Mükemmel olmak ne demektir? Kusursuz, eksiği olmayan demekse peki size soruyorum: Mükemmel bir insan var mıdır? Yoktur dimi, bildiğimiz üzere günümüzde de mükemmel insan, mükemmel iş, mükemmel ebeveyn, mükemmel eş, mükemmel çocuk yoktur. Mükemmeliyetçi insanlar aslında kendilerine bir imkansızı dayatırlar. “Ben mükemmel olmak zorundayım, hata yapamam, hata yaparsam…” şeklinde bireyin kendisine yönelik birçok dayatması kişinin hayat serüvenini sekteye uğratan ve hayattan zevk almasını engelleyen bir durumdur. Çünkü gerçekleştirme arzusu içinde olduğu mükemmellik bireyin ulaşamayacağı bir istektir. Birey bu arzusunu gerçekleştiremedikçe hedefine ulaşamaz ve doyum gerçekleşmez, bu da bireyde bazı sorunlara kapı aralar.
Birey olmak istediği kişi olamadığından yani Danışandan Hız Alan Terapinin veya Rogers’ın belirttiği üzere gerçek ve ideal benlik arasındaki fark arttıkça ve uyum azaldıkça sorunlar baş göstermeye başlayacaktır. Bireyde yoğun değersizlik, yetersizlik hisleri oluşmaya başlayacaktır. İşlerini erteleme davranışları gösterecek ve bu sebeple de biriken işlerin yükleri bireye stres olarak geri dönecektir. Bu doğrultuda birey kendi olan özgüvenini, özsaygısını, özdeğerini ve öz sevgisini yitirme riskiyle boğuşmaya başlayacaktır. Sorgulamalar, içsel çatışmalar, sosyal çevrede veya aile ortamında ilişkisel sorunlar meydana gelecektir.
Mükemmeliyetçi tutumun birçok sebebi vardır aslında; çocukken maruz kalınan yanlış ebeveyn tutumları (koşullu sevme ve sayma), okul ortamında karşılaşılan dayatmalar, yanlış öğretmen tutumları gibi durumlar sıralanabilir. Peki, mükemmel olmak isteyen bireyler ne veya neler yapmalı? Öncelikle birey “mükemmel olmak zorundayım, mükemmel olmazsam bu hayatın sonu, kimse bana saygı duymaz, beni sevmez, beni görmezden gelir, ben başarısız görünürüm. Bu da benim yetersiz bir insan olduğumu gösterir. Beceriksiz ve yetersiz insanlar sevilmez, ben de sevilen ve sevilmeye değer biri olamayacağım” şeklindeki dayatmalar ve dayatmaların oluşturduğu akılcı olmayan inançlar ve düşünce sistemi kişiyi sürekli dibe çeken ve çırpındıkça çıkamadığı bir bataklığın oluşmasına kaynaklık eder. Bunun kişiye zarar veren ve sağlıksız bir düşünce sistemi olduğunu öncelikle bireyin kabul etmesi gerekir. Bu akılcı olmayan ve sağlıksız düşünce sistemi en çok bireyin kendisine zarar veriyor, ayrıca birey kendinin gelişimindeki en büyük engel konumuna geliyor.
İkinci olarak; çok iyi, iyi, ortalama, kötü ve çok kötü olacak şekilde yaptığınız işleri düşünün. Bunları gerçekçi bir şekilde değerlendirin ve hangilerini geliştirmeniz hangilerine dokunmamanız gerektiğine karar verin. Örneğin, siz bir doktorsanız ve sesinizi çok kötü olarak değerlendiriyorsanız, size fayda sağlamayacaksa kötü olan sesinizi bir şan dersiyle düzeltmeye ihtiyacınız gerçekten var mı yok mu değerlendirin. Bu gibi durumları kendi yaşantınızda uyarlayarak hangi yönleriniz gelişmeli veya gelişmemeli karar vererek hayatınıza yön verin. Sizi dibe çekmeye meraklı olan düşünce sistemi bataklığından kendinizi kurtarın. Çünkü kendini kurtaracak olan yine bireyin isteği, çabası ve seçimi ve değişim gücüdür.