Hayat ve İnsan

Şaban Yıldız 460 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Zorlukların üstesinden gelebilmeyi, malayani işlerden kendimizi arındırmakla elde edebiliriz. İnsan kördür, insan sağırdır ve insan yorulur. Neden yorulur dedim tahmin edebilir misiniz?

Her insanın belli bir zorluklarla imtihan olma hevesi vardır aslında. Bir deneyelim mi, ister misiniz? Düşünün ki ağır bir trafik kazası atlattınız ve kazayla birlikte bütün hayallerinizin, umut ettiklerinizin tamamı gözünüzün önünde bir film şeridi gibi geçti. İnsanın doğasında bu vardır zaten. Kötü sonuçlar doğmasa da zihnimizde oluştururuz. Bu öyle bir sınav ki, hem kendimizi hem yakınlarımızı bir koruma merceği altında toparlamaya çalışırız. Tabii hiperaktivite bozukluğumuz yoksa.

Anında çok kötü bir sonuç doğdu, o trafik kazasında yakınınızı feci bir durumda gördünüz. İşte o an düşünme, algılama ve kaydetme yeteneğinizi kaybedersiniz ve inançsızlık algınız meydana gelir. Hayatınızda yaşamış olduğunuz kötü duygular an be an zihninizde yer eder. Bir yandan iman güçlülüğü ile şeytani duygularınız arasında gidip gelirsiniz. İçinizden dua eder, ama hayalinizdeki materyalleri aklınızdan silemezsiniz. İşte zorluklar bizi aslında özümüze döndüren bir operatördür.

Hayatını tamamen zorlu günlere adamış bir insan için bu basit bir konu olabilir. Ama bazı zorluklar anlatılmaz, anlaşılması için yaşamak gerekir. Kendimi rahat ettirebilmek namına bütün kötü düşüncelerden arındırdım ve rahatım dediğiniz gün, her bir meselenin size bir çerez gibi gelebileceğini biliyor musunuz?

Kalkın ve silkelenin. Zorluklar bize ardından getireceği zorlukları anlatır ve gösterir. Hiçbirimizin imanı kuvvetsiz değildir. Aslında kendimizi yalnız hissetmemizin birleşimidir. Doğru yerde, doğru zamanda aklımızı kullanabilirsek, doğru yolda ilerleyebileceğimize inanıyorum. Çünkü inanmak başarmanın tamamıdır aslında.

Bir amca var, aşırı tatlı. Nasılsın diyorlar, “İyiyim,” diyor. Diğeri, “İyi ol iyi. Evrene pozitif enerji gönderirsen, seni iyi etmek için el birliği yapar,” diyor. Muhteşem bir şey. Tabii ki de önce evrenin ilk sahibi ile iletişime geçip pozitif enerji aktarımlarımızı en güzel şekilde sağlamalıyız. İnanın ki bize yeterli gelen enerjiyi, azmi ölçülü bir şekilde verecektir.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version