Hayata Olumlu Bak

Eşref Bolukçu 436 Görüntüleme 1 Yorum
7 Dak. Okuma

Olumlu düşünce ya da başka bir değişle pozitif düşünce. Olumsuz düşünce yani negatif düşünce… İnsan hayatı bir anlamda bu iki düşünce üzerine kuruludur. Bunlardan hangisi bize hakimse bizim hayatımız, düşüncelerimiz ve psikolojik yapımız da o yöndedir.

Evrende her şeyin etkileşim halinde olması gibi zihnimiz ve bedenimiz de sürekli etkileşim halindedir. Etkileşim halinde olan şeyler ise sürekli birbirini etkiler. Zihindeki duygu ve düşünceler, vücudu da etkiler. Zihindeki olumlu duygular, vücutta mutluluk hormonu salgılatır. Bu sayede kişinin ruhsal ve fiziksel sıkıntıları azalır. Yapılan araştırmalara göre ağrı hissedecek kişilerin, bu ağrıyı daha az hissedeceğini düşünmeleri, gerçekten ağrıyı daha az hissettiklerini göstermiştir. Hatta uzmanlar, ağrı konusunda psikoterapi yöntemini geliştirme üzerinde çalışmaktadırlar.

Olumlu düşünmek veya olumsuz bir olayın pozitif yönünü görmeyi başarmak, belki polyannacılık oynamak gibi görünebilir. Ancak, bunu hayatına katmayı başarmış mutlu insanların, iş ve özel yaşamlarında diğer kişilere oranla daha başarılı olduğu defalarca kanıtlanmıştır. Yapılması gereken ilk şey, olumlu düşüncenin sizi gerçekten iyi yönde etkileyeceğine inanmak ve duygularınızı bu yönde yönetmektir.

Olumlu düşünce ve duygular, vücudumuzda endorfin hormonunun salgılanmasını sağlar. Endorfin, kişinin fiziksel ve ruhsal sıkıntılarının azalmasını, var olanları da hissetmemesini sağlar.

Düşüncelerimizin bizim üzerimizdeki etkileri konusunda bakın Ghandi ne diyor: “İnançların, düşüncelerini oluşturur. Düşüncelerin, kelimelerini, oluşturur. Kelimelerin, aksiyonlarını oluşturur. Aksiyonların, alışkanlıklarını oluşturur. Alışkanlıkların, değerlerini oluşturur. Değerlerin ise nasıl yaşayacağını belirler.”

Olumsuz düşündükçe, o olumsuz düşünceleri yani senaryoları engellemek amacıyla hareketlerimizi ve düşüncelerimizi şekillendiririz. Ona göre konuşur, ona göre davranırız; dolayısıyla asıl görmemiz gerekeni görmeyiz. Büyük resmi görmekten gittikçe uzaklaşırız. Olumlu yönde düşünmeye ve adım atmaya karşı gittikçe uzaklaşırız. Endişe ve kaygı başlar sonuç olarak. Bu durum bir çukurda kazdığı toprağı üstüne atan bir insanın durumuna benzer. Bu negatif düşüncelerle gittikçe hayata tutunma yetisi azalır. Aslında depresyon, panik atak gibi psikolojik sorunlar da tam da bu noktada kendini göstermeye başlar. Panik atak temelde ne idi: Olumsuz şeylerin geleceğini düşünerek olumsuz düşünmekti. Ya başıma gelirse düşüncesi kişiyi tutsak eder adeta. Korku ve tedirginlikle o anın gelmesini istemezken, aslında kendimizi o anı yaşamaya hazırlarız.

Yıllar önce hastanede kalmak zorunda olduğum bir gündü. Küçük olan hastamız 1 aya yakın olan süre boyunca hastanede yatırılmıştı. Bir süre sonra biraz iyileşme kendini gösterince, doktor yavaş yavaş gezdirmemiz gerektiğini söyledi. Ama küçük hastamız yürüyemedi ve yürüyemeyeceğini söyledi. Oysa daha birkaç ay önce yürüyordu. Her denememizde yürüyemem diyordu. Doktor fiziksel bir engel olmadığını söylüyordu. Yani sorun psikolojikti. Yani olumsuz düşüncelerden dolayı küçük hastamız yürüyemiyordu. Tabi iş bana düştü. Olumlu konuşmalarla, olumlu teşviklerle hastamız minik minik adımlar atmaya başladı. Yapabilirsin dedikçe o da kendine güven duyuyor ve adım atmayı denemeye devam ediyordu. Bir süre sonra yürümeye başladı.

Burada olumsuz düşüncelerin aslında ne kadar da etkili olduğunu gösteren güzel bir yaşantıyı paylaştım. Olumsuz düşünceler, insan üzerinde psikolojik etki gösterdiği gibi fiziksel etki de gösterebilmektedir.

Olumlu düşüncenin kişi üzerindeki etkisi konusunda Dalai Lama’nın güzel bir sözü vardır: “Pozitif düşünce, başarının temelini oluşturur. Negatif düşüncelere sahipsen, en kolay şeyler bile başarılamayabilir.”

“Güçlüyüm, iyiyim, güzelim, yapabilirim, başarabilirim, üstesinde gelirim, …” gibi düşünceler olumlu düşüncelerdir. Olumlu düşünceler ve konuşmalar kişiyi motive eder. Yani olumlu yönde harekete geçirir.

Olumlu düşünce aslında sağlığımız için de gereklidir. Birçok hastalık olumlu düşünce ile yenilir.

Olumlu düşünce ve olumlu konuşma kişiye umut verir. Geleceğe umutla bakmayı sağlar. Geleceğe umutla baktıkça da aksiyonlarımızda cesur ve yeni şeyler oluşturma yönünde oluruz. Kendimize ve çevremize pozitif enerji veririz. Olaylara daha açık bir zihinle bakar, bardağın dolu taraflarını gördükçe karşımıza çıkan fırsatları daha iyi değerlendiririz ve böylece kendimize pozitif bir yol çizeriz.

Olumlu düşünce ve olumlu konuşma ile pozitif olayları çekeriz. Olumsuz düşündükçe ve olumsuz konuştukça negatif olayları çekeriz. Düşüncelerimiz hareketlerimize yansır.

Hayata olumlu bakmak, olumsuzlukları hiç görmemek değildir. Olumsuzlukları görmek, tedbir almak için gereklidir. Birçok sıkıntılı durumun üstesinden gayret etmekle gelinebilir. İnsanoğlu hayatta karşılaşabileceği olumsuz durumlara da hazırlıklı olmalıdır; bu hayatın doğal bir parçasıdır. Fakat olabilecek olumsuzluklara odaklanmak kişinin yaşama sevincini ve enerjisini azaltmaktadır

Ne dersiniz hayata daha çok olumlu düşünce ile bakacak mıyız? En olumsuz durumda bile olumlu şeyler arayacak mıyız?

Hiçbir problem kalıcı değildir!

Bugün bir şeye canınız mı sıkıldı? Hayatınız alt üst olmuş gibi mi hissediyorsunuz?

Umutsuz musunuz? Umutsuzluk demişken: “Umutsuzluk insanı felç eder. Bir devi yıkar, hayalleri çalar, altını taşa, cenneti cehenneme çevirir.”

Peki bu durum kalıcı mı olacak… Hiçbir şey kalıcı değildir aslında. Sakın ümitsizliğe kapılmayın. Ümitsizlik duygusu sizi hayallerinizden, amaçlarınızdan uzaklaştırmasın.
Dikkat edin hayatta hiçbir şey eskisi gibi kalmıyor. Dünya ki saniye içinde konumunu değiştiriyor. Sizler asla sorunların kalıcı olduğunu düşünmeyin.

Gerçekten yapabileceğinize inanırsanız, mutlaka bir yolunu bulursunuz. Başaracağınız konusunda hiçbir şüpheniz olmasın. Enerjinizi ve kararlılığınızı birleştirdiğinizde size gizemli kapılar açılacaktır. Fırsatlar kapınızı çalacaktır. Her yer fırsatlarla dolacaktır.

Nerede fırsatlar demeyin! Fırsat soluduğunuz havada. Ama olumsuz inançlarınız bu fırsatları görmenizi ya da üstlerine gitmenize engel oluyor.

Peki problemlerin çözümü bu kadar kolay mı? Nasıl bir yöntem izlememiz gerekir diye soruyorsunuz?

Olumlu düşünerek…Kaderim buymuş diyerek fırsatları yakalayamaz ve problemleri çözemezsiniz. İşte burada ilk adım harekete geçmek. Yol kenarında bekleyerek, ya da evde oturarak hayata küserek birinin sizi kurtarmasını bekleyemezsiniz. Birilerini beklemeyin sizi kurtarması için o fırsatı kendiniz yaratın, telefonun çalmasını beklerseniz çok beklersiniz. Siz arayın. Sizi kurtaracak sadece sizsiniz unutmayın. Kaderiniz değiştirecek kapıyı siz zorlayacaksınız, defalarca açılmasa da çalacaksınız.

Evet önce inanç “ben gayret edersem beni yaratan da benim arkamda” sözünü kendinize verin ve harekete geçin.

Hadi ben sizin önünüzü açtım şimdi sıra sizde;

Yakınıp sızlanmayı, kendinize acımayı bırakın. Yapabilirsiniz, yapabileceğinize inanmak zorundasınız.

Aslında karşılaşacağınız her problemin bir çözümü vardır. Sadece kendinizi bırakmayın ve olumsuz düşünmeyin.

Olumlu yönlerinizin altını çizin, zenginliklerinizi, potansiyelinizi fark edin. Kaliforniya Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmaya göre mutluluğumuzun ve huzurumuzun yüzde 40’ı tercihlerimizin ve hayata bakışımızın sonucu. Kendi kendinizi telkin edin, gaza getirin: Önemli değil, iyiyim, aslan gibiyim…

Yanlış karşılaştırmalardan kaçının. Mesela ‘İrem ne kadar şanslı, okula arabayla geliyor’ diye hayıflanacağınıza, ‘Ben şanslıyım, kardeşim bir fakülte kazanamadı konfeksiyon atölyesinde küçük bir işe girmek zorunda kaldı’ diye düşünün.

Yaşamınızda var olduğuna inandığınız olumsuz şeylerin bir de olumlu taraflarını görmeye çalışın. Belki hemen başaramayacaksınız ama zamanla göreceksiniz ki her olayın, her yaşantının olumlu tarafları da var.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Psikolojik Danışman / Yazar
1 Yorum
  • Hocam çok geç farkettim hatamı. Her olayda hemen olumsuz düşünürdüm. Daha sonra okuduğum kitabınızda her olayın olumlu taraflarını da görmeye başladım. Daha mutlu oldum. Sorunlarımı çözme konusunda daha günlendim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version