıyor. Çok anlayışlıysanız anlayışsız insanlar sınavınız olabiliyor. Böyle durumlarda önemli olan aslında kişiler ya da olaylar değil. Yaşadığınız şeye gösterdiğiniz sabır, tepkiler ve hisleriniz. Biz ne kadar sabır gösterirsek sınavımızı kazanmamız da o kadar güzel olacaktır.
Yukarıda da söylediğim gibi sınavımız her zaman kötülüklerden oluşmuyor. Allah bize istediklerimizi vererek, bolluk bereketle de sınayabiliyor. Bu yüzden ne zamanki darlıktan çıkıyoruz sabırımızın sonunu şükür almalı. Yaşadığımız her kötü olayda dua edip Allah’a sığınıyorsak iyi durumlarda da Allah’a şükretmemiz, şımarmamamız yada gevşemememiz gerekir. Asıl başarı bu iki durumda da inancımıza sımsıkı tutunmamızdır.
Peki sınav sadece bizim yaşadığımız olaylar mıdır? Bence hayır. Çevremizdeki insanların yaşadıklarına verdiğimiz tepkiler, söylediğimiz sözler, o insanlara uzattığımız yardım eli de bizim için bir sınavdır bence. Eğer bir insan kötü bir durumla karşı karşıyaysa ve siz buna rağmen onun kalbini kırmaktan geri durmuyorsanız bu sizin o insana karşı olan sınavınızda başarısız olduğunuz anlamına gelir.
Yaşadığımız her durumda sükunetimizi korumalı, telaşa ve gaflete düşmeden Allahtan yardım istemeliyiz. Bizim tek çıkış yolumuz da budur. Yaşadığımız müddetçe her an sınavlara tabi olacağız. İçinde bulunduğumuz bu hayat sınavın ta kendisiyken yaşadığımız her şeye sabretmekten başka pek bir çaremiz de yok. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir…